En Sıcak Konular

'Herkes ayağını denk alsın'

21 Kasım 2010 14:18 tsi
'Herkes ayağını denk alsın' 'Küresel sisteme göbekten bağlı olmayan devletler dönemi bitiyor. Bu devletler ve yapılar doğrudan tehdittir.'

NATO bir savaş örgütü; silahlanmaya son verme sivil kurumu değil; bu anlamda NATO ile silah sanayii arasında ilişki kurmak totoloji sayılabilir. Füze savunma sistemleri gibi büyük silah projelerinin silah sanayiini ayakta tutacağını söylediğimiz zaman Lizbon “tarihî” buluşmasını değerlendirmiş sayılmayız. NATO Lizbon sonuç bildirgesinin önsüzünde, dünyanın değiştiği ve yeni tehditlerin oluşmakta olduğunun altı çizilerek, bütünleşmenin ve AB’nin önemine vurgu yapılıyor. Aslında NATO’nun Varşova Paktı’ndan sonraki hikâyesine baktığımızda bir dünya silahlı gücü yaratma çabasını görürüz. Yeni bir Avrupa, dahası dünya savaşının çıkmaması için ulusal orduların, bütünleşmeye paralel eritilmesi yeni NATO stratejisinin temelini oluşturur.

Lizbon belgesi bu açıdan çok açıklayıcıdır. Buradaki tehdit, birlik (bu birlik AB gibi oluşmuş yapılar olacağı gibi bundan sonra oluşacak yeni BM konsepti de olabilir) dışında kalan ulus-devletlerdir. Yani tehdit sıralamasında İran’ın adının geçmemesi Türkiye’nin başarısı olarak değerlendiriliyor ama yeni NATO konsepti tek tek ülkelerle ilgilenmiyor. Onun ilgilendiği “denetim dışı” ulus-devletler. Bu, bugün İran olur yarın dünyanın herhangi bir yerinde söz dinlemeyen darbeci bir ordu hareketi ya da ulusalcı iktidar olabilir.

Geleneksel olarak savaş, ulus-devletler arasındaki silahlı çatışma olarak nitelendi şimdiye değin. Ancak bugün hâkim ulus-devletler de dâhil bütün ulus-devletlerin egemenliğinin azalması ve bunun yerine yeni bir ulusüstü egemenlik biçimi olan küresel imparatorluğun ortaya çıkması ölçüsünde, savaşın ve siyasal şiddetin koşulları ve doğası da zorunlu olarak değişiyor. Savaş küresel ve bitmek bilmez bir olgu haline geliyor. (Hard, Negri; 2004,21) Bugün Asya’nın ya da Afrika’nın herhangi bir bölgesinde bir aşiret-kabile kavgasının topyekûn bir iç savaşa dönüşme olasılığı her an var; bunun dışında başta Ortadoğu olmak üzere, birinci savaştan sonra emperyalizmin masa başında yarattığı ulus-devletlerin parçalanma süreçleri yeni bir savaş tehdidi oluşturuyor. Ama bu savaş tehdidi, bugün teknolojinin yatay yaygınlaşması sonucu konvansiyonel silahlarla sınırlı olmayabilir. İşte tam da bundan dolayı, çok uzun bir tarih boyunca insanlık, yaratmak istediği bu kapitalist imparatorluk içinde savaş halinden kurtulamayacak. 11 Eylül 2001 bize bunu gösterdi ve 11 Eylül yeni NATO konseptinin başlangıç tarihidir. Yine Negri, 11 Eylül için şöyle der; “11 Eylül’deki saldıralar yeni bir savaş çağını açtı; aynen 23 Mayıs 1618 tarihinde kutsal Roma İmparatorluğu’nun iki kral naibinin Prag’daki Hradcany Şatosu’nun penceresinden atılmasının Otuz Yıl Savaşları’nı ateşlemesi gibi.” Bu savaş hali, kimi zaman dinler, mezhepler arasında, kimi zaman etnik gruplar arasında gibi gözükebilir ama hepsi dağılmakta olan eski egemenliğin unsurları olarak yeni egemenlikten pay almak isteyen yapılardır ve bu savaşların kökeni sınıfsaldır. İkinci savaş sonrası ABD’nin Ortadoğu’da oluşturduğu sistem bozulmasaydı Usame ortaya çıkmazdı ve 11 Eylül olmazdı. İşte bu anlamda NATO için tehdit tek başına İran falan değildir. Mesela eğer ki Türkiye’de “dar kafalı ulusalcılar” (bu dar kafalı ulusalcı tabiri bana ait değildir. İlk defa Marx Komünist Manifesto’da kullanmıştır) 2002-2007 sürecinde bir darbe yapsaydı ve iktidarlarını dünyadaki şu değişime rağmen sürdürmeye çalışsalardı Türkiye İran’dan daha önce gelen tehditti. NATO’ya envanterini açmayan ve NATO için hayli tartışmalı olan, keza NATO’nun da lağvedilmesini beklediği Ege Ordusu, başta Kenen Ev ren olmak üzere çok mümtaz şahsiyetlerin komutasında çok önemli işler yapmıştır. Ege Ordusu’nun hemen hemen bütün komutanları bir darbe planının içinde olmuştur.

Şunu söyleyebiliriz; ABD’nin soğuk savaşla birlikte biten yeni sömürgecilik dönemi, ulus-devletleri denetleyen, onları belli sınırlarda tutan bir Pax-Amerika’ydı. ABD ulus-devleti hegemonyasındaki bu sistem, Kara Avrupası’yla (yarı) barışık bir Anglosakson ulus-devletler düzeni idi (hiyerarşisiydi).

Bu sistemin bitmesi, bir anlamda, denetlenen ulus-devletler düzenin de bitmesi anlamına geliyor. İşte bu anlamda, denetlemeyen ve sistem dışında kalan ulus-devletler an az Usame Bin Ladin’in El Kaide’si kadar hatta ondan daha büyük bir tehdit. Bu tehdidi tesbit etmek, sınırlamak ve gerekirse ortadan kaldırmak artık NATO’nun işi. NATO, bundan böyle, bir dünya silahlı gücü ve aynı zamanda bir siyasi yapı. Bu siyasi yapı, Türkiye’nin AB üyeliğini yeni savunma stratejisinin olmazsa olmazı olarak görüyor. Lizbon’da ortaya çıkan en önemli sonuçlardan birisi de budur.

Sonuçlar:

1) NATO, bugün evrim halinde çok önemli bir yapıdır. NATO tahlilleri eski ezberler üzerinden olmamalıdır.

2) NATO yalnız ABD güdümünde bir yapı değildir; hatta AB’nin etkinliği giderek artmaktadır.

3) NATO yeni kurulmakta olan kapitalist imparatorluğun silahlı gücüdür.

4) Küresel sisteme göbekten bağlı olmayan devletler dönemi bitiyor. Bu devletler ve yapılar doğrudan tehdittir.

5) Herkes ayağını buna göre denk alsın.

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 1,183 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,325 µs