En Sıcak Konular

'2011 yılı yeni bir anayasa yılı'

1 Ocak 2011 21:33 tsi
'2011 yılı yeni bir anayasa yılı' Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Gelin 2011 yılını yeni bir Anayasa yılı olarak değerlendirelim." dedi.

Yılbaşı tatilini Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesindeki bir termal otelde geçiren Çiçek, Sandıklı Öğretmen Evi'nde partililerle bir araya geldi. Çiçek burada yaptığı konuşmada, yeni bir Anayasanın artık bir partinin ihtiyacı olmaktan çıktığını, bir toplumsal talep haline geldiğini söyledi. Meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, yazar-çizer kesim, Türkiye'nin aydınları, üniversiteler başta olmak üzere hemen hemen herkesin yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğunu dile getiren Çiçek, "Şimdi 2011'in daha ilk gününde burudan Sandıklı'dan bir çağrı da bulunuyoruz. Kime? Bu Anayasa değişmelidir, yeni bir Anayasaya ihtiyaç vardır diyen herkese, her kesime burudan bir çağrıda bulunuyoruz. Siyasi partilerimize, meslek örgütlerimize, bu konuya ilgi duyan, katkı veren katkı verecek olana. Gelin 2011 yılını yeni bir Anayasa yılı olarak değerlendirelim. Türkiye'nin önü daha fazla açılsın, Türkiye'nin demokrasi standardı daha fazla yükselsin. Halkın iradesi devlet hayatına daha fazla yansısın. Halkın seçtikleri seçimle gelsin ve seçimle gitsin. Darbeleri, illegal yapılanmaları Anayasa dışı, yasa dışı yol ve yöntemlerle iktidarı, iktidardan etme devri tümüyle kapansın." dedi.

Bunun yolunun yeni bir Anayasadan geçtiğinin altını çizen Çiçek, "Onun için biz diyoruz ki; Seçimlere kadar herkes dersine çalışsın. Seçimler 12 Haziran'da yapılacak. 12 Haziran'da Meclis açıldığında parlamento komisyonları kurulup, çalışmaya başladığında yapacağımız ilk işlerin başında yeni bir Anayasayı yapmak olsun. Bunun için şimdiden hazırlık yapmak gerekir. Bugünden çağrıda bulunuyoruz ki; 'Bu iş aceleye geliyor, yok bir ayda Anayasa değişikliği olmaz, bu da nereden çıktı' falan kimse demesin. Yeni bir Anayasa nasıl yapılacaksa, bu Anayasanın içeriği ne olacaksa, hak ve özgürlükleri daha fazla nasıl teminat altına alınacaksa, Türkiye'de kuvvetler dengesi nasıl kurulacaksa ve devlet nasıl daha fazla etkin ve verimli işleyecekse, vatandaşın huzuru, refahı, mutluluğu nasıl artacaksa bununla ilgili herkes çalışsın. Meclis açıldığında bir araya gelelim bize yakışan budur. Uzlaşarak, anlaşarak yeni bir Anayasa'yı yapalım." diye konuştu.

Bunun her meselenin özünü, esasını teşkil ettiğini belirten Çiçek, "Diyebilirsiniz ki 'Başbakan Yardımcısı olarak gübreden bahsetmiyorsun, tohumdan bahsetmiyorsun, başka şeyden bahsetmiyorsun da niye bundan bahsediyorsun' derseniz, bütün yollar buraya çıkıyor. Çünkü bizden başka size hesap veren olmaz. Siyasetçiden başka. Siyasetçi öyle gelir, böyle gelir. Bayramda gelir, yılbaşında gelir, seçimde gelir, seçimden evvel gelir, seçimden sonra gelir. Az gelir, çok gelir ama sizin karşınıza çıkan devlet adına yetki kullanıp, imkan kullanıp sizin karşınıza çıkıp hesap veren sadece ve sadece siyasetçidir." şeklinde konuştu.

"CEZAEVLERİNDE 38 AYRI TERÖR ÖRGÜTÜNE MENSUP TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ VAR"

Dünyada 3 tip terör olduğunu anlatan Çiçek, bunların birincinin ideolojik terör, ikincisinin dini motifli terör, üçüncüsünün de etnik, bölücü terör olduğunu söyledi. Çiçek, dünyada bu 3 terörün de acılarını yaşayan, sıkıntılarını yaşayan, bu noktada çok büyük sıkıntılara maruz kalmış tek ülkenin kendisine göre Türkiye olduğunu bildirdi. Çiçek şöyle devam etti: "Türkiye hem ideolojik terörün, hem geçmişte dini motifli terörün hem etnik ve bölücü terörün acılarını, sıkıntılarını yaşıyor, yaşadı ve yaşamasın diye uğraşıyoruz. Şu an bizim cezaevlerimiz de eski bakan olarak ifade edeyim Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında terör örgütü olarak kabul edildiği için tutuklu bulunan, hüküm giymiş örgüt sayısı 38'dir. Demek ki şu an cezaevlerinde 38 ayrı terör örgütüne mensup tutuklu ve hükümlü var. Halbuki gündemde olan sadece 1 ya da 2 tane etnik terör, birde ara sıra ideolojik terörün uzantıları görünsünüz münferit eylemler olarak. Ama geriye dönüp uygulamalara baktığımız da 38 ayrı terör örgütü var. Belki de çoğunuz bunu ilk defa duydunuz. Demek ki Türkiye terörü hedef olan bir ülkedir. Dünyada bugüne kadar mevcut terör örgütleri içerisinde en fazla dış desteğe sahip olan örgüt Türkiye'deki bölücü terör örgütüdür. Bunun da altını çiziyorum. Bunu herkesin iyi anlamış olması gerekir. Yani 15-16 yaşında 17 yaşında dağa çıkmış, çıkarılmış olanın bir şey bildiği yok, bir şeyden anladığı yok, o kendine göre idealize edilen kendince önemli gördüğü ya da inandırıldığı konudur. Sen o işin arkasındaki bak. O işin arkasında kim var? Kimler var? Kime hizmet ediyor, niçin hizmet ediyor? Onun içindir ki dünyada hiçbir terör örgütü dış destek olmadan yaşayamaz ve fazla dış desteğe sahip olan örgüt Türkiye'deki bölücü, ayrılıkçı terör örgütüdür."

