En Sıcak Konular

‘Yeni’ bir dünya kuruluyor; farkında mıyız

12 Kasım 2010 16:46 tsi
‘Yeni’ bir dünya kuruluyor; farkında mıyız ABD’nin şu an yapmakta olduğu mali politikalara karşı Türkiye hazırlıklı mı?

Bugün sanıyorum Seul’deki G20 toplantısından başlamamız gerekecek. Ama bundan önce, Dünya Bankası Başkanı Zoellick’in, bu konumdaki biri için, oldukça cesur sayılabilecek demeçleri gerçekten üzerinde durulmaya değer. Zoellick, ikinci bir Bretton-Woods’un gerekli olduğunu ve altını referans alacak yeni bir para sisteminin tartışılması gerektiğini söyledi. Tabii tam “kur savaşlarının” konuşulduğu böyle bir ortamda, Zoellick’in söylediklerini “fantezi” olarak yorumlayanlar olabilir. Ama bence Dünya Bankası Başkanı fantezi ile uğraşacak ve akademik beyin jimnastiği yapacak durumda değil.

1944’te Bretton-Woods’da ABD, savaşın galibi olarak, tüm dünyanın boyun eğeceği bir güçtü; daha 1931’de bayrağı yere bırakan İngiltere’nin de ABD’yi takip etmekten başka çaresi yoktu. İşte bu yüzden 1944’te Keynes’in, bütün çabalarına karşın, ABD’nin dediği oldu ve Keynes Planı’na karşı doların ve ABD’nin hâkimiyetini öne çıkaran White Planı kabul edildi.

2008 krizinin en önemli yanlarından birinin bir “genel eşdeğer” (rezerv para) krizi olduğunu artık biliyoruz.

Nobelli iktisatçı Robert Mundell, 2001’de IMF’de verdiği seminerde küresel para sisteminin nereye gittiğini soruyor ve avronun doğduğu o yıllarda IMF denetiminde yeni bir para birimi öneriyordu. Bu para birimi, üç temel gelişmiş bölgeyi temsil eden para birimlerine tam konvertibl olacaktı. Mundell, üç temel bölgeyi ABD, Japonya ve AB’yi merkez alarak tanımlıyordu. Böylece ilk aşamada dolara, yene ve avroya tam konvertibl IMF denetiminde yeni bir rezerv para doğacaktı. Mundell’in bu paraya verdiği isim de Dey’di. Dey; dolar, avro ve yenin baş harflerinden oluşuyordu. Ancak dey bir geçiş parasıydı. Mundell, geçiş sürecinin sonunda gerçek anlamda bir dünya parasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak; Dünya Merkez Bankası’nın yaratacağı intor isimli bir hâkim para önerisini ortaya atıyordu.

Böylece Mundell, yeni para biriminin, ne kadar güçlü olarsa olsun, bir ulus-devlete dayanmayacağını, uluslararası olacağını ve gücünün de “siyasi” değil ekonomik olacağını intor adıyla anlatmak istiyordu. Intor’daki “altın” vurgusu paranın karşılığının ekonomik yani “gerçek” olacağının vurgusuydu.

Mundell’in bu tasarımının temel vurguları şimdi daha da geçerli. Ancak Mundell’in yeni para biriminin oturduğu temel, ABD, AB ve Japonya’ya dayanıyordu. Bugün artık bu temelin yetersiz olduğunu söylemeliyiz. Dolar, avro ve yen temelli bir geçiş süreci yerine G20 ekonomilerini öne çıkartan yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var. Bretton-Woods’da Keynes’in vurguladığı gibi, bir “Dünya Merkez Bankası”nın oluşturulması süreci, belki de IMF’nin bir dünya merkez bankasına dönüştürülmesi bundan sonra, G20 toplantılarının ana temalarından biri olacak.

Ama hemen bugüne dönecek olursak ABD ve Çin şu an anlaşmış gözüküyor. Çin elindeki dolar rezervlerini hızlı boşaltmayacak ama doların hızlı değer kaybını da ABD önleyecek; ancak güçsüz dolar dönemi artık başladı ve bu sürecek. Almanya burada itiraz ediyor ama onun bu itirazına dikkat ederseniz Avrupa Merkez Bankası aynı heyecanla katılmıyor. Bu anlamlı, çünkü AB, Fed’in izlediği politikanın küresel ve kalıcı olduğunu biliyor.

Fed’in bu büyük “genişleme” planını biz, siyasi küreselleşmenin ekonomik başlangıcı olarak görüyoruz. Bu yeni küresel New-Deal’dir. Gelişmekte olan ülkelere bundan sonra hem sermaye akışı hızlanacak hem de buralardaki varlıklar değerlenecek.

İşte Türkiye bu gerçeği görerek hareket etmelidir. Bu gelişmenin çok önemli siyasi sonuçları olacaktır. Almanya gibi ülkelerin itirazları da esasında bu gelişmenin siyasi sonuçlarına dönüktür. Çünkü bu yeni düzende Almanya ve Türkiye arasında hiçbir fark kalmayacak. AB ülkeleri arasında eşitsizlik bitecek.

AB’nin, Almanya ve Fransa dışında kalan kesimi işte bunun için Türkiye’yi içine alan bir siyasi bütünleşme isterken, Almanya ve Fransa buna direniyor. Ama Türkiye, Kürt sorununu hal yoluna koyarsa tek sığınacakları kapı Kıbrıs; Türkiye burada çok dikkatli olmalı.

O zaman özetlersek ABD’nin şu an yapmakta olduğu “doların değeri düşsün, ihracatımı arttırayım” hesabı değildir. Ayrıca Fed bunu, daha çok, para basarak değil, rezerv kredileri arttırarak yapmaktadır. İşte burada Türkiye gibi ülkeler, bu yeni genişleme dalgasını, kalıcı yatırımlar çerçevesinde içeriye çekmelidirler. Bu açıdan Türkiye’nin “ABD ne yapıyor; doların değeri düşmesin” şikâyeti bence yersizdir.

ABD’nin şu an yapmakta olduğu orta vadede Türkiye’nin işine gelir ama eğer ki; Türkiye bu genişleme dalgasının büyük bir değişim olduğunu anlar ve buna uygun politikaları hayata geçirmeye başlarsa... Bu politikaların başlangıç noktası, siyasi olarak, yeni bir anayasa ve ekonomik olarak yeni bir ekonomi programıdır.

İşte dünyanın gündemi bu; peki Türkiye bu gündemi nasıl takip ediyor; “yeni bir dünya” kurulduğunun farkında mıyız acaba?

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 1,287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,757 µs