En Sıcak Konular

Türkiye böyle normalleşecek

26 Kasım 2010 08:28 tsi
Türkiye böyle normalleşecek
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsviçre yolunda önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Gül, generallerin açığa alınmasını, resepsiyonu, CHP'yi, kürt meselesini ve kırmızı kitabı değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'den İsviçre'ye Cumhurbaşkanı seviyesinde gerçekleştirdiği ilk devlet ziyaretinde uçakta konuştu.

Gül, bakanların talimatıyla 3 generalin açığa alınması işleminden önceden haberinin olduğunu belirterek, bunların Türkiye'nin normalleşmesi açısından değerlendirilmesini istedi. Gül, "Bu olay belki ilk olması açısından önemli. Ama hukuk anlayışı, mevzuat açısından çok büyütülecek bir şey değil aslında" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bakanların talimatı üzerine 3 generalin açığa alınması işleminden önceden haberinin olduğunu belirterek, bunların Türkiye'nin normalleşmesi açısından değerlendirilmesini istedi. Gül, "Bu olay belki ilk olması açısından önemli. Ama hukuk anlayışı, mevzuat açısından çok büyütülecek bir şey değil aslında" dedi.

Balyoz Darbe Planı kapsamında 102 subay yargılanırken, 3 generalle ilgili işlem yapılmasının nedeninin sorulması zerine Gül, "Bu 3 generalin diğerlerinden farkı var. 3 general 30 Ağustos'ta bekleme süreleri dolduğu için ya terfi edeceklerdi ya da emekli olmaları gerekiyordu. Dolayısıyla diğerlerinden farklılıkları var. Bu çerçeve içinde düşünülürse daha iyi anlaşılır" diye konuştu.

Bakanların açığa alma yetkisinin başka devlet görevlileri için kullanıldığına dikkat çeken Gül, "Bu mevzuat daha önce Emniyet genel müdürü gibi daha üst düzey devlet görevlilerine uygulanmış. Dolayısıyla normal mevzuat uygulanıyor. Böyle bir takdir yetkisi, ilgili bakanların, hükümetin var. Bunu gerçekleştirmişler" şeklinde konuştu.

Komutanların 29 Ekim resepsiyonuna katılmamaları konusunu Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile görüşüp görülmediğinin sorulması üzerine Gül, "O konu da kapandı" diye karşılık verdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır gezisini olumlu bulduğunu belirten Gül, Türkiye'nin çözüm bekleyen konularının seçim sonrasına ertelenemeyeceğini söyledi. İşte Cumhurbaşkanı Gül'ün sorularımıza verdiği yanıtlar:

AYİM terfilerine karar verirse ne olacak?

Ben detayları bilmem. Hukuk neyi söylüyorsa o. Sayın bakanlar nasıl o tasarrufu yaptıysa, subaylar da mahkemeye müracaat haklarını kullandılar.

RESEPSİYON KONUSU KAPANDI

Resepsiyonu Genelkurmay Başkanı'na söylediniz mi?

O konu da kapandı gitti. Geleceğe bakmamız lazım. Geriye dönmek istemem.

PARTİLER BÖLGEYE GİTSİN

Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır'ı ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ana muhalefet liderinin Türkiye'nin bir şehrindeki gezisinden söz ediyorsunuz. Bundan normal ne olabilir ki? Normalleşmenin bir parçası. Milletvekilleri tüm Türkiye'yi temsil eder. Diyarbakır'dan seçilen sadece Diyarbakır'ı değil, Kayseri'den seçilen Kayseri'yi değil Türkiye'yi temsil eder. Bunlar normalleşme göstergeleri. Tabii ki gidilecek, tabii ki gezilecek.Bu konu bile iyi trendde. Yan yana gelmeyecek insanların yan yana gelip konuşması güzel. Ben tüm gezilerimde TBMM'de grubu olan partilerin temsilcilerini alıyorum. En aykırı insanlar oturup, konuşuyorlar. Ne kadar gayret var.

Ana muhalefetin tavrı yararlı değil mi?

Tabii. İktidar partisinin ne kadar sorumluluğundaysa, ana muhalefet ve muhalefet partilerinin de sorumluluğunda. Türkiye'nin meseleleri bunlar. Ana muhalefet partisinin bu konulara daha çok ilgi göstermesi önemli. Bunlar eksik olan işlerdi. Herkesin, tüm partilerin daha sık gitmesi lazım. Türkiye'nin şurasına gidilemiyor diye olmaz.

KÜRT MESELESİ ERTELENMEMELİ

Kürt meselesinde seçime kadar beklemeden adım atın diye hükümeti teşvik etmenizi beklerdim. Sorun seçime kadar beklemeli mi?

Hayır bunlar her günün meselesi. Ne kadar Silahlar susarsa, şiddet, terör olmaz ise adım atma konusunda o kadar çok özgüven oluşur. Herkes birbiri ile kenetlenir.

Bütün bunlar seçimden sonraya bırakılıyor?

Ben o kanıda değilim. Her şey dursun kanısında değilim. Zaten daha seçim tarihi ortada yok. Neyi bırakıyoruz. Ne kadar silah susarsa, şiddet durursa o kadar özgüven oluşur.

BAYDEMİR KONUSU

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, terörün silahlı döneminin bittiğini söyledi. Güneydoğu'da siyasete terör baskısı var..

