En Sıcak Konular

Silah alımlarında rüşvet çarkı...

10 Kasım 2010 13:53 tsi
Silah alımlarında rüşvet çarkı... “Komisyoncular halen aslanlar gibi ortalıkta dolaşıyorlar...”

“Komisyoncular halen aslanlar gibi ortalıkta dolaşıyorlar,” diyor bir savunma sanayii kaynağım, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün, silah alımlarında kendilerinden önceki dönemlerde rüşvetin gerçekleştiği kuşkusunu dile getirdiği açıklamasını sorduğumda. Gönül, önceki gün bir grup basın mensubuna verdiği mülakatta, milyarlarca dolarlık silah ihalelerinde karar mercilerinin silah şirketi temsilcileriyle komisyon paylaştığı ancak AK Parti’nin iktidara gelmesiyle bu tür faaliyetlerin önünün kesildiğini belirtiyordu. Gönül, iktidarları döneminde, ayrıca, silah teknolojilerinin bir bölümünün Türkiye’de üretiminin sağlanmasıyla, halen hesabı sorul(a)mayan askerî harcamaların onlarca yıl ekonomiye getirdiği yükün hafifletildiğini de ima ediyordu.

Bakan Gönül, doğrudan savunma alımlarında işleyen komisyon çarkından kuşku duyduktan sonra şirket temsilcilerinin Bakanlık ve Genelkurmay’da görüşme yapmalarını engellediklerini, doğrudan alım yerine sanayiciye yönelip ortak üretim yoluna gittiklerini ve böylelikle savunma sanayiinin ayağa kaldırıldığını söylüyor.

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’nin askerî teknolojilerde dışa bağımlılığı yüzde 85 gibi yüksek oranlarda idi, üstelik de askerî harcamalarımız, dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu’nun basına açıkladığı üzere genel bütçenin yüzde 30’ları civarındayken.


Mevcut iktidarın, askerî teknolojilerde dışa bağımlılığı, dolayısıyla askerî harcamaların ekonomiye getirdiği yükü azaltmak için yurtiçinde silah üretimine ağırlık verme çabalarını not etmek gerekiyor.


Yıllarca, askerî ihalelerden kötü kokular çıktığına dair pek çok haber çıktı ama üzerine gidilmedi. Amerikan Boeing firmasından alımı kararlaştırılan erken uyarı AWACS uçaklarında haksız kazanç sağlandığı iddiaları Meclis’e taşındı ama dosya kapatıldı. Keza, M60 tanklarının İsrail’e modernizasyonu projesindeki haksız kazanç iddiaları basında yer almasına rağmen ne askerden ne de dönemin siyasi otoritesi ve muhalefetten ses çıktı.


Silah sektörünün oldukça pahalı bir sektör olduğu gözönüne alındığında, kendi başına “komisyonculuk çarkının,” Türkiye’de ne ölçüde haksız kazanca yol açtığını ve vergi mükelleflerinin sırtına ne denli yük getirdiğini anlamamıza yeter.


Bakan Gönül, bu konuda şu çarpıcı açıklamayı yapıyor; “(Silah) Tüccarının kârı, mal bedelinin üzerine ilave ediliyor. Dolayısıyla satıcının kârından düşmüyor, üzerine komisyon veriyorsunuz (alıcı olarak Türkiye). Bu kâr yüzde 5, yüzde 10 gibi çok yüksek oranlara ulaşıyor; bazıları milyar dolara ulaşan projeler bunlar....”


Anlayacağınız, silaha ödediğiniz paranın üstüne bir de ilave para veriyorsunuz.


Vecdi Gönül, kendilerinden önceki dönemde ‘komisyon paylaşamamaktan’ kaynaklanan davaların bulunduğunu söylüyor ancak örnek vermek istemiyor. “Mahkeme sorunca, ‘Bizden önce olmuş, bilgimiz yok’ diyoruz” diyen Bakan, “Belki emeklilik anılarımda daha fazlasını söylerim” diye de ekliyor (Murat Yetkin, Radikal, 9 kasım).


Gönül’ün üstü kapalı geçtiği davalardan biri, oldukça trajikomik bir dava. Bir silah alımında, abartmıyorum, Türkiye’nin ödemekle yükümlü olduğu miktarın 500 milyon doları komisyon olarak dağıtılmış. Bu davada, ana komisyoncu, alt komisyonculardan birine