Türkiye’ye AB yolunda kraliçe desteği

11 Kasım 2010 08:03 tsi
Cumhurbaşkanı Gül, Chatham House’un “Yılın Devlet Adamı” ödülünü aldıktan sonra dönüş yolunda uçakta gazetecilerle heyecanını paylaştı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisine Chatham House'un "Yılın Devlet Adamı" ödülünü veren Kraliçe 2'nci Elizabeth'in "Türkiye'nin hızlı gelişmesinden çok etkilendiğini" belirtti.

Salı gecesi, Chatham House'un "Yılın Devlet Adamı" ödülünü Kraliçe 2'nci Elizabeth'in elinden alan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü onca yorgunluğa rağmen dönüş yolunda uyku tutmadı.

Ertesi gün 10 Kasım'dı. Atatürk'ü anma törenleri vardı ve Cumhurbaşkanı sabah erkenden Anıtkabir'de olmak zorundaydı. Bir miktar dinlenmeliydi fakat bunu yapmadı. Londra'dan İstanbul'a dönerken uçakta, önce gazete yazarları, ardından bilim adamları ile ayrı ayrı gruplar halinde gezinin değerlendirmesini yaptı.

Abdullah Gül, dönüş yolunda son derece heyecanlı ve bir o kadar keyifliydi. Ödül gecesi Türkiye'ye yönelik büyük ilgi onu hayli memnun etmişti. Kraliçe 2'nci Elizabeth, Türkiye'nin hızlı gelişmesinden çok etkilendiğini anlatmış, bunu aktardı. Yine Kraliçe, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi kapıda tutmasından duyduğu rahatsızlığı da açık yüreklilikle paylaşmış, "Türkiye'nin hakkı yeniyor" demiş.

Cumhurbaşkanı'nın Ankara'ya dönüş yolunda altını çizdiği bir diğer konu da Türkiye'ye giren yabancı sermaye miktarındaki artış oldu. "Hangi Türk şirketi satılığa çıksa, patronlar ummadıkları parayı görüyor" diyen Gül, "Bizim sektör para etmiyor" diyen bir gazeteciye şöyle çıkıştı:

-Ne diyorsun sen! Kimsenin rüyasında bile görmediği paralar teklif ediyorlar.

Bunun hangi medya grubu olduğu merak konusu olurken, Gül 30-35 yıl önce öğrenci olarak bulunduğu Londra'da bugün Kraliçe'nin elinden ödül almasını "Hayat işte böyle" sözleriyle yorumladı.

Konu döndü dolaştı, terörle mücadele meselesine geldi. Gül, bu konuda çok mesafe alındığını belirtti:

-Türkiye demokratik standartlarıyla Avrupa'yı şoke etti. Terör örgütünün eskiden olduğu gibi Avrupa'da desteği yok. Avrupalılar bunu kendilerine de söylüyorlar. Şurası çok açık ki, silahla bir yere varılamayacak. Artık Avrupa'da katıldığım programlarda bile bu konu gündeme gelmiyor, Kürt sorununu sormuyorlar. Eskiden sorarlardı.

Smokin krizi nasıl aşıldı?

Cumhurbaşkanı Gül'ün ödül alacağı Banqueting House'a, biri bayan (Amberin Zaman/Habertürk) 9 yazar davetliydi. Amberin Zaman şık bir gece elbisesi giymişti.

8 erkek yazarın 3'ü smokin giymedi. Hasan Cemal (Milliyet), İsmet Berkan (Hürriyet) ve Kerim Balcı (Zaman) koyu renk takım elbisenin içine siyah kravat takıp geldiler. Hatta Hasan Cemal ile İsmet Berkan, son gün kravatı birlikte aldılar.

İlginç olan, koca salonda takım elbise kravatla gelen başka kimse de yoktu (Bazı Türk protokol görevlileri müstesna.) Neyse ki, kapıda kıyafet kontrolü yapılmadı. Aslına bakılırsa, Kraliçe'nin onurlandıracağı geceyi planlayan İngilizler çok toleranslıydı. Hasan Cemal'le İsmet Berkan davetiye ve güvenlik kartını bile yanlarına almadan gelmişlerdi. Yine de sorun olmadı. Cumhurbaşkanlığı protokolü yardımcı oldu, kimlik kartları yetti.

Ödül töreninden önceki kokteylde, Türkiye'den başka konukların da olduğu ortaya çıktı. Milliyet'ten Serpil Yılmaz, Vatan'dan Ercan İnan, Sabah'tan Şelale Kadak, Habertürk'ten Esen Evran ve Hürriyet'ten Vahip Munyar, "ekonomi yazarı" kontenjanından bu tarihi geceye isimlerini yazdırdılar.

İşadamları tebrik için kuyruğa girdi

Chatham House ödül gecesine Türkiye'den işadamlarının ilgisi de yoğundu. Turgay Ciner ve eşi Didem Ciner, Ahmet Çalık, Hüsnü Özyeğin, Tuncay Özilhan, Hamdi Akın, Haluk Dinçer, Remzi Gür ve Erkut Yücaoğlu göze çarpan isimler oldu.

Bütün salon ayağa kalktı

Kraliyet protokolünün uygulandığı gecede, Kraliçe, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım anons edildiğinde bütün salon ayağa kalktı. Yine Kraliçe uğurlandıktan sonra Bay ve Bayan Gül için bir kez daha ayağa kalkıldı. Yemeğin sonunda, işadamları ve diğer konuklar Cumhurbaşkanı'nın masasına gelip tebrik kuyruğuna girdiler. Hüsnü Özyeğin, Tuncay Özilhan gibi patronlar, sıranın kendilerine gelmesi için bir süre beklemek zorunda kaldılar.

12 yıl önce "başörtülü olduğu için" Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kaydını yaptıramayan Hayrünnisa Hanım'ın, yıllar sonra "First Lady" olarak eşinin ödül törenine katılması, Kraliçe ile yan yana yürümesi ve oturması, törenin ardından kutlama kuyruğundaki misafirlerle ilgilenmesi hayli dikkat çekiciydi. Özellikle, İngiliz eski Dışişleri Bakanı Jack Straw'ın övgü dolu sözleri, Hayrünnisa Hanım'ı çok duygulandırdı. First Lady, iki eliyle Straw'ın elini sıktı, bizzat teşekkür etti.

Yemeği iki olumsuz notla noktalayalım: Üç milletvekili dışında hükümetten hiç bakan olmayışı dikkat çekti. Yemeğin mönüsü Türk davetlileri mutlu etmedi, öyle ki en son gelen baklava bile kurtarmadı.

bugün

Bu haber 856 defa okundu.