Ali Babacan'ın Kılıçdaroğlu yorumu

30 Aralık 2010 08:07 tsi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ciddiye alınmadığını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ciddiye alınmadığını belirterek, "Allah'tan piyasa onun vaatlerini ciddiye almıyor. Yoksa altüst olurdu" dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomiyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Babacan, Türkiye'deki ekonomik göstergelerin kriz öncesinden iyi duruma geldiğini belirterek, "Fakat böyle iyi günlerde yeni süprizlere hazırlıklı olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İşlerin iyi olduğu dönemlerde kötü günlere hazırlık önemli" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vaatlerine ilişkin ilginç eleştriler de yapan Babacan, "Vaat yarışına girecek misiniz" sorusuna şu cevabı verdi:

Kaynak gösteremiyor

■ CHP Başkanı Kılıçdaroğlu, birçok vaatte bulunuyor ama kaynak göstermiyor. O sebepten de kimseye inandırıcı gelmiyor. Vaatte bulunurken somut şeyler söylemek gerekir. Ortaya konulan vaatler gelecekte borçların artması anlamına gelir.Hatta bütçe açığının büyümesi, Merkez Bankamızla mümkün değil ama karşılıksız para basılması anlamına gelir.

■ CHP, ana muhalefet. Dolayısıyla iktidara alternatif olması söz konusu. Ancak, Allah'tan piyasa onun vaatlerini ciddiye almıyor, daha doğrusu iktidara alternatif olarak görmedikleri için pek tepki vermiyor. Yoksa altüst olurdu.

■ Eğer piyasa CHP'yi önümüzdeki dönemde iktidara alternatif görseydi, faizler anında fırlardı. Onun yerine bugün bono gösterge faizi yüzde 7.10'la tarihi dip yaptı. Bu noktada AK Parti Hükümetinin deneyimi öne çıkıyor.

■ Bugün, 2003'teki geçici bütçe dahil, 10'uncu bütçemizi yaptık. Yani, çok büyük deneyim kazanmış durumdayız. Bütçede karşılığı olmayan veya kaynağını göstermediğimiz harcama yapmamız söz konusu olamaz. Kılıçdaroğlu da çarpsın, bölsün, kaynakları ortaya koysun.

Kârda 1-2 puan bile çok önemli

■ Başbakan Yardımcısı Babacan'a son zamla 97 oktan benzinin litre fiyatının 4 lirayı geçtiği de soruldu. Babacan, "Bizdeki dağıtım şirketi artı bayi kârı, Avrupa ülkelerinin üzerinde... Bu konu üzerinde epey durduk. Biz konuyu Enerji Bakanımız Taner Yıldız ve EPDK yetkilileriyle birlikte inceledik. Bir ara kâr oranı Avrupa'yla eşitlenmiş. Her zamdan son da gıdım gıdım artırıp, makası açmışlar... Belki arada 1-2 puan fark vardır ama bu akaryakıt fiyatında önemlidir..." diye konuştu.

Merkez'in çizgisi değişmez

■ Başbakan Yardımcısına, nisanda Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın görev süresinin dolacağı da anımsatıldı. Babacan, "Merkez Bankası Başkanı'nın Para Politikası Kurulu'nda bir oyu var. Yani, kararlar kollektif alınıyor. Geçmişte başkanın etkisi daha fazlaydı. Başkanın kararları önemliydi. Aldığı kararları yardımcıları ancak gazetede görürdü. Şimdiki durumda başkanın değişmesi Merkez Bankası'nın çizgisini değiştirmez. Hem arkadaşları tek tek özenle seçtik. Orada çok iyi bir ekip oluştu" diye cevapladı.

Pazar günü bütçeyi bağlayıp salı deldirmek olur mu?

■ Başbakan Tayyip Erdoğan'ın parti grubundaki konuşmasına da değinen Babacan, 'Ziraat Bankası'nın çiftçiye dönük faizlerinin düştüğünü, öğrenci burs ve kredileriyle dar gelirli ailelere yapılan yardımlara zam yapıldığını duyurdu. Bunların kaynağı var mı' sorusunu şöyle cevapladı: "Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, geçen gün bana geldi, 'Hesabımızı yaptık, çiftçi faizlerini 3 puan indirebiliriz' dedi. Ben de kendisine, 'Açıklamanızı salı gününe (28 Aralık) denk getirin, Başbakanımız parti grubunda bunu duyursun. Siz de ardından açıklamanızı yaparsınız' cevabı verdim. Yani, bizim bir zorlamamız yoktur. Hem pazar günü bütçeyi bağlayıp, salı günü deldirmek olur mu? Bunu yapar mıyız?"

Ecevit'e haksızlık yapılıyor

Babacan'a, 'Kılıçdaroğlu'nun, son 8 yılda elde edilen ekonomik başarıların kaynağının Ecevit Hükümeti döneminde alınan kararlardan kaynaklandığını savunuyor' sorusu da soruldu. Bakan Babacan, şu cevabı verdi: "O dönemde IMF ile birlikte bir takım kararlar alındı. Ben şahsen övünmeyi pek sevmem. Ancak, karar almak veya rapor yazmaktan daha önemlisi bunları uygulamaktır. Ayrıca, bizim son 8 yılda reformları nasıl yaptığımız da ortada. Bağımsız otoriteler bir yere kadar iş yapar, arkasında siyasi güç yoksa, aynı kararlılığı gösteremez. Rahmetli Ecevit'in adını bu şekilde kullanmak ne kadar doğru."

bugün

Bu haber 713 defa okundu.