En Sıcak Konular

Sızıntıların Türkiye hedefi

7 Aralık 2010 09:32 tsi
Sızıntıların Türkiye hedefi "Erdoğan'ın tasfiyesini asker istemedi..."

Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı'nın eski istihbaratçı Mahir Kaynak ile olan röportajından ilgili kısım:

Peki ulus devlet kimliği güçlenecekse Kürt meselesi nasıl çözülecek?

Efendim, Kürt meselesi çözüldü.

Çözüldü mü?

Çözüldü, tabii. Bakın, küresel sermayenin amacı, ulus devletleri güçsüz hale getirmekti ve mümkün olduğu kadar çok parçalara ayırmaktı. Rusya da dahil... Halbuki Türkiye eğer ciddi bir şekilde Rusya’nın veya Amerika’nın müttefiki olup bu bölgede dengeleyici konuma gelecekse Kürtler’in Türkiye’den ayrılmaması lazım.

Ne olacak o zaman, bu mesele nasıl çözüme ulaşacak? Bir yandan “Çift bayrak” deniliyor...

Evet bir iddia var böyle...

OSMANLI BİLE DİN DEVLETİ DEĞİLDİ, ESKİYE DÖNSEK BİLE DİN DEVLETİ OLMAYIZ

Öyleyse mesele nasıl çözüldü?

Nasıl çözüleceği hakkında tartışmalar var tabii. Bu konu Turgut Özal zamanından beri tartışılıyor. Özal diyordu ki, “Bir koyup üç alacağız.” Onun anlamı şuydu; “Türkiye’den birkaç vilayeti Kürt devletine katacağız. Bu vilayetler Kuzey Irak ile bütünleşecek ve Kürt devleti olacak. Onları federasyon halinde birleştireceğiz!” Sonra Atatürkçü Kenan Evren ne dedi? “Türkiye’de eyalet sistemine geçelim” dedi. Buna karşılık, ben bir model önerdim. Modelim şuydu; “Kürtler’in bir devleti vardır, adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ve o nedenle dünyadaki bütün Kürtler Türkiye’nin soydaşıdır. Kürtler’e soydaşımız olarak bakalım. Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulduğu zaman soydaş bir devlet kurulduğunu kabul edelim ve onlara KKTC’ye nasıl davranırsak öyle davranalım.” Yani paramız orada geçerli olsun, sonra bu birleşmeye kadar gidebilir zaman içinde. Zannediyorum şu andaki gelişmeler bu istikâmette. Bakınız, Barzani, bir gün “Kuzey Irak Türk askerlerine mezar olacak” dedi, “Onlar burada bir şey yaparsa, ben Diyarbakır’da yapacağım” dedi. Ama sonra birdenbire değişti, Türkiye’ye yönelik çok olumlu mesajları var. Çünkü anladı ki Türkiye’nin dışında bir çözüm yok.

Anladı mı, anlatıldı mı acaba?

Anlatıldı tabii. Nasıl anlatıldığını da söyleyeyim; Barzani bir ara 10-15 gün kadar Avrupa’ya gitti. Dişçiye gitmiş güya! Tam bu sert beyanlarından sonraydı. Geri döndü ve birdenbire Türkiye’ye karşı yumuşadı. Avrupa’nın desteğini bulamadı ve Amerika’nın dışında bir destek de olmadığını gördü. Amerika’nın projesi ise Türkiye’yi parçalamak değil.

...

Peki “Wikileaks belgeleriyle aslında Erdoğan’ı tasfiye etmek istediler” dediniz. Yine böyle çabalar olur mu?

Artık bu yolla Tayyip Bey’i tasfiye etmek mümkün olmaz. Tayyip Bey’i tasfiye etmek, daha evvel de düşünüldü. Kapatma davası esas itibariyle Tayyip Bey’in tasfiyesine yönelikti. Çünkü kapatma gerçekleşseydi, Tayyip Bey yasaklanacaktı ve AK Parti yerine PAK Parti kurulacaktı! Ben bunu anlatan bir kitap da yazdım, adı da ‘Erdoğan Operasyonu- Küresel Sermayenin Oyunu.’ AK Parti’nin kapatılmasını bir güç engelledi.

Kimdi o güç?

Türkiye içinde bir güçtü. Kimlerdendi bilmiyorum... Ama dikkatinizi çekerim, askeri kökenli bir üye AK Parti’nin kapatılmaması lehine oy kullandı; bu biraz garip değil mi? Asker kökenli!

Erdoğan’ın tasfiyesini asker istemedi yani?

İstemedi, çünkü AK Parti’nin kapatılmasının küreselci modele yaradığını gördüler. Yani “Tayyip Bey’i bertaraf edeceğiz, ne olacak?” dediler. Mesela Tayyip Bey ile Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın Dolmabahçe görüşmesi var... Bu görüşmede Gül’ün cumhurbaşkanı olmaması konusunda mutabakata varıldı ve Tayyip Bey modelini ondan sonra açıkladı. Burada Erdoğan ve Büyükanıt mutabık kaldılar. Askerin de karşı çıkmayacağı bir cumhurbaşkanı olacaktı. Fakat MHP bu mutabakatı bozdu. Niye, Dolmabahçe görüşmeleri açıklanmıyor? Diyorlar ki “Büyükanıt’ın karısının bilmem nesi varmış!” Yahu, onun için gidip gizli görüşme mi yapılır, baş başa mı konuşulur?



Bu haber 1,643 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,128 µs