En Sıcak Konular

"K.Irak’a girmek tam çözüm değil"

0 0 0000 00:00 tsi
Emekli Büyükelçi İlter Türkmen Türkiye'nin Irak politikasını değerlendirdi Türkmen 'Kuzey Irak'a düzenlenecek bir operasyonla PKK tehdidini nihayi biçimde halledebiliyorsak girelim. Kuzey Irak'a girersek bu iş bitiyor mu?' diyor.

Ankara son bir haftadır belki de son yılların en kritik gündem maddeleriyle uğraşıyor. Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesud Barzani'nin 'Türkiye Kerkük'e karışırsa, biz de Diyarbakır'a karışırız' sözlerinin ardından Türkiye Irak'a sert bir nota verdi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 'Irak'tan gerekli yanıt alınmadığı takdirde uluslararası hukuktan doğan hakların kullanılacağını' söyledi. Irak'ın PKK tehdidini ortadan kaldırmaması durumunda Türkiye'nin sınır ötesi operasyon yapabileceği sinyalini verdi. Irak'a gönderilen notanın kopyası Washington'a da gönderildi. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Barzani'nin açıklamaları için 'söyleyene değil söyletene bakarım' dedi. Ve Kuzey Irak'a yönelik askeri bir operasyonun gerekli olduğunu belirtti.

Özetlemek gerekirse Irak politikasındaki son gelişmeler cevaplanması gereken hararetli sorular yarattı. İlter Türkmen dışişlerinin her kademesinde çalışmış, 55 yıllık bir diplomat. Büyükelçilik ve Dışişleri Bakanlığı dönemlerinde nice diplomatik kriz görmüş bir isim. Türkmen sorularımızı sükunetle cevapladı. Biz de sorduk: 'Tüm bu resme baktığınızda ne görüyorsunuz; olanların adı ne?' İşte cevapları...

Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın 'K.Irak'a askeri operasyon yapılmalı' sözlerini 'Böyle bir operasyon olmayabilir. Çünkü niyet böyle deklare edilmez' diye okuyabilir miyiz?

Mutlaka öyle değil. PKK terörü orada yuvalanmış. Dolayısıyla askeri bakımdan lüzumlu gördüğünü belirtiyor. Ama dikkat ederseniz yetki istemediğini belirtti. 'Hükümetin işidir' dedi.

Sizce siyasi irade önümüzdeki günlerde böyle bir karar verir mi?

Bunun bugünün konusu olduğunu sanmıyorum.Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde operasyona girişmek biraz zor olur herhalde. Her şeyden önce siyasi karar alınsa da bu operasyondan ne elde edeceğimizi kendimize çok iyi bir şekilde sormamız lazım. Politik ve ekonomik bakımdan bir bedel ödememiz olası. Sonra askeri bakımdan ne elde edeceğiz; bunu iyice bilmemiz lazım. Askeri bakımdan PKK tehdidini nihayi biçimde halledebileceğimize inanıyorsak girelim.

Büyükanıt 'Fazlasıyla başarılı oluruz' dedi.

Ondan kuşkumuz yok ama bu başarı sürekli olur mu? Terör yine başını kaldırabilir. Sonra önümüzde bir örnek var. Amerika girdi fakat çıkamıyor. Girmek kolay, orada bir problem yok. Amerika ordusunun girdiği gibi biz de kolaylıkla gireriz. Kerkük'e kadar da gideriz zannediyorum. Ama sonra nasıl çıkarız? Karşımızdaki düşman terörist, nizami bir ordu değil. Terörist belli bir yerde durmuyor, sıçrıyor, dağılıyor. Sonra bu gibi operasyonları kaç defa yaptık? Bakın Saddam Hüseyin bile adam kesti, kimyasal silahlar kullandı, bununla başa çıkamadı. Bunu Saddam'la konuştum. Ben Dışişleri Bakanıyken, sanıyorum1982'de, yine PKK'ya karşı bir operasyon yaptık.

82'de?

Ya 82 ya 83'tü, tam net hatırlamıyorum. Saddam'dan izin aldık. Kuzey Irak'a girdik. 3 günlük bir operasyondu. Fakat süreyi uzatmak istedik. Onun üzerine Cumhurbaşkanı (Kenan Evren) beni vazifelendirdi, Irak'a gittim. Saddam'a 'Üç dört güne daha ihtiyacımız var' dedim, kabul etti. Yalnız o zaman, şu söylediğini hiç unutmam, 'sizin bu işe yaklaşımınız değişik' dedi.

Hangi işe?

