Kimse kimseyi susturmaya kalkmasın

11 Aralık 2010 23:30 tsi
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sanatçı Ahmet Kaya'nın ölümünün 10. yılında düzenlenen anma törenini değerlendirirken, ''Gerçekten çok duygusal, önemli ve öğretici bir akşam oldu hepimiz için'' dedi.

Sanatçı Ahmet Kaya, ölümünün 10. yılında ''An Gelir-Onsuz 10 Yıl'' başlığıyla organize edilen törenle anıldı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen törende verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, Ahmet Kaya'nın hayatını anlatan ''Uçurtmam Tellere Takıldı'' adlı belgeselin, bir anlamda Türkiye'nin yakın tarihiyle ilgili olduğunu söyledi.

Günay, ''Ahmet Kaya gibi yüreği Türkiye sevgisiyle dolu, defalarca Türkiye'nin bölünmezliğini, Türkiye insanının birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini yüksek sesle ifade etmiş olan Anadolu'nun özgün seslerinden birisi, bu ülkede ideolojik bağnazlıkların, siyasi körlüklerin, toplumsal anlamsız çatışmaların sonucunda özlemle yurt dışında 43 yaşında aramızdan ayrılmış. Aslında bir anlamda söyledikleriyle, aradıklarıyla, türküleriyle yaşıyor ama belki de en verimli, en olgun olduğu bir çağda bu dünyaya veda etmek zorunda kalmış'' diye konuştu.

Türkiye'nin gerçekten yakın geçmişinde çok haksız ve büyük acılar yaşandığını ve Türkiye'nin yakın tarihinde benzerlerinin de çok olduğunu ifade eden Günay, şöyle konuştu:

''Bu yaşananların bir başkasını Sabahattin Ali, bir başkasını Nazım Hikmet, hatta bir başkasını Mehmet Akif hep yaşaya geldi. Şimdi dileğimiz o ki, Türkiye, düşüncelerini söyleyen, barışı arayan, özgürlüğü, kardeşliği arayan seslerini susturmaya değil, onları konuşturmaya, onların daha güçlü biçimde kendilerini ifade etmesine fırsat vermeye doğru yol alsın. Gerçekten çok duygusal, önemli ve öğretici bir akşam oldu hepimiz için. Gülten Kaya arkadaşım biraz önce izlediğimiz belgeselde yapımcı olarak sadece bir sinema diliyle değil, yüreğinin diliyle de bize çok güzel şeyler hatırlattı. Bundan sonra bu ülkenin insanlarına kıyılmasın, bütün kalbimle diliyorum. Bu hepimiz için öğretici olsun yeteri kadar, birleştirici olsun, barıştırıcı olsun.''

Günay, bir kez daha Ahmet Kaya'yı sevgi, rahmet ve saygıyla andığını belirterek, anma törenine bir anlamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adına geldiğini söyledi.

Günay, Erdoğan'ın bu akşam burada bulunmayı çok arzu ettiğini ifade ederek, ''Birkaç kez yakından tanık oldum, Sayın Başbakan'ın Ahmet Kaya'ya özel bir sevgisi, özel bir muhabbeti var, ta belediye başkanlığı yıllarından kaynaklanan bir yakın dostlukları, duygu arkadaşlıkları olmuş'' dedi.

Mardin'de oldukça zor hava koşulları içinde seyahat yaptıklarını ifade eden Günay, ''Ben 15.00'te ayrılıp Mardin Havaalanını kullanamadığımız için Diyarbakır üzerinden geldim ve zorlukla yetiştim. O, programlarına devam etmek zorundaydı, yarın da Siirt'te olacak. O yüzden onun saygılarını, selamlarını getirdim Gülten Kaya arkadaşımıza. Bir anlamda hükümet üyelerini temsilen burada bulunuyorum'' diye konuştu.

-''KİMSE KİMSEYİ SUSTURMAYA KALKMASIN''-

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, sözlerine şöyle devam etti:

''Çeşitli biçimlerde ve nedenlerle insanları susturmaya kalkışmanın gelecekte yine hepimiz için çok unutulmaz dersler ortaya çıkarabileceğini bu vesile ile bir kez daha hatırlayalım. Kimse kimseyi susturmaya kalkmasın. Haklı, haksız, doğru, yanlış ama lütfen bu ülkenin geleceğinin güzelleşmesini istiyorsak, herkes birbirinin söz hakkına saygılı olsun ve herkes birbirini dinlesin. Dinlememekten, anlamamaktan, susturmaya çalışmaktan ve inatlaşmaktan Türkiye ne bedeller ödedi. Bu akşam çok masum bir cümlenin, bir insanı nasıl büyük bir yurt hasreti içinde, 'yorgansız olduğum için üşümüyorum, vatanımdan uzak kaldığım için üşüyorum' diyerek, 43 yaşında yüreği yurt sevgisiyle çarpan bir insanın, nasıl bu ülkeden gencecik yaşında aramızdan ayrıldığını çarpıcı biçimde gördük. Lütfen bu hepimize ders olsun, lütfen kimse kimseyi hangi içsel gerekçeyle olursa olsun susturmaya kalkmasın. Konuşma hakkını savunalım.''

Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya da Kültür ve Turizm Bakanı Günay'a teşekkür ederek, ''Türkiye'nin yakın tarihini izlediğimiz belgeselde, Ahmet Kaya o yakın tarihin önünde haksızlığa uğratılmış bir portreydi. Bu belgesel, öğretici olsun istiyoruz. Türkiye'deki bütün kültürler, diller, renkler ve sesler üzerinden Ahmet Kaya sürgünde kaybettiğimiz son sanatçı olsun istiyoruz. Bu amaçla burada Türkiye'nin renklerini ve seslerini bir araya getirmeye çalıştık'' diye konuştu.

Bu haber 692 defa okundu.