Sen konuş, diğerleri dinle(n)sin

Muhakkak yaklaşan seçimin de etkisi var Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in bu konuda derli toplu bir mesaj vermek istemesinde ama…

Bakan Çiçek’in Sabah Gazetesi’ne bugün verdiği röportajda ana konu olan “iki dil” üzerine söyledikleri, en azından "siyaset dili" açısından da örnek teşkil etmeli.

Kürt açılımı veya Güneydoğu açılımı veya hükümetin benimsediği terminoloji ile ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ sıklıkla ağır eleştirilere uğradı. Özellikle teslim olmaya gelen terör örgütü mensuplarının karşılanma görüntüleri ile de politik yaralanmalara neden oldu.

Şimdi yine hep tartışılan Güneydoğu sorunu temelli “iki dil” tartışmaları, BDP’nin bu konunun üzerine-yine seçim yaklaşırken-hırsla gitmesi nedeniyle yükseliyor.

Elbette herkes, başta politikacılar olmak üzere konu üzerine fikirlerini söylüyorlar ama bunların siyaseten ve daha rafine edilerek derlenip toparlanması da gerekiyor. İşte Cemil Çiçek bunu yaptı ve dediğimiz gibi, “herhangi bir konudaki politik dil nasıl olmalı, konu nasıl sadeleştirilmeli, teşhisler nasıl yapılmalı gösterdi”.

Biraz bakalım…

• “Kürtçe etiket olur su faturası olmaz”
• “Dil, ayrışma değil anlaşma vasıtasıdır"
• "İlk defa devlet kuruluyormuşçasına bu talepler dile getiriliyor".
• Terör örgütünün siyasi uzantılarından, seçimlerin de yaklaşmış olması dikkate alınarak bir kısım hassas konuları gündeme getirmesi istendi. İki dil konusu böyle tartışmaya açıldı.
• Önümüzdeki günlerde başka konular da gelebilir. Bu çevreler açısından konuların etnik temelde tartışılması ve gerginlik doğması siyaseten sonuç alınmasını sağlıyor. Böylece toplumun sinir uçlarına basan, dikiş noktalarına jilet atan konular gündeme geliyor.
• Türkiye Cumhuriyeti devleti bir şirket değildir. Yarı hissesi falancalara bir kısım hissesi filancalara ait değildir. 'Biz ortağız, falanca ortağın neyi varsa ben de onu isterim' yaklaşımı devlet felsefesinde yoktur. 
• Türkiye bazı konularda dengeyi kuramıyor. Özgürlük-güvenlik, devlet-fert, özgürlük-sorumluluk dengesi gibi. Özgürlükler sorumsuzca kullanılamaz.
• Konu anlık bir olaya bakılarak tartışılıyor. Bezirgan bir anlayışla ne koparırsak kardır diye görülüyor. Talep yukarı çekilince esas olması gereken de alerji oluşuyor.

www.iyibilgi.com