PKK konusunda. 'Siz bu işi tamamen tasfiye etmek istiyorsunuz. Anlıyorum sizi. Tabii en iyisi o. Ama bunlar bir yerde değil. Dağa kaçıyor orada bir kayının içine giriyorlar. Biz helikopterle dolaşıyoruz. Çıktıkları zaman onları vuruyoruz' dedi. Demek istediğim şu: Terörle mücadelede 'bir operasyon yaptım, bu iş bitti' diyemezsiniz. Terörle mücadele ayrı bir şey. Amerika bugün El Kaide'yle başa çıkabiliyor mu? Bugün böyle bir operasyona Irak hükümetinin 'evet' demesini bekleyebilir misiniz? Demeyecektir. O zaman 'meşru müdafaa' diyeceksiniz. Ama meşru müdafaa kapsamı size çok kısa süreli ve sınırlı bir imkan veriyor. 'Hadi girdin ama çık' diyecekler. Üzerinizde politik baskılar olacak.

Barzani bu yüzden Türkiye'nin K.Irak'a müdahalesini fırsat olarak görebilir mi?

Hayır. Operasyon olduğu takdirde gayet tabii zarar görecek. Bir kere iddiası yok olacak. Türk ordusuna karşı gelemeyecek. Ama siz bu işi beş günde bitirebilecek misiniz? Sonra oraya önemli bir kuvvetle gitmeniz, yerleşmeniz gerek. Irak'a operasyon, evet güzel. Ama neyi amaçlıyoruz, amacımıza nasıl ve ne kadar zamanda varacağız? Bu operasyonun politik, ekonomik ve askeri bedeli ne olacak? Daha fazla şehit çıkarsa ne olacak? Bütün bunları iyice düşünmek gerek. Ben Barzani'nin söylediklerine tepki gösterilmesine kesinlikle taraftarım. MGK da birtakım kararlar alındı. Bu kararların hepsi yerinde. Bu kararların tartışılması doğru değildir. Ama garipsediğim bir şey var.

Nedir?

Barzani konuştu diye tedbir alınmaz. Tedbiri alacaksanız zaten o tedbirleri almak gerektiği için alırsınız. Barzani konuşsun veya konuşmasın. Ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yapılır. Ama şunu da düşünüyorum; biz şayet K.Irak'ta bir nevi onları himaye eden tutuma geçmezsek, bunu İran yapacak. Bu konuda bir tereddüdüm yok. İran o zaman hem Kuzey'de hem de tabii Şii bölgesinde çok kuvvetli olur. Belki yanılıyorum ama tüm bunların bir arada düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.

Yani Barzani bilerek mi saçmalıyor?

Bakın Barzani'nin konuşmalarından önce yaptığı fiillere bakmak lazım. Bizimkiler K. Irak'a gittiklerinde pasaportunu kim damgalıyor? K.Irak'ta Irak bayrağı yok. Kendi bayrakları var. Ekonomisi Irak hükümetinden tamamen bağımsız. Irak hükümetini taktığı yok ki! Irak hükümetini zaten takan kimse yok. Ne Şiisi takıyor, ne Sünnisi ne de Kürdü. Yani bizim bu notayı Irak hükümetine şeklen verdiğimizi bilmemiz lazım. Çünkü meclisini bile koruyamayan bir merkezi hükümetin yapabileceği bir şey yok. Maliki'nin elinde nasıl bir güç var ki fiilen? Yok. Perişan halde. O notayı ne yapar Maliki? Suretiyle Barzani'ye verecek.

Peki bizim Irak'a gönderdiğimiz notanın kopyasının ABD'ye gönderilmesine ne diyorsunuz?

'Diplomasi tarihinde ilk defa' dediler. Böyle bir şey olur mu? Bir notanın aynı zamanda başka bir ülkeye verilmesi kaç kere olmuştur. Birisi bir parmak fikir buldu diye bunu attılar ortaya, çok büyüttüler. Burada anormal bir şey yok. Bir nota verirsiniz. Konuyla ilgili başka bir devleti de ilgili görüyorsanız, ona da gönderirsiniz. 'Notanın içeriğini bilmende fayda var' demiş olursunuz.

Büyükanıt Barzani'nin konuşması için 'Ben söyleyene değil söyletene bakarım' dedi. Barzani'nin cesaretini ABD'den aldığı vurgulanıyor.

Tabii ki cesaretini Amerikalılardan alıyor. Şu sırada ABD Irak'ta en büyük desteği Kürtlerden alıyor. Amerika'nın tutumu belli. Amerika K. Irak'a girmiş, siz de girmek istiyorsunuz. ABD'nin buna 'evet' der mi? Gayet kibar şekilde 'girmesen daha iyi olur' diyor. Kendi kuvvetleri orada. Türk kuvvetlerinin Amerikan kuvvetleriyle karşı karşıya gelme tehlikesi var. Bir kere geldiler. Neler olduğunu gördük, değil mi? Amerika'nın tutumunda değişiklik yok. 'PKK'yla mücadelenizi anlıyorum. PKK terörist bir örgüttür. Irak'ta yuvalanmıştır. Bu konuda size yardım etmek istiyorum. Ama yapacaklarım var yapamayacaklarım var' diyor.

