En Sıcak Konular

ABD’nin AK Parti takıntısı

1 Aralık 2010 15:26 tsi
ABD’nin AK Parti takıntısı Acaba, ABD’nin Ergenekon oluşumunda parmağı var da ortaya çıkmasını önlemek için gündemi mi saptırmaya çalışıyor?

Wikileaks’in şu ana kadar yayımladığı Türkiye belgeleri, Amerikalı diplomatların ciddi bir AK Parti takıntısı içinde olduklarını gösteriyor. Amerikalı diplomatlarla temaslarımda bana aktardıkları görüşler, bazı yazışmalarda yer alan bilgilerle bire bir örtüşüyor. Örneğin, Amerikalı diplomatlar, AK parti’nin yolsuzluk yaptığı iddialarını özel görüşmelerimizde sürekli gündeme getirirlerken darbe sanıklarını savunur pozisyon içine giriyorlar. Bu yaklaşım doğal olarak, acaba, ABD’nin Ergenekon oluşumunda parmağı var da ortaya çıkmasını önlemek için gündemi mi saptırmaya çalışıyor, sorularını sormama neden oluyor zaman zaman.

ABD, İslami kökenli bir partinin iktidara gelmesine paralel paradoksal bir biçimde demokratik açılımların yapılmakta olduğunu iyi okuyamamış, bu geçiş dönemine uyum sağlayamamış, kafası karışmış.

Şeffaflık ve çıplaklık arasındaki hassas denge…

Amerikan diplomasisi, Anglo Sakson geleneğinden gelir. Diğer bir deyişle, gizli yazışmaların tümü kayda geçer. Diplomatların şahsi görüşleri de kayıt altına alınır, atlama olmaz. Bu gelenek, şeffaflığı esas alır. Türk diplomasisi ise elitist yapısıyla biraz Fransız diplomasisini çağrıştırır. Merkez ile diplomatlar arasındaki kimi yazışmalar, gayrıresmî kalır, kayıtlara da geçmez. Örneğin, yurtdışında görevli bir diplomatın merkezde bir diplomata gönderdiği bilgi, saklanmayabilir, ilgili kişi o belgeyi ister atar, ister saklar. Onlarca yıl sonra Türk gizli arşivleri açılsa dahi, bazı bilgilere ulaşılamaz. Tarih yazanlar açısından kara delikler oluşur. Dolayısıyla, bizim belgeler ortaya çıksa dahi, hep başarılı yönler ön plana çıkar ve ancak yabancı devletlerin yazışmalarında kimi başarısızlıklar ya da gerçekler gün yüzüne çıkabilir.

Bu anlamda, ABD, tüm gizli yazışmalarını kayıt altına alarak, önyargısız biçimde özeleştirisinin yapılmasını da engellemez. Durum böyle olunca da şeffaflık ilkesi bazen sızıntılar sonucu çıplaklaşarak, devletlerarası ilişkileri şimdi olduğu gibi dalgalandıracak noktaya getirebilir.

Bu arada hatırlatalım, Wikileaks’in yayınladığı belgeler gizli olmakla birlikte “Top secret,” diye tabir edilen en gizli bilgileri içermiyor ve bilindiği kadarıyla sızmış değil bu bilgiler.

Amerikan mahrem bilgilerinin sızmış olması, en önemli tehdidin sanal ortamdan geldiğinin bir diğer önemli kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.

Gizli bilgi sızıntısı, en çok, liderlerinin, halkın sırtından ulusal çıkarları zedeledikleri anlaşılan ülkelerde ciddi bir kamuoyu dalgalanmasına yol açma potansiyeli taşıyor.

Lale Kemal / Taraf'daki köşesinden ilgili kısım



Bu haber 772 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,082 µs