Uzmanlardan AB'ye Türkiye önerisi

6 Ocak 2011 11:22 tsi
Uzmanlar'dan Avrupa Birliği'ne kritik Türkiye önerisi...

 Açık Toplum Enstitüsü Brüksel direktörü Heather Grabbe ve Carnegie Uluslararası Barış Vakfı uzmanı Sinan Ülgen, katılım müzakerelerinin oldukça yavaşladığı bir ortamda Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması ve tıkanıklığın aşılması için her iki tarafın da çıkarına olan stratejik konularda yoğun diyalog önerisinde bulundu.

AB'nin önceki Genişleme Komiseri Olli Rehn'in kabinesinde Türkiye'den sorumlu olarak görev alan Grabbe'nin Ülgen'le, haftalık yayımlanan European Voice gazetesindeki ortak makalesinde, AB katılım müzakerelerinde 2010'un ikinci yarısındaki Belçika dönem başkanlığında fasıl açamayan Türkiye'nin bu yıl tek fasıldan fazlasını açmasının beklenmediği belirtilerek "Siyasi atmosfer ekşiyor. Atmosferin iyileştirilmesi için AB ve Türkiye, katılım sürecinin tamamlayıcısı olacak şekilde siyasi diyalog geliştirmeli" denildi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın zaten güven atmosferi içinde Afganistan, Pakistan, Irak, İran, Ortadoğu ve Balkanlar gibi hassas konuları konuştuğu hatırlatılan makalede, bu diyaloğun AB dışişleri bakanlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi ve derinleştirilmesi talep edildi.

Bunun için gayrıresmi fakat düzenli toplantılar yapılması önerilen makalede, AB dışişleri bakanlarının her dönem başkanlığında bir kez olmak üzere yılda 2 kez gerçekleştirdikleri, adını ilk toplantıya ev sahipliği yapan Almanya'nın Gymnich Şatosu'ndan alan gayrıresmi Gymnich toplantılarına, hazırlık aşaması da dahil Türkiye'nin de davet edilmesi istendi.

Grabbe ve Ülgen, AB devlet ve hükümet başkanlarının stratejik konuları ele aldığı zirvelere de Türkiye'nin cumhurbaşkanı ve başbakan seviyesinde davet edilmesini önerdi.

Bu arada, AB'den Türkiye'yi Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası'na tam olarak dahil olmasını sağlayacak adımlar atması talep edilen makalede, bunun NATO-AB işbirliğinin ilerletilmesine de yardımcı olacağı dile getirildi.

Böyle bir stratejik diyalog önerisine en büyük itirazın "Bu kadar fasılda müzakerelere engel koyarlarken AB'nin çıkarına olan birşeyi neden masaya koyalım?" diyebilecek Türkiye'den gelebileceği belirtilen makalede, bunun her iki tarafın çıkarına olacağı savunuldu.

Makalede "Önerimiz daha önce hiç denenmemiş bir düzenleme. Bu, Türkiye'yi üyelik yolundan kalıcı şekilde çıkarma riski taşıyacak şekilde, AB'nin üçüncü ülkelerle geliştirdiği stratejik ortaklıkların bir kopyası ya da diğer ülkeleri de kapsayan üçlü diyalog olmayacak" denildi.

Makalede, stratejik diyaloğunun Türkiye'nin AB katılım süreciyle rekabet içinde olmayacağı, tam tersine Ortadoğu'daki kilit konularda müspet işbirliğinin AB'li politikacılara Türkiye'nin değerini hatırlatarak siyasi atmosferin iyileşmesine ve beraberinde katılım müzakerelerinin canlanmasına katkı sağlayacağı ifade edildi.

 

Bu haber 1,036 defa okundu.