Uzaylılara telekulak operasyonu

30 Aralık 2010 12:58 tsi
İşte ilk kriptolar: #$&32._?

Uzay'la ilgili her geçen gün daha "garip" teoriler ile karşı karşıya kalıyoruz.

Kimi zaman, saygıdeğer bir fizikçi bizi "kötü uzaylılara" karşı uyarıyor, kimi zaman CERN'de araştırma yapan bilim insanlarından "paralel evrenler ve burada yaşayan canlılar olabilir" gibi açıklamalar geliyor. Astrobiyologlar, bütün dünyanın izlediği canlı basın toplantılarında "dünya dışı yaşam arayışını derinden etkileyecek" açıklamalarda bulunuyorlar...Bunların hepsi de ya NASA'dan ya da dünyaca ünlü bilimsel kurumlardan çıkıyor. (Ay ve Mars üzerinde yılda bir tespit edilen garip bina veya cisimleri hiç hatırlatmaya bile gerek yok.)

Hepsinin bir diğer ortak noktası da, dünya dışı "(akıllı) yaşama" dair göndermeler içermesi.

Şimdiki haberimiz de bu kümeye ait.

Lafı uzatmadan yeni ilginç iddiayı anlatalım:

NASA'nın Mars'a gönderdiğir robotlar ile ya da güneş sistemimizin en uzak köşesine doğru yol alan Voyager uyduları ile dünya arasında iletişim sağlamak için gene NASA'ya ait olan Derin Uzay Ağı isimli iletişim sistemi kullanılıyor. Dünya ile bu cihazlar arasındaki mesafe açıldıkça, cihazlardan gelen sinyaller de çeşitli etkenler yüzünden güçsüzleşiyor ve sonunda kaybolup gidebiliyor. İşte bundan yıllar sonra bu tür cihazlar ile düzgün bir iletişim sağlayabilmek için daha farklı sistemler kullanmak gerekecek, keza Derin Uzay Ağı bir yerden sonra yetersiz kalabiliyor. İşte bu yüzden bazı bilimadamları çözüm üretmek amacıyla yeni teoriler üzerinde çalışmaya başlamışlar. Bu basit sorun üzerine kafa yoran isimlerden biri var ki, çok ilginç bir iddiayla çıka geldi.

Paris'te yer alan Uluslararası Astronotik Akademisi'nin yöneticilerinen Claudio Maccone'nin iddiasına göre, Güneş'in yerçekim kuvvetini kullanarak yıldızlararası iletişim imkanına kavuşabiliriz. (Teorinin nasıl işleyeceğine dair detayları buradan okuyabilirsiniz)

Hatta öyle bir imkanmış ki bu, varsa, uzaylıların kendi aralarındaki iletişimini bile yakalayabilirmiş! Yıldızlararası iletişim imkanına sahip uzaylılar olduğunu kabul edersek tabii...

Nereden nereye...

(Diyelim ki yakaladınız sinyalleri, nece konuşacaksınız uzaylılarla? Carl Sagan'ın Contact adlı eserindeki gibi matematikle mi?)

Einstein'in Görecelilik Kuramı'ndan yola çıkarak geliştirilen bu teori, temel fizik kanunlarına dayanıyor, buraya kadar sorun yok. İşin garip tarafı, basit bir problemden yola çıkarak geliştirilen bir teorinin, uzaylıları içermesi...İşte bu garip.

Ya da değil.

Belki de artık bunlar hiç kimseye garip gelmiyordur.

Her gün yeni bir "uzaylı haberi" okuya okuya, kanıksamış hale gelmiş olabiliriz, büyük ihtimalle.

Kim bilir, yarın öbürsü gün, ABD Başkanı çıkıp da bir açıklama yapsa, "Uzaylılar ile birebir bağlantımız var" dese...Hiç şaşırmayacağız

O derece kanıksatıldık...

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 2,701 defa okundu.