‘Seçim taktiği’ne kefil misiniz?

BDP’nin talepleri içinde neler yok ki; iki dil, demokratik özerklik, bayrak, Anayasa’da düzenlemeler, ‘başkaldırıyoruz’lar. Bu söylemlerin seçimlere kadar daha hırçınlaşacağı, daha çoğunun da geleceği aşikar.

Çok belli ki BDP ve takipçileri açısından bu politika, kendi oy havuzlarında başkalarının yüzmesini engeleme amacı güdüyor ve seçmen kitlesini saflaştırıyor. İktidarın ve diğer siyasi partilerin bu istekleri karşılaması mümkün gözükmüyor doğal olarak. Ama onlar devam edecekler.

Analize diyecek bir şey yok ama bu bakış aslında talepleri sıradanlaştırıyor. Ve onları "seçim taktiği" olarak görürken, "gerçek olmadıkları" damgasını zihinlere zımnen yapıştırıyor.

Peki öyle mi? Yani BDP ve destekçileri bunları gerçekten istemiyor mu? İki dil, anayasal düzenleme, demokratik özerklik hatta kamuoyunun hallice kısmının “inandığı” daha ilerisi!

Akşam TV ekranlarında “başkaldırıyoruz” cümlesini duyan “müteddeyin vatandaşlar” için bu talepler gerçek ve ciddi. Tersinden bile düşünülse, yani taktik olduğu varsayılsa bile ülkenin hassasiyetleri üzerine gerilimli bir oyun kurmak anlımına geliyor bu sözler.

Ne yapmalı?..

Fazla seçenek yok aslında. Ya diğer partiler ve hükümet bu meydan okumaları suni bulup görmezden gelecek.. Ya da yine geniş bir liberal kesimin itirazlarına kulak asılıp TBMM Başkanı’nın “savcılar göreve daveti”ne icap edilecek.

Peki ama daha önce de kullanılmış bu iki yoldan başkası yok mu? Aslında var. BDP ve takipçilerinin siyaseten tasfiye edilmesi! Yani sandıkta ağır yenilgiye uğramaları. Bölgeden artık oy devşiremeleleri. Fakat bu olası senaryolar içinde şimdilik uzak olan.

www.iyibilgi.com