Uçaktaki Çankaya sohbetinin kodları

0 0 0000 00:00 tsi

Hannover’e uçarken Başbakan Erdoğan’la yaklaşık 40 dakika süren bir görüşmemiz oldu. Masanın etrafındaki diğer gazeteciler İsmet Berkan, Aslı Aydıntaşbaş, Enis Berberoğlu, Mustafa Ünal, Mehmet Ocaktan ve Nuri Elibol’du. Sohbetin Ankara mitingi (2 dakika) ve Genelkurmay Başkanı’nın açıklamaları (3 dakika) bir kenara bırakılırsa, ağırlık noktası (35 dakika) Cumhurbaşkanlığı seçimiydi.

Başbakanı ilk kez Çankaya konusunda bu kadar rahat gördüm. Uçak sohbetlerine sıkça tanıklık yapmış bir gazeteci olarak, başbakanın bu konudaki her soruya cevap vermeye çalışması ve espriler yapması dikkat çekiciydi. Üstelik, Çankaya yoluna barikat kurmaya çalışan bazı çevrelerin Ankara’da miting yaptığı günün gecesi...

Milletvekilleri, parti teşkilatları ve STK temsilcileriyle yaptığı görüşmeleri aktarırken, kendi ismi üzerinde ‘ortak konsensüs’ sağlandığı izlenimini edindim. Bundan da hoşnuttu. Çarşamba günü partisinin MKYK toplantısından sonra nihai kararını vereceğini söylese de kafasında adaylık fikrinin olgunlaşmaya başladığını düşündüm.

İstişarelerde sadece bir ismin ön plana çıktığını söyledi. Ama o ismi açıklamadı. Oysa, herkes biliyor ki o, kendisidir. Devamla, ‘Kararın kararımızdır’ ve ‘Takdirine uyarız’ şeklinde tabandan yükselen sese dikkatlerimizi çekmek istemesi önemlidir.

Salı günü DYP lideri Ağar’la görüşeceğini açıklaması, AK Parti’den ayrıldıktan sonra mesafeli durduğu Anavatan lideri Mumcu ile görüşeceğini açıklaması da bir işaretti. Daha da önemlisi, bir siyasinin Çankaya’ya çıktıktan sonra artık ‘devletin başı’ olacağı yolundaki değerlendirmesi, Demirel’in Çankaya’ya çıkarken söylediği ‘Artık arkama bakmam’ sözüne hak vermesi farklı yorumlanabilir mi?

Halka açık Çankaya

Haliyle Başbakan Çankaya tartışmasına böylesine geniş zaman ayırınca, kimi zaman renkli anlar yaşandı. Berkan, Demirel’in sözü üzerinden Çankaya yorumu yapmaya başlayınca Erdoğan’a takıldı: ‘Cumhurbaşkanı gibi konuşuyorsunuz?’ Erdoğan hiç istifini bozmadan espriyle karşılık verdi: ‘Çok teşekkür ederim, kıyağınız için...’

Aydıntaşbaş devreye girdi. Bazı yazarların yeni dönemde ‘milletle devleti buluşturacak bir Cumhurbaşkanının seçileceği’ yorumları yaptığını hatırlattı. Erdoğan, bu yorumları şöyle çerçevelendirdi: ‘Halka açık Çankaya.’ Arkasından ekledi: ‘Suali cumhurbaşkanına sorar gibi soruyorsunuz?’

Berkan tekrar kaldığı yerden devam etti. Atatürk’ün özel kalem müdürlerinden Haldun Deniz’in hatıralarını anlattığı yeni kitabından söz etti: ‘Bir gün Atatürk Çankaya’nın bahçesinde dolaşırken ‘benim burada canım sıkılıyor’ demiş. Çankaya’ya çıkmak ister misiniz bilmiyorum ama çok can sıkıcı bir yer.’

Erdoğan, sadece bu soru karşısında sessiz kaldı, tebessüm etmekle yetindi. Konuyu değiştirmek istercesine Aslı’ya takıldı: ‘Düğün ne zaman?’ Aslı’ya gollük pas gelmişti: ‘Efendim Temmuz’da. Gelirseniz size davetiyeyi hangi adrese göndereyim? Çankaya’ya mı? Başbakanlığa mı?’ Yeniden yüzü gülmeye başlayan Erdoğan, ‘Dur bakalım temmuza gelinceye kadar netice belli olur’ dedi.

Uçak havuzunda açık verdi

Çankaya sohbeti derinlemesine devam ediyordu. Berberoğlu dedi ki: ‘Yeni dönemde de bol bol uçacak mısınız?’ Başbakan, bu soruya hazırlıksız yakalanmıştı, ‘Yeni dönemde uçak havuz sistemi kurulacak’ demesin mi? Top benim önüme düşmüştü: ‘Nereden biliyorsunuz. Belki yeni Cumhurbaşkanı havuz sistemine izin vermeyebilir?’ Başbakan, bir an durakladı: ‘Arkadaşlarla bu konuyu daha önce konuştuk.’

Son olarak adaylık mevzuunu eşi Emine Hanım’a da açtığını ve kanaatini çok açık bir şekilde kendisine aktardığını söyledi. Peki kendi fikri neydi? Sordum: ‘Siz Sayın Erdoğan’ın adaylığı konusunda ne düşünüyorsunuz?’ Bu kez açık vermedi: ‘Fikrimi söyledim. Sadece önerileri topluyorum, şu anda havuz benim.’

Gazetecilerin kafası karıştı

Toplantıdan ayrıldığımızda Berberoğlu, ‘Hayırlı olsun, yeni Cumhurbaşkanı adayı belli oldu’ dedi. Sohbeti böyle yorumluyordu. Bu fikri, Berkan, Aydıntaşbaş ve ben de destekledim. Ocaktan, Ünal ve Elibol ise daha ihtiyatlıydı. Bu sohbetten adayım fikrinin kesinleştiği sonucunun çıkarılamayacağını söylediler.

Derken yanımıza AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz geldi. Meraklıydı: ‘Başbakan ne dedi? Önemli bir açıklama var mı?’ Yukarıdaki farklı yorumları aktardığımızda bizlere takıldı: ‘Gazetecileri anlamak mümkün değil. Aynı konuşmayı hep birlikte izlediniz, fakat yorumlarınız farklı.’

Kafası karışmıştı. Doğru soluğu Başbakanın yanında aldı bu kez: ‘Efendim gazetecilerle ne konuştunuz ki kafalarını karıştırdınrız? Duyduk ki, Erdoğan bu soruya cevap vermemiş, gülmüş.

Özetle; adayın açıklanması için 25 Nisan’ı bekleyeceğiz gibi görünüyor. Erdoğan kararını kesinleştirirse, grup toplantısında açıklayacak ve tüm AK Partili milletvekillerinin imzasını taşıyan dilekçe TBMM Başkanlığı’na sunulacak.
 
 

star

Bu haber 207 defa okundu.