Ben isimler bazında söylemem. Ama silahla hiçbir yere varılmaz, varılamaz. Ancak bu acılara sebep olur. Maliyeti olur tabiî ki. Demokratik standart açısından yapılması gereken reformlar varsa, geciktirir. Siyaset yapan bazılarının bunu görüyor olması tabi iyi bir şey. Bu sürdürülemez.

TÜRKİYE DEĞİŞİYOR, KIRMIZI KİTAP DA

Kırmızı kitap diye bilinen Milli Siyaset Belgesi yeni hali eskiye göre nasıl?

Ortaya çıkan düzenlemelerin hepsi Türkiye'nin ulaşmak istediği yere göre yapılıyor. Demokratik olarak da, ekonomik olarak da gelişmiş bir ülke standartlarına göre yapılıyor. Nasıl değişecek Türkiye? Mevzuatlar, uygulamalar değişecek.

İç tehdit değişti

Her şey yeni konsepte göre yapılıyor. Ülkelerin içeride dışarıda alacağı durumlar var. Naif bir duruma da düşebilirsiniz. Ancak bakış konsepti çok önemli.

Hayata dönüş operasyonunda insanların yakıldığı iddiaları var?

Bunları inceleyip bakacağız tabii. Devlet denetleme bir savcılık teşkilatı değil. Savcılarımıza, emniyet teşkilatına, jandarmaya sorarız.


Generallerin açığa alınacağını biliyordum


Dün 3 generali açığa alma söz konusu oldu. Size önceden bilgi verildi mi?

Tabii biliyordum. Önceden biliyordum, haberim vardı.

Ne zamandan biliyordunuz?

Biliyordum. Önceden..

AYİM'in kararı tam açıklanacakken böyle yola gidilmesi hukuk açısından sıkıntı olacak deniliyor?

Bu olay belki ilk olması açısından önemli. Ama hukuk anlayışı, mevzuat açısından çok büyütülecek bir şey değil aslında. Böyle bir mevzuat var. Ve mevzuat daha önce Emniyet Genel Müdürü gibi daha üst düzey devlet görevlilerine uygulanmış. Dolayısıyla normal mevzuat uygulanıyor. Böyle bir takdir yetkisi, ilgili bakanların, hükümetin var. Onlar da bunu gerçekleştirmişler.

100'e yakın subayın ismi geçiyordu. Onlar görevlerine devam ediyorlar. Bunlar dava açtıkları için mi açığa alındılar?

Vaktiyle bu çok konuşuldu. Bu 3 generalin diğerlerinden farkı var. 3 general 30 Ağustos'ta bekleme süreleri dolduğu için, ya terfi edeceklerdi ya da emekli olmaları gerekiyordu. Dolayısıyla diğerlerinden farklılıkları var. Bu çerçeve içinde düşünülürse daha iyi anlaşılır. Yürütmeyi durdurma kararını 30 Ağustos'tan önce de verebilirdi mahkeme. Ama Eylül'de verdi. Diğer subaylardan farklı yönleri var.

Bu kanun hep vardı. Uygulanmaya başlaması Türkiye'nin normalleşmesiyle mi, AB ile ilgili mi?

Bunları AB meselesi olarak görmemek lazım. Türkiye AB ilişkileri ilerlemese biz kendi demokratik standartlarımızı, hukuk standartlarımızı, sivil- asker ilişkilerimizi gelişmiş, en demokratik ülkeler sınıfına götürmeyecek miyiz?

Asker-sivil ilişkileri ne zaman normal seviyeye gelecek? YAŞ'ta kriz yaşandı, 29 Ekim resepsiyonunu komutanlar protesto etti.

Normalleşme süreci içinde Türkiye. Normalleşme bir gecede, bir günde olmuyor. Ben bayram açıklamamda belirttim. Gördüğümüz acılar, sıkıntılar büyüme acıları derken bunu kast ettim. Atatürk, muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı hedef göstermiş. Bu ne demek? Demokratik kalkınmışlık, gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkmak demektir.. Bunun da kuralları bellidir. Ümit ederiz ki bunlar daha süratli bir şekilde olur. Bugün tartışılan konular tartışılmaz. Geçmişte tartıştığımız birçok konuyu bugün tartışmıyoruz. Tabular vardı Türkiye'de.

Genelkurmay Başkanı'yla konuşmuyor musunuz?

Bütün bu konular, bunların hepsi ne kadar daha olgun bir şekilde halledilebilirse, tabii o kadar çok memleketin kazancına olur.


Minareden korkmayın


Cumhurbaşkanı Gül, İsviçre'de ilk olarak mevkidaşı Doris Leuthard'la bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki Cumhurbaşkanı ortak basın toplantısı düzenledi. 'İsviçre'deki minare yasağına' ilişkin bir gazetecinin "Siz bunu 'İsviçre adına bir utanç' demiştiniz" hatırlatması üzerine üzerine Gül, ders niteliğinde bir cevap verdi. Gül "Herkes istediği şekilde ibadetini yapabiliyor. Böyleyken ibadethane hakkında da daha çok özgürlüğün olmasını görmek isterdim. Yani, korkulacak bir şey yoktu aslında o konuda. Kilise de olabilir, cami de olabilir, sinagog da olabilir. Minareden korkulacak bir şey yok" diye konuştu.


Abdulkadir Selvi - Yeni Şafak



Bu haber 635 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,338 µs