En Sıcak Konular

'Resmî tarih anlatımına uymayan bir çok evrak var'

16 Ocak 2011 10:31 tsi
'Resmî tarih anlatımına uymayan bir çok evrak var' "Geçmişteki yağmurlu günleri bilemezsek bugünü anlamamız mümkün değil."

Yakın dönem siyasi tarih üzerine çalışan Prof. Dr. Cemil Koçak son kitabı Muhalif Sesler'de tarihte duymakta güçlük çektiğimiz muhalefetin sesine kulak veriyor. İktidarın kontrol etmek için izlediği, kaydını tuttuğu muhalefetin belgelerde izini sürüyor.

Prof. Dr. Cemil Koçak, yakın dönem siyasi tarihi üzerine çalışmalarını sürdüren çalışkan bir akademisyen, 'ezber bozan' bir tarihçi. Sabancı Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Son yıllarda yayımladığı kitaplarda ve makalelerinde "resmî ideolojinin geçmişe ait bilginin karanlık noktalarını hiç söylemediğini ya da çarpıtarak söylediğini" belgeleriyle ortaya koyuyor. Bu da Kemalist çevrelerin ve resmi tarih savunucularının tepkisini çekmesine yetiyor. Geçtiğimiz günlerde Tek Parti Döneminde Muhalif Sesler (İletişim Y.) kitabı yayımlanan Koçak'la yakın tarihi ve muhalifleri konuştuk.

Yakın tarih üzerine konuştuklarınız sıkça gündeme geliyor, tartışılıyor. Size en büyük itiraz da Kemalist çevreden ve Atatürkçülerden geliyor. Sizin Atatürk'le bir meseleniz mi var?

Benim hiç kimseyle bir meselem yok. Bir tarihçinin tarihsel bir kişilik ya da figürle zaten meselesi olamaz. Eğer oluyorsa o tarihçi sayılmaz. Tarihçi geçmişe baktığı zaman bugünün analizinde kullanabileceği anahtarları bulur. Tarihçinin belli başlı görevlerinden biri de geçmişle bugün arasındaki yakın bağlantıyı gözler önüne sermektir. Bu bağlantıda tarihçiye düşen görev, mümkün olduğu kadar eleştirel bakabilmektir. Benim tarihe bakışım bu çerçeveden ibaret oldu, bundan sonra da böyle olacak.

Bazı çevreler sizin söylediklerinizden ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Mesela "Atatürk Kürtlere özerklik verilecek diyor" sözünüz çok tartışılmıştı.

Resmî eğitim sisteminin topluma sunduğu resmî tarih anlayışı var. Resmî tarih son derece katı, betonlaşmış bir geçmiş bilgisi aktarıyor. Bu bilgiye aykırı düşen ya da bu bilginin dışında başkaca bir bilgi üretilmişşe geniş bir kesim açısından bu şok dalgası yaratıyor. İşin psikolojik boyutu budur. Resmî tarih aslında sadece yakın geçmişi anlamlandırmıyor, bugün olması gerekenleri de dikte ediyor topluma. Bu diktenin devam etmesinden yana olan gruplar ister istemez siyasi bir tutarlılık sağlayabilmek için yakın geçmişteki resmî tarih anlayışını sıkı sıkıya muhafaza etmek zorunda hissediyorlar kendilerini. Çünkü referansları burası.

Yazdıklarınıza itiraz edenler ne diyor?

Ben şimdiye kadar binlerce sayfa kitap ve makale yazdım. Yazdığım kitaplar konusunda şurası yanlıştır diye bir satır daha yazı okumadım. Hiç kimse çıkıp da Cemil Koçak'ın yazdıkları yanlıştır demedi. Diyemez, çünkü hepsinin kaynağı belgelidir. 'Bu yazılanlar kötüdür, bu yazılanlar kötü niyetle kaleme alınmıştır, bu söylenenlerin yazılanların hepsi belirli bir amaca hizmet etmektedir' tarzında çok bildik bir politik yörünge üzerinden saldırı oluyor. Eleştiri değil, saldırı. Ben kitaplarımla, makalelerimle resmî tarihe meydan okuyorum. Resmî tarihin doğru olduğunu söyleyenler benim yazdıklarım karşısında şimdiye kadar tek bir cümle olsun eleştiri getirebilmiş değiller. Saldıran grubun içinde yazdıklarımı eleştirecek kimse de yok. Eleştiri için gereken bilgi ve donanımdan yoksun olmalarıdır bunun nedeni. Bu yüzden yalanlara ve hakaretlere başvuruyorlar. Çok zavallı ve acınacak bir durum.

Niye olumsuzluklardan bahsediyorsun da güzel günlerden bahsetmiyorsun diyenler de var. Peki niye güzel günlerden bahsetmiyorsunuz?

Güneşli günler yok mu, var. Geçmişteki yağmurlu günleri bilemezsek bugünü anlamamız mümkün değil. Benim anlaşılmasına gayret ettiğim ana fikir budur. O yüzden resmî tarihi ve resmî ideolojiyi kutsallaştıranların bugünü anlamaları ve doğru bir politika üretmeleri de bu yüzden mümkün olamıyor.

Geçmişten niye korkuluyor?

Geçmişte hiç olmamış olayları benim uyduruk tarihçilik dediğim şekilde olmuş gibi anlatan pek çok metin var. Özellikle son zamanlarda internet üzerinden gelişen yayıncılık bunu bolca yapıyor. Anlatılan pek çok şey belgelerde gerçekte yok. İnsanlar gönüllerinden geçeni varmış gibi anlatıyorlar. İkincisi reddedilme imkânı olmayan ayan beyan ortaya çıkmış bazı olayları mümkün olduğu kadar kendilerince olumsuz görünen noktalarını törpülemek ve görmezden gelmek gibi bir eğilim var. Ben bütün bunları geçmişin itinayla temizlenmesi olarak isimlendiriyorum. Geçmişi ne kadar temizlemeye çalışırsak çalışalım, bu o kadar kolay bir şey değil. Çünkü yakın geçmişe ilişkin olarak elimizde çok sayıda bilgi belge var. Mesela uzun yıllardan beri çalıştığım Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi var ki genç araştırmacıların kendilerine geniş ufak bir alan açabileceği bir alan.

Ama hâlâ kapalı tutulan arşivler var.

Cumhurbaşkanlığı arşivinin açık olmasını çok arzu ederim. Önemli bir arşiv. Umarım yakın zamanda İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı arşivleri açılır.

Murat Tokay / Zaman

Devamı için tıklayın



Bu haber 1,124 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,700 µs