'Bunların aklı sadece para için çalışıyor'

28 Aralık 2010 13:58 tsi
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu grupta 41 projesinin kaynağını açıkladı. Projelerin parayla değil akıl ve mantıkla ilgisi olduğunu söyledi. Erdoğan'ın Hıdır benzetmesine Aziz Nesin'in 'zübük' benzetmesiyle cevap verdi.

İşte açıklamalar:

Kentlerin tarihlerinde önemli günler vardır. Ankara için de 27 Aralık tarihi bir gündür... Ama dün bir şey oldu... Ankara halkının Mustafa Kemal'in arkasında nasıl durduğunu hatırlattığı gün bize çok görüldü.

Mehmet Akif Ersoy... Onu da saygı ve minnetle anıyoruz...

Bütçe görüşmeleri dolayısıyla grup toplantıları olmadı ama son görüşmelerde kısa sıra önce tamamlandı. 2011 Bütçe Yasa Tasarısı kabul edildi ve sonuçlandı. 15. Olağan Kurultayımızı yaptık. Arkadaşlarımız önümüzdeki 1 ay içinde hedeflerini sunacaklar, bizler de takipçisi olacağız.

Olağanüstü Kurultay'ımızı yaptık derken bir gerçeği de sizinle paylaşmak isterim. TC tarihihn en büyük kapalı siyasal toplantısını gerçekleştirdik. Hedeflerimizi belirledik... Umutlarımızı, düşüncelerimizi, geleceğimizi söyledik... Hem bize AKP ve ya bazı çevreler, 'Şu CHP hep eleştiriyor, önerileri yok' dediler.

Oysa bizim her zaman bütün düşüncelerimiz vardı. Bu Kurultayda bir şey yaptık. 'Bir daha söyleyelim ve hatırlatalım' dedik.. Nasıl bir anayasa ve toplum düzeni istediğimizisöyledik. Üç sözcükte krultuyamızı da hedeflerimizi de açıkladık.

Özgürlükleri genişleteceğiz, demokrasiyi genişleteceğiz dedik... Biz anlattık ama Başra Başbakan, yandaş medya ve çevreleri kıyamet kopardı. 'Vay efendim siz bu sözleri nasıl verirsiniz?'... Neden vermeyelim canım... Olay çarpıtılacak ya, çarpıtmaya başladılar... Verdiğimiz sözlerin parayla değil, akıl ve insanla ilgisi var... Ama bunların aklı sadece para için çalıştığı için anlamıyorlar.

Halkın iktidarında kamuda taşeron işçilik olmayacak. Taşeron işçilik kalkınca sanıyorlar ki bunlar, herkese yeniden para ödeyeceğiz. Yahu biz aracıyı kaldıracağız. Taşeron işçiliğe ne gerek var. Ona insanca yaşayabileceği, bir çalışma ortamı sağlayacağız. Halkın partisi olarak bu bizim görevimiz. Onlar korkuyorlar ama... Efendim, ek yük getirirmiş...

YÖK'ü kaldıracağız dedik... Bunun parayla ne ilgisi var... Üniversitelerin üzerindeki baskıyı kaldıracağız diyoruz. Siyasi ahlakın olmadığı bir yerde kul hakkını biz koruyamayız. Ahlaklı adam siyaset yapsın istiyoruz... Bunun parayla ilgisi var mı?

Yine söz verdik kamu ihale yasasını tepeden tırnağa değiştireceğiz. Cebimizden para çıkmayacak. Bir söz daha verdik... Üniversitelere özerklik getireceğiz... Bugün haberlere düşen bir konu var. Bir mahkemeden karar almışlar, İstanbul Üniversitesi'nde öğrenciler bir yıl süreyle aranabilecekmiş. Üniversiteler bu kararla potansiyel suçlu haline geliyor. Orada kötü adamlar var gibi davranılıyor. İşte bunların demokrasi anlayışı bu. Gençlere neden güvenmiyoruz? 18 yaşında idam ediyorsun... 25 yaşında gelmiş şuanda, konuşunca susturmaya çalışıyorsun...

Siyasetin finansmanını şeffaflaştıracağız dedik... Bunun da parayla pulla direk ilgisi yok... Bu öneriyle kaynak harcayan değil, üreten oluyoruz... Esnafın derdi... Yok mu, var... Büyük alışveriş merkezleri ile ilgi AKP'nin gündeme getirmediği konuyu gündeme taşıyacağız.

Bu sözlerden hiç söz etmiyorlar... 41 vaatte bulundunuz, bu vaatler karşılığında paraya ihtiyacınız var? Bu kadar parayı nasıl bulacaksınız diyorlar?

Biz demokrasiyi amaç edinmişiz fakat onlar amaç değil, araç edinmiş... İşte aramızdaki en büyük fark bu! Bunları sadece Erdoğan mı söylüyor? Yok hayır... Bir de 'hık' deyiciler var... Erdoğan ne derse doğrudur diyenler...