Yani oyalıyor Türkiye'yi...

Hayır bizim istediğimiz çapta yardımcı olmuyor. Amerika Irak'ta perişan oldu. Şu anda hangi terörle başa çıkabiliyor? Kürtlere de Türklere de ihtiyacı var. Ama becerikli bir politika götüremiyor. Amerika pusulasını şaşırmış bir devlet şu an. Irak'tan nasıl çıkacağını bilmiyor.

Kuşkusuz uluslararası ilişkilerde 'dostluk' ülkelerin çıkarlarıyla doğru orantılı. Sizce ABD bizim müttefikimiz mi gerçekten?

Öcalan'ı kim teslim etti bize? Bu düşmanca bir hareket miydi?

Biliyorsunuz eski Başbakanımız Bülent Ecevit 'ABD Apo'yu neden geri verdi bilmiyorum' demişti.

Ecevit Öcalan'ı teslim aldığı zaman bayram içindeydi. O sayede seçimi kazandı. Clinton'un Türkiye'de kahraman gibi karşılanmasını ne çabuk unutuyorsunuz.

Yani ne diyorsunuz ABD bizim nasıl bir müttefikimiz?

Birincisi ikimizde NATO içindeyiz. Dolayısıyla otomatik olarak müttefik sayılıyorsunuz. İkincisi Amerika'nın kasıtlı olarak Türkiye'nin menfaatleri aleyhine çalıştığını söylemek o kadar kolay değil.

Müttefikimizin eski genelkurmay başkanı Myers, Barzani'nin açıklamasıyla yakın tarihlerde üstü örtülü olarak 'Türkiye'nin K. Irak'a girmesi halinde yeni bir çuval olayı yaşayabiliriz' demeye getirdi.

Bunu kim söyledi? Emekli general. Her emekli generalin söylediğiyle başa çıkılır mı; bizde emekli generaller neler söylüyor? (Gülüyor) Hükümetler ne diyor ona bakacaksınız.

Hükümetin tutumu da bundan uzak değil ki

Hükümetin de sadece söylemlerine değil eylemlerini de değerlendirmeniz gerek. Bizim de onların da öyle yapması lazım. Bakın Amerika'nın şimdi büyük bir bela içinde olduğu ortada. Belasını kendi aradı buldu. O ayrı mesele. Bizim Amerika'ya ilişkimiz bugün başlamadı.Birçok kere Amerika'nın bize yardım ettiğini kabul etmemiz gerek.

Siz ABD için böyle deyince 'E oranın adamı diyenler' çıkıyor. Dikkatli konuşun!

CIA'in adamı değil mi? (Gülüyor) Ben Amerika'nın hatlarını da kabul ediyorum. Vietnam hataydı, Irak çok daha vahim bir hata. Şunu söylüyorum; Amerika'ya kızıp rast gele bir teşhis koyamazınız. Sonra ABD düşman, AB düşman. Kim dostumuz? Büyükanıt Amerika ziyareti dönüşünde çok önemli bir şey söyledi. Gazeteciler 'Ermeni tasarısı çıkarsa askeri ihaleleri iptal eder misiniz' diye sordu. Genelkurmay Başkanı 'Bu gibi konularda çok dikkatli olmak gerek' dedi. Yani aksi halde Metal Fırtına'yı yazarsınız. Üstelik para da kazanırsınız. Ama devlet adamı olduğunuz zaman çok düşünmeli dikkatli konuşmalısınız.

Tüm bu resme baktığınızda ne görüyorsunuz; olanların adı ne?

Açıkça söyleyeyim; ben büyük bir tehlike görmüyorum. PKK terörü elbette canımızı yakıyor.Daha geçen hafta 10 şehit verdik. Ama bugün PKK 90'lı yıllardaki kapsamda değil. Bugün şuna bakmalıyız; Kuzey Irak'a girersek bu iş bitiyor mu? PKK'nın bir ara İran'da olduğunu unutmayın. İran'dan Irak'a sıçradı. Oradan da başka yere sıçrayabilir.

Bu yüzden 'olanlardan endişe duymuyorum'demeniz düşündürücü geliyor.

Irak meselesinde katiyen bir endişe duymuyorum. Evet zorluklar var ama Türkiye bekleyen büyük bir tehdit olduğu kanaatinde değilim. Tabii biz yaşlı insanlarız. Türkiye nereden nereye geldi, onu iyi görüyoruz. Türkiye bugün güçlü ve daha zengin bir devlet. Bunu iç rahatlatmak için değil inanarak söylüyorum. Baksanıza öyle sağlam bir borsamız var ki, hiçbir haber artık tesir etmiyor. Yabancı sermaye akıyor. Şöyle diyeyim; Türkiye'de çok konuşulan bazı şeyler var. Ama Türkiye'de dramatik bir şey olmaz kanaatindeyim.

Star



Bu haber 382 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,864 µs