En Sıcak Konular

Suudi Arabistan'dan Lübnan'ı 'işgal' planı

8 Aralık 2010 15:54 tsi
Suudi Arabistan'dan Lübnan'ı 'işgal' planı Belgeler, Lübnan’da siyasi güç olan militan örgüt Hizbullah’ın yer aldığı hükümeti devirmek için Suudilerin bir “Arap kuvveti” oluşturulmasını ve ABD ile NATO’nun vereceği deniz ve kara desteğiyle Hizbullah’ın yok edilm

İki yıl önce hazırlanan ve dünyanın en istikrarsız bölgelerinden birinde savaş çıkmasına neden olabilecek plan, Suudi Arabistan’ın ve ABD’nin örgütün Lübnan’da artan nüfuzuna yönelik artan endişelerini de gözler önüne serdi.

Lübnan’ın işgal edilmesini öngören teklif, Suudi Arabistan’ın tecrübeli Dışişleri Bakanı Prens Suud El Faysal tarafından, ABD’nin Irak özel danışmanı David Satterfield’e yapıldı. ABD, planın uygulanabilirliğine askeri açıdan şüpheyle yaklaştı.

Planın hayata geçirilmesi halinde, 1983’te Beyrut’taki ABD askeri üssüne yapılan bombalı saldırıların ardından bölgeden çekilen ABD, yeniden Lübnan’a girmiş olacaktı. Üzerinden 27 yıl geçen saldırıda, ABD'li ve Fransız askeri personelden toplam 299 kişi ölmüştü.

‘İRAN LÜBNAN’I ELE GEÇİRECEK’

“Gizli” olarak sınıflandırılan bir kriptoya göre, Faysal, Hizbullah’ın askeri gücüyle Lübnan hükümetine karşı tehditkar duruşunu sonlandırmak için bir “güvenlik yanıtı”na ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Belgede şu ifadeler yer aldı: “Özel olarak, Suud, Beyrut’ta düzen oluşturmak ve düzeni korumak amacıyla bir ‘Arap kuvveti’ oluşturulmasını önerdi… ABD’nin ve NATO’nun ulaşım ve lojistik desteğinin yanı sıra, ‘donanma ve hava desteği’ vermesi gerekebilir.”

Belgeye göre Faysal, Hizbullah’ın Beyrut’ta elde edeceği zaferin, o dönem iktidarda olan Siniora hükümetinin sonu anlamına geleceğini ve Lübnan’ın ‘İran tarafından ele geçirileceğini’ belirtti.

Faysal'ın planı, Lübnan Başbakanı Faud Siniora hükümetinin Hizbullah ve Lübnan’daki diğer İran ve Suriye yanlısı grupların, Beyrut’u kuşatmasının ardından gelen günlerde ABD’ye iletildi. Beyrut’taki olayların öncesinde, 17 ay süren sokak gösterileri yaşanmıştı.

Siniora, yaşanan gerginlikten Hizbullah’a çok büyük imtiyazlar sunarak kurtulmayı başarmıştı. Siniora, görevini kendisi gibi Batı yanlısı Saad Hariri’ye teslim etmişti. Ancak Lübnan’da asıl gücü elinde bulunduran Hizbullah, 2006 yılında yaşanan İkinci Lübnan Savaşı’nda İsrail’i yenilgiye uğratmasının ardından Arap ülkeleri tarafından kahraman gibi görülüyor.

BM ÖRTÜSÜYLE İŞGAL

Faysal, söz konusu belgede, Hizbullah’ın Siniora hükümetine karşı aldığı zaferin “İran’ın Irak ve Filistin cephesindeki eylemleriyle birleşmesi halinde ABD ve tüm bölge için bir felaket olacağını” belirtti. Faysal aynı zamanda, Beyrut’taki mevcut durumun “tamamen askeri” olduğunu ve çözümün de askeri olması gerektiğini ifade etti.

Belgeye göre, Faysal'ın bahsettiği mevcut durum “Oluşturulacak Arap kuvvetiyle ‘BM örtüsü altında’ Beyrut’un kontrol altına alınmasını” gerektiriyordu.

Faysal, Siniora’nın planına büyük destek verdiğini ancak plandan sadece Mısır ve Ürdün ile Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın haberi olduğunu belirtti. Faysal, Beyrut hakkındaki gelişmeler konusunda Suriye’yle hiçbir temas kurulmadığını belirterek, “Bunun ne faydası olur ki?” ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, İran’ın ilerlediği tüm cephelerde değerlendirildiğinde, Lübnan’ın, İran karşıtı müttefikler arasında “kazanacağı en kolay savaş” olacağını belirtti.

Satterfield, Faysal'ın belirttiği planın “politik ve askeri” açıdan uygulanabilirliğinin özellikle BM’nin desteğini kazanma aşamasında tartışmaya açık olduğunu, ABD’nin ise herhangi bir Arap kararını değerlendirebileceğini ifade etti.

Faysal, belgenin sonunda BM-Arap barış gücü kuvvetinin ABD’nin hava ve donanma desteğiyle birleşmesinin “Hizbullah’ı Lübnan’dan sonsuza dek uzak tutacağının” altını çizdi.

Bu yazı "WikiLeaks cables: Saudis proposed Arab force to invade Lebanon" başlıklı makaleden Hürriyet tarafından derlenmiştir.



Bu haber 1,392 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,795 µs