En Sıcak Konular
Tamam buna da inanmayalım ama...
17 Aralık 2010 10:25 tsi
Sürekli Türkiye dedikosu da yapılmaz ki! iyibilgi Ankara
Daha bu ay başında yayınlanan Wikileaks belgeleri, Azerbaycan lideri İlham Aliyev’in, “Türkiye’nin enerji koridoru olmasını istemiyoruz” sözlerini yansıttığında, Ankara tamamını görmezden geldi…
Bizzat Cumhurbaşkanı Gül’ün ağzından ve Aliyev’in yüzüne karşı, “üzülme biz zaten söylenenlere inanmamıştık” dendi. Aliyev’in biraz paniğe kapıldığı ve iddiayı sürekli yalanladığı da hissedildi.
Türkiye gerçekten inandı mı inanmadı mı bilinmez. Ama yeni yayınlanan Wikileaks belgelerinden İlham Aliyev’in Türkiye’yi sıklıkla Amerikalılar’a çekiştirdiği hatta şikayet ettiği anlaşılıyor.
2006-2008 döneminde-ki o günlerin konjonktürü neydi ona da bakmak lazım!-“Türkiye’nin, transit ülke olması nedeniyle, gaz ithalatında yüzde 15 indirim talep etmesinin haksızlık olduğunu savunduğu, Türkiye’nin projeyi bloke etmesine izin vermeyeceğini sert bir dille anlattığı, “Türkiye’ye karşı pozisyonumuz gayet sağlam. Eğer anlaşmayı engellerlerse, sorumluluk onlarındır” dediği “iddia” ediliyor.
Türkiye bu sefer inanır mı?
Ankara inansın veya inanmasın, Bakü-Ankara ilişkilerine yönelik bu tür kaşıyıcı bilgilere fazla yüz vermemek zorunda. Çünkü iki ülkenin dengelerini tutan sacayağı sadece enerjiden ibaret değil. Ermenistan ve Kafkaslar, Hazar, İran, Rusya ve Türki Cumhuriyetler ayağı da var.. İsrail ayağı da var!
Bu kalemlerin her biri ayrıca önemli stratejik ayaklara sahipler. Kaldı ki bunlardan öte yıllar ve yıllar içinde oluşmuş, önemli bir Türk-Azeri birlikteliği, hadi bu olaylar yüzünden söylemekten imtina etmeyelim kardeşliği var.
Türkiye bu sefer de aleni olarak “biz zaten inanmamıştık” der mi bilinmez.. Ama demese de iki ülkenin arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine neden olacak kıvılcımlara benzin dökmek hiç iyi fikir değil.
Aliyev’e de gelirsek. Bu iki oldu. Türkiye resmi ağızlardan hiç zikretmedi ve zikredenleri de ikaz etti fakat, “ağabeyi” ile sinemaya gidemeyen küçük kardeş gibi sürekli mızıldanan bir kardeş de sinir bozucu oluyor.
Diplomaside bu türden perde arkası konuşmalar-normal görülse de-estetik bulunmaz. En iyisi; bunların tekrarlanmaması ve başka “estetik” sorunlarla uğraşılması olur.
Bu haber 2,061 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle