En Sıcak Konular

Görmezden gelinen gerçek

15 Kasım 2010 14:52 tsi
Görmezden gelinen gerçek Irak'ta İran varlığını dengeleyen tek ülke...

Irak’ta sekiz aya yaklaşan bir süre ile dünyanın en uzun hükümet krizi olarak adlandırılan kilitlenmenin çözümünde, Türkiye’nin yüksek etkisi olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Dışişleri Bakanı Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu, Irak’taki “tüm gruplara” eşit mesafedeki tek bölgesel devlet adamı olarak ülkenin derin krize ve giderek büyük felakete yönelmesinde engelleyici en önemli karakter oldu.

Anlatalım...

Türkiye’nin Irak hedefleri...

1. Türkiye, ülkenin kuzeyinde anayasal otonom bir yönetim kurmuş ve her geçen gün siyasi yapılanmasını güçlendiren Kürtler’in, kendilerini tam anlamıyla Iraklı hissetmelerini isteyen bir strateji geliştirmiş durumda. Davutoğlu, Sünni ve Şii Arap siyasi gruplara, Kürtler’in, başkent Bağdat’ta güçlü bir makamda yer almalarını söylüyor. Bu nedenle, Kürt lider Celal Talabani’nin cumhurbaşkanlığını sürdürmesi  Ankara açısından tam anlamıyla zafer niteliği taşıyor. 

Amerikan yönetimi, Sünni-Şii Arap unsurların baskıları karşısında Talabani’nin cumhurbaşkanlığının sonlanmasını, Kürtler’e,  yeni kurulacak “ulusal güvenlik konseyi”nde başkanlık verilmesinin daha uygun olacağını düşünüyordu. Talabani’nin görevinin devam etmesi, Amerika’nın artık, Irak denkleminde geride kaldığını göstermesi açısından çok önemlidir.

Irak’taki gelişmeler bu ülkenin iki komşusunun iç siyasette önemli güçleri olduğunu göstermektedir: Türkiye ve İran...İran, ülkenin güneyindeki Şii nüfusun radikal unsurlarıyla sınırlı bir siyasi güce sahipken, Türkiye’nin, Irak’taki tüm siyasi unsurlar ile eşit siyasi mesafede bulunması dikkat çekicidir.

Türkiye’nin Irak’taki ikinci başarı noktası, Sünni Arapları, sistemin içinde tutmasıdır. Suudi Arabistan-Mısır-Ürdün üçgeninde Ortadoğu’da şekillenen Sünni Arap cephesi, İran tehditine karşı yüksek hassasiyet nedeniyle Iraklı Sünniler’i Şii’lere karşı radikal hesaplaşmaya zorlarken, Türkiye, sürekli barışçı siyaseti hedefleyen tek bölge gücü oldu. İyad Allawi başkanlığındaki El-Irakiye’nin bugün vardığı noktada en önemli pay sahibinin Türkiye olduğuna dikkat etmek gerekiyor.

Kürtler’i ve Sünniler’i, dışarıdan gelen bütün kışkırtmalara karşın, Irak’ın toprak bütünlüğü içinde normal siyaset zemininde tutmayı başaran Türkiye, Şii Nuri el-Maliki’nin başbakanlığının da yolunu açan ülke olarak dikkat çekti. Davutoğlu’nun Sünni’leri son anlaşmaya dönük olarak iknada üstlendiği olağanüstü rol, aynı zamanda Maliki’nin de İran’dan çok, Türkiye sayesinde makamını koruması anlamına geliyordu.

Türkiye bütün bu manevralar sonucunda en hassas olduğu konuda başarıya ulaştı: Irak’taki üç ana grup, aylar süren bir hükümet krizine karşın, ülkenin toprak bütünlüğünü bozabilecek en küçük bir adım bile atmadılar. Böylece, yıllardır, Irak’ın, derin bir siyasi kriz sonucu üçe bölünebileceğine ilişkin senaryolar boşa çıkmış oldu. Tersine, Irak’taki tüm etnik ve dini gruplar, ülkenin bütünlüğü içinde siyaset üretmenin yolunu son sekiz ayda kazanmış oldular.

En büyük risk neydi?

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile yaptığımız görüşmelerde, sadece Ortadoğu açısından değil, dünya barışı açısından da Irak’ı en büyük tehdit olarak gördüğünü biliyoruz. Davutoğlu, Irak’ta yaşanabilecek kanlı bir iç savaşın ve ülkenin Kürtler-Şii’ler-Sünni’ler olarak üçe bölünmesinin “büyük felaket” olacağına inanıyor.

Türkiye, bu nedenle, Irak’ta hükümetin kurulması, cumhurbaşkanı ve meclis başkanı seçimlerinin tamamlanmasıyla rahat nefes almış durumda.

Çok özel anlam...

Irak, Ortadoğu’da esas olarak bir Arap devleti olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, Suudi Arabistan, Mısır, Suriye ve Ürdün’ün çok özel ilgi alanı içinde. Fakat bu ülkeye dönük Amerikan askeri müdahalesi sonrasında İran’ın Şii nüfusu kullanarak Bağdat iç siyasetinde güçlenmesi, beklenmedik bir gelişmeyi de beraberinde getirdi : Arap olmayan iki komşu devlet, Türkiye ve İran, Irak siyasetinde Arap dünyasına oranla çok daha güçlü bir yer edindiler.

İsrail ile yaşadığı kriz nedeniyle, batı basınında (ve tabii ki ilgili lobilerin buradaki uzantıları tarafından) “eksen kayması” ile suçlanan Türkiye’nin, Irak’ta İran varlığını dengeleyen tek ülke olması, Bağdat’taki siyasi çözüm ile de Amerika’yı rahatlatması dikkat çekici...

Ardan Zentürk / Star



Bu haber 1,312 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,094 µs