En Sıcak Konular

Türkiye nereye gidiyor?

16 Ocak 2011 17:51 tsi
Türkiye nereye gidiyor?

Son yılların yükselen yıldızı Türkiye’nin üzerinde karanlık bulutlar dolaşıyor. Ülkede ciddi bir toplumsal gerilim var. Ülke kutuplaşıyor. Toplumsal kesimler arasındaki tansiyon yükseliyor. Peki, gerçekten böyle mi? Yoksa bunlar normalleşmeyi mi gös

Türkiye seçim sathına girdikçe ülkede tansiyon yükseliyor. Toplumsal tansiyon artıyor. Huzursuzluk, belirsizlik gün geçtikçe yayılıyor. Örneğin… Hizbullah örgütünün üst düzey isimleri salınıyor… Üniversiteler de huzursuz. Öğrenciler protesto gösterileri yapıyor. PKK’nın ne olacağı önemli bir soru işareti. Aynı zamanda iktidar toplum üzerindeki baskısını artırıyor. Buna da bazı örnekler verelim: Alkol ve tütün düzenlemeleri, Kars’taki heykele yönelik tutum vb girişimler hükümete yönelik önyargıları körüklüyor. Toplumun bir kesiminde kaygılar artıyor. En azından köşe yazarlarından edindiğimiz izlenim bu. Yaşananlar bundan ibaret değil. Türkiye’nin başbakanı gittiği yerlerde yuhalanıyor. Bazı iktidar üyeleri ise yumurtalı saldırıya uğruyor. Son örnek Aslantepe’daki Türktelekom Arena’nın açılışında yaşandı. Erdoğan, yuhalandığı için stadı terk etti.

Peki, gerçekten böyle mi? Türkiye seçimlere giderken üzerinde kara bulutlar mı dönüyor? Neler oluyor? Ülke neden bu hale geldi?

Olan biteni anlamak için bir kıyaslama yapmak gerekiyor. Soru şu: hangi günler daha kasvetliydi? 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında yaşananlar mı yoksa bugün yaşananlar mı?

O günleri hatırlayalım… Türkiye gerçekten kasvetli günler içindeydi. Toplumsal tansiyon gerçekten yükselmişti. Hatırlayalım, Çağlayan’da Tandoğan’da İzmir’de yüzbinler hatta milyonlar, endişelerini, kaygılarını dile getirmek için bir araya gelmişti. Toplum bölünmüştü. Bir kesim hayat tarzının tehlike altında olduğuna inanıyor, diğer kesim ise demokrasi dışı yöntemlerle sivil iktidarın indirileceğinden korkuyordu.

O günler karışık ve zor günlerdi… İyibilgi olarak aldığımız tehditleri hatırlıyoruz. Toplumda güven kalmamıştı. Şemdinli'yle başlayan süreç Danıştay ve Hrant Dink’in öldürülmesiyle Türkiye’yi güvensiz hale getirmişti. Asker sivil siyaset üzerinde ağırlığını koymaya çalışıyordu. Ülke gergindi. Zor ve karanlık günlerdi.

Peki ya şimdi? Türkiye iyi kötü, istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Ekonomisi 2009 krizini atlattı, krizden en hızlı çıkan ülke oldu. İşdünyası geleceğe umutla bakıyor. Anketler seçmenin 2011 için “umudu satın aldığını” gösteriyor. Habertürk’te yayınlanan çalışmaya göre 2011’den beklentiler yüksek. Sekiz yıldır ülkeyi yöneten iktidar, 12 Haziran’da yapılacak seçimlere de aslan payını alacak gibi görünüyor. Yani ekonomik ve siyasi istikrar önümüzdeki süreçte de belirleyici etken olacak.

Peki her şey tozpembe mi? Elbette hayır. Türkiye’de iktidardan memnun olmayan ciddi bir kitle var ve bunlar tepkilerini ortaya koyuyor. Ancak bunlar normal. Türkiye’nin normalleştiğini gösteriyor. Örneğin ODTÜ’de yürüyen öğrenciler. O öğrencilerin sayısı 150’yi geçmiyor ancak 72 milyonluk ülkenin gündemini belirleyebiliyor. 2007 yılında Tandoğan’da toplanan 1,5 milyon kişi Türkiye’nin gündemini belirlemişti. Şimdiyse birkaç öğrenci bu etkiye sahip. Sebebi şu: Türkiye giderek normalleşiyor. Ve istikrarın güçlendirdiği bu normalleşme içinde daha önce bize normal gelen şeyler anormalleşebiliyor. 2007’de 150 ODTÜ’lü öğrenci gösteri yapsaydı, bu kadar etkili olmazdı. Çünkü o günlerde bu gösteriler olağandı. Şimdiyse olağandışı görülüyor. Başbakan’ın tribünlerde yuhalanması olağandışı algılanıyor. Sürpriz bulunuyor.

Yani madalyonun diğer yüzünde farklı bir bakış açısı var: Bu normalleşmeye ve istikrara alıştığımızın göstergesi. İstikrarı bozacağını düşündüğümüz her şey gündemin tepe noktasına çıkıyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,800 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,009 µs