Biz demokrasiyi isterken gerçekten istiyoruz. Halkın iktidarında bir İçişleri Bakanı çıkacak ve polis dayağı karşısında öğrenciler kendini yere atıyor diyecek... Biz buna izin vermeyiz. Kurultayda özgürlük dedik ama halkın dertlerinden de söz ettik. Halkın derdi nedir? İşsizlik, yoksulluk... Çiftçinin içinde yaşadığı zorluğu da dile getirdik... Ve Sayın Başbakan'a bir hatırlatma yaptım. Biz Türkiye'nin nimetlerine değil külfetlerine talibiz... Nimet, halkın nimetidir... Halk zenginleşecek...,

Bu iktidar cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının yapıldığı iktidardır. Yolsuzluk eşittir AKP'dir... O nedenle bunlara Adaletten Kaçanlar Partisi diyoruz... Yoksulluğu resmen sömürüyorlar... Makarna veriyorsun, kömür veriyorsun, resmen gururuyla oynuyorsun... Dindarlığında arkasına sığınıyorsun... Aç bir oku o kitapları, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek diyor... Böyle devlet olur mu?

Biz bunları saydık ya... Hemen ellerine kağıt kalem aldılar... Türkiye'de 16 milyon yoksul var dediler.. Hani herşey güllük gülistanlıktı... Artık itiraflara başlıyorlar... Biz söylediğimiz zaman, gideremezsiniz yoksulluğu diyorlar... Ne söyledik... Benim adım Kemal... Ben bu yoksulluğu gidereceğim. Yaptıkları yardımlarda bile yolsuzluk var! O yardımlarda bile yolsuzluk varsa, hangi dinden bahsediyorsun sen Sayın Başbakan!

Sayın Başbakan bunlar hesap bilmez diyor... Samimi söylüyorum, AKP hesap bilmez, kitap bilmez... Belli dönemlerde yasalara göre çıkması gereken planlar var... Zamanında çıkaramadılar... 15 - 20 sayfalık planı zamanında çıkaramadılar... Bu iktidar gelmiş bize hesap soruyor. Biz bu hükümete pırlanta hükümeti diyoruz, fakir fukaranın ekmeğinden vergi alır, pırlantadan gelen vergiyi almazlar.

Biz sözcüsü de kalkmış diyorki mazottan ÖTV'yi kaldırırsak, ÖTV'nin getireceği yük 28-30 katrilyonmuş... Biz de hesap yaptık... 3.6 milyar TL... Diyorum ya bunlar hesap bilmiyorlar diye... Bu 3.6 milyar TL'nin de milli gelir içerisindeki payı binde 33...

Bunların korkusu ne biliyor musunuz? Halkın taleplerini, biz dile getiriyoruz. Biz bu sorunların tamamını çözeceğiz. Biz ne söylüyorsak doğruyu söylüyoruz.

Başbakan bütçe görüşmelerinde adınız Kemal mi Hıdır mı bilmem ama diye cümleye başlıyor... Hani beni eleştirecek ya... Başbakan'ı kutluyorum adımın Kemal olduğunu öğrenebilmiş... Kemal onun beyninde daha yer edecek! Sözde bana 'Hıdır' diyerek küçümsemeye çalışıyor... Bu ülkede her insanmın ismi benim için onurdur... İster Kemal, ister Ömer, ister Ali deyin... Ben bundan onur duyarım... Recep Bey bundan alınabilir... Ama ben insanımı seviyorum... Hıdır'ın ne olduğunu Başbakan bilmiyor mu acaba... Aslında hızırdır... Bozatlı hızır yardımcın olsun derler Anadolu'nda... Başbakan bunları bilmez mi? Çamlıca'da villada oturuyor... Hadi Başbakan unuttu bunları, konuşmalarını hazırlayan sözcüleri de mi unuttu bunları. Hıdır'ı niye küçümsüyor? Bir şey hatırlattı bize... Halkın sorunlarına hızır gibi yetişeceğiz...

Bana her ismi verebilirsiniz ama kimse bana Recep Bey diyemez... Çünkü Recep Bey, halkını kandıran adam demektir... Çünkü Recep Bey, siyasete yırtık ayakkabı ile girip siyasette dünyalığını yapan adam demektir. Recep Bey millete din iman diyerek, fakir fukaranın hakkını yiyen adam demektir. Çünkü Recep Bey, sabah OFER'İ tanımıyorum deyip, akşanm tanıyorum diyendir.

Bu Recep Bey'ler en çok nerede görünür biliyor musunuz? Aziz Nesin'in zübük kitabını okursanız orada çok Recep Bey görürsünüz...

Kayseri olayına dönersek... Olay bir rüşvetin paylaşılmasının ötesinde... Bir ucunda belediye, diğer ucunda vilayet, diğer ucunda adliye var... Yani organize bir suç var... Bu olay soruşturulurken, ucu kapatılıyor. Bunu söyledik... Başbakan, 'Elinizdeki kağıt parçası' dedi. Biz belgeleri internet sitemize koyduk... Bir içişleri Bakanı da dediki, CHP belge saklıyor... Yahu biz 1 gün önce belgeleri dağıtmışız. Senin bundan haberin yoksa yazık! Yüreklerinde Allah korkusu olsa bu olayın üzerine giderler.

 

Bu haber 639 defa okundu.