En Sıcak Konular

AKP’nin yeni anatomisi: Kim kazandı kim kaybetti?

0 0 0000 00:00 tsi
AKP’nin yeni anatomisi: Kim kazandı kim kaybetti? Abdullah Gül aday oldu ve AKP’de bir boşluk doğdu. Üstelik hallice bir boşluk. Gül sadece Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı koltuklarını boşaltmadı. Aynı zamanda AKP’nin ideolojik ve genel seçimlere yönelik dengelerini de bozdu. Son

“Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı AKP’nin müzikal alamet-i farikası olsa da aslında dün AKP Grubu’nda Gül ve Erdoğan’ın samimi kucaklaşmasından anlaşıldı ki, bu “ince ve uzun” yürüyüşte Erdoğan artık yalnız yürüyecek.

Ve tek dostu ise muhtemelen üzerinde oturduğu koltuktan gelen güç olacak. Peki Gül’ün Köşk’e çıkmasıyla daha doğrusu partidan ayrılmasıyla AKP’de hangi dengeler değişecek? Bir kere şunu hemen söylemek lazım ki “yardımcı erkek oyuncu” rolü artık bir başkasına geçecek.

İkinci adam…

Bu ünvana en yakın isim ise kadar şaşırtıcı gelirse gelsin Ali Babacan! Bunun sebepleri o kadar çok ki. Bir kere Erdoğan ile Babacan arasında inanılmaz bir sevgi bağı bulunuyor. Yine Babacan özellikle liderine bir siyasi genel başkan olarak değil adeta bir ağabey ya da baba gözüyle bakıyor. Sarsılmaz bir sadakati var.

İkincisi ise önümüzdeki seçimlerden sonra kendini gösterecek önemli bir faktörün varlığı. Bunu da ilk olarak iyibilgi’den izleyeceksiniz. AKP, önümüzdeki seçimlerden itibaren, gayet sert ve gözle görünür biçimde “merkez sağa” doğru manevra yapacak.

En açık görüntü ise yeni milletvekili adaylarının açıklanmasından sonra görülecek. Bu listede merkez sağ, liberal ve genç çizgilere sahip yeni adaylar halka sunulacak. İşte bu formatın “liderliğine” en uygun isim de yine Ali Babacan.

Şimdiden söylemek çok iddialı ve zor ama, yanılma payımızı saklı tuturak yazalım-buraya dikkat-büyük ve sancılı değişimlerden sonra Babacan AKP’nin liderliği için dahi ön alabilir!

Engelli…

Gül sonrası dönemde avantajlı konuma geldiğini sanan kesimler de mevcut AKP’de. "Sanan" dedik ama aslında şu an için kağıt üzerindeki durum bu. Derin Milli Görüş’ü temsil eden bir grup-ki buradan Bülent Arınç liderliğindeki 25-35 milletvekili anlaşılmalı-ılımlı cephenin önemli bir liderini elemiş gibi görünüyor.

Zaten Bülent Arınç’ın Başbakan’la yaptığı Köşk adayı görüşmesinde ısrarla "üçümüzden biri" diye tutturmasının ardında da aslında bu yatıyor. Kendisinin Köşk’e çıkmasının “imkansız” olduğunu, ne Erdoğan’ın ne de Gül’ün buna izin vermeyeceğini bilen Arınç, ikisinden birini Köşk’e gönderme konusunda katılaşarak bir anlamda rakiplerinden en azından birini elemiş oldu.

Aslında istediği Erdoğan’ın yukarı çıkmasıydı ama-zira bu durumda Gül’le mücadele etmek daha kolay olacaktı, Erdoğan’ın parti üzerindeki inanılmaz etkisi aşmakta zorlanırdı-olmadı. Daha doğrusu Erdoğan bu manevrayı yutmadı.. Muhtemelen unumayacak da!

Safraları atmak…

Yukarıda belirttiğimiz dönüşüm gerçekleşirken en büyük darbeyi muhtemelen işte bu grup yiyecek. Bölgelerinde hakim güce sahip ve bir başka partiya geçerek AKP’yi zor durumda bırakacakların dışında kalanlar AKP listelerinde yer bulamayacaklar. Yani şimdiden söyleyebiliriz ki başat isimlerin dışında Milli Görüş temsilcileri AKP içinde zamanla eritilecek ve genel seçimlerden sonra TBMM’ye gelemeyecekler.

Sorunlu bir başka isim ise Abdüllatif Şener. Burası gerçekten önemli. Mim koymamız gerekiyor, Şener ile Erdoğan’ın arası çok iyi değil. Ama Şener ile Gül’ün arası iyi. Başbakan’la Şener arasındaki ısı ancak “kırgınlık” kelimesi ile ifade edilebilir. Daha fazlası yok. Yani küslük ya da aralarında husumet yok.

Dahası Şener hala Erdoğan’a bağlı. Vefalı olmayı sürdürüyor ama beklentileri karşılanmış değil. Bunun basit örneklerini Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde medyaya “daha çok” çıkarak gösterdi. Yine parti tabanına yönelik “ilgisi” de Başbakan’ın gözünden kaçmıyor.

Ödül…

Yani Şener’in kırgınlığı siyasi değil duygusal. Liderinden hak ettiği ilgiyi görmemekten yakınıyor. Ancak şimdi gönlü alınacak. Gül’den boşalan koltuğa Babacan getirilip, Babacan’ın koltuğundan artacak bazı yetkiler ona verilecek.

Ayrıca Abdullah Gül de durumun farkında ve o da Şener’in gönlünü, adaylık sürecindeki görüşmelerde Şener’i yanına alarak ve bir anlamda müstakbel Cumhurbaşkanı’nın birinci adamı konumuna taşıyarak almış durumda.

Diğerleri…

Önümüzdeki dönemde AKP içinde canı yanacak bir başka kesim, daha doğrusu iki kesim daha bulunuyor. Ancak bunların gerekçeleri bizzat Başbakan ve ilgili parti kurumları eliyle gelen “kötü karne”ye bağlı.

Erdoğan ve AKP kurmayları önümüzdeki genel seçimlerde TBMM’ye bu kadar çok milletvekili sokamayacaklarının-birinci parti olarak çıksalar bile-farkında bunun için sağlıklı bir eleme gerektiğinden başka, başarısız ve çalışkan olmayan milletvekillerinin elenmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Buradaki listenin kalabalık olduğu söylenebilir. Şimdilik flu olmasına rağman 50-70 arası milletvekili liste göremeyecek.

Kabine…

Başbakan yakın çevresindeki çalışma arkadaşlarını sık değiştiren biri değil. Birine görev verdiği zaman sonuna kadar arkasında durmasıyla tanınıyor. Ama genel seçimlerden sonra bu olmayacak.

Yine “değişen dengeler” mazeretimizi saklı tutarak söylelim, en az 12 bakan göreve veda edecek. Bu kabinenin üçte biri demek. Örneğin Nimet Çubukçu ve Kürşat Tüzmen’in işi hayli zor olacak.

Seçimler yaklaştıkça iyibilgi daha fazlasını ve detaylarını da sunacak ama şunu da ekleyelim. Bazı bakanlar “Erdoğan’ın yanında duran ama şimdiye kadar makam istemeyen veya “pozitif neden”lerden dolayı makam verilmeyen yakın çalışma arkadaşlarına gidecek.

Bunun dışında örneğin Güneydoğu bölgesi milletvekilleri ve bakanlarının durumunu ise “biri dışında” genel seçim sonuçları belli edecek. Şimdilik bu kadar kar suyu kaçıralım istedik.

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,132 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,025 µs