"TERÖR ÖRGÜTLERİ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK İSTEMEZ"

Çiçek, "Şu meseleyi hiç unutmamız lazım. Terör örgütlerinin en çok çekindiği, en çok korktuğu husus demokrasi ve özgürlüktür. Bunlar demokrasi ve özgürlük istemez. Bunlar sıkıyönetim ister, bunlar olağanüstü hal ister. Çünkü sıkıyönetim ve olağanüstü haller olduğu zaman mağduriyetler artıyor. Kim suçlu, kim suçsuz, kim haklı, kim haksız belli olmuyor. Bu arada toplumda ciddi bir kırgınlık, devlete karşı, devletin güvenlik güçlerine karşı bir güvensizlik söz konusu olunca örgütler bunlardan istifade ediyor. Geriye dönük dünyada ki terör örgütleriyle ilgili biraz okumuş, biraz incelemiş insan olarak ifade ediyorum. Söylediğim sayıda ki tüm örgütlerin birinci isteği, arzusu demokrasi falan değil, sıkıyönetim, olağanüstü hal. Özgürlükler daralsın bizde bunu istismar edelim, elaman temin edelim, eylem kolayım ortaya yere. Hemen hemen bütün örgütler bu yöntemi kullanmış." dedi.

Çiçek konuşmasına şöyle devam etti: "Bu işi nasıl çözeceksek, kim ne biliyorsa, 'ben gelirim ondan sonra söylerim' değil. Ne biliyorsanız doğruyu söylemenin zamanı şimdidir. Kim ne tedbir geliştirecekse bunun geliştirmenin zamanı şimdidir. Kim bu noktada bir katkı verecekse bunu vereceği zaman da şimdidir. Dolayısıyla devletiyle, milletiyle, devletimizin bütün organlarıyla, siyasi partilerimizle, cebir ve şiddeti sorun çözme yöntemi olarak kabul etmiş, etmemiş herkesle, cebir ve şiddeti demokrasiyle, özgürlükle kamufle etmemiş olan bütün kesimle Türkiye bir mutabakatı ille de yazılı olması gerekmiyor fiilen, fikren ortaya koymuş olması lazım. Çünkü terörün hedefi zaten bölmek, ayrıştırmak ve ayrıştırmaktır."

"HEPİMİZİN BU ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN YAPACAĞI ÇOK ŞEY VAR"

Çiçek, "Allah bizi bu coğrafyada kardeş kıldı. Tarihimiz buluşturdu, kaynaştırdı. İnancımız bizi bir araya getirdi. Et, kan, kemik ve tırnak gibi olduk. Hepimizin bu ülkenin geleceği için yapacağı çok şey var. Ama neyi yapacaksak partilerimiz farklı olabilir, düşüncelerimiz farklı da olabilir. Benim bu söylediklerimi bir kısmınız kabul etmemiş de olabilirsiniz. İnanç dünyamızda da farklılıklar olabilir. Ama ortak olmamız gereken şey şu. Neyi yapacaksak en son Sayın Başbakanımızın Mecliste ifade ettiği gibi. Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet." diye konuştu.

Türkiye olmadan, Türkiye'nin kararı olmadan, Türkiye'nin müdahalesi olmadan, Türkiye'nin çözüm için işin içerisinde bulunmadığı bir Ortadoğu projesi mümkün olmadığını da değinen Çiçek, "Ortadoğu'ya barış gelecekse en başta çevre ülkeler olmak üzere barış gelecekse huzur gelecekse bu Türkiye ile beraber olur. Kafkasya'da huzur, barış istikrar olacaksa mutlaka Türkiye bu işin içinde, arkasında olmak durumundadır. Türkiye olmadan balkanlarda barışı, huzuru, istikrarı sağlamak mümkün değildir. Neden? Çünkü Türkiye herkesin bildiği herkesin kabul ettiği gibi bir bölgesel güçtür, bir önemli tecrübeyi bağrında, zihninde, tarihinde taşımaktadır ve Türkiye artık bu bölgenin sigortasıdır." dedi.

(CİHAN)



Bu haber 974 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,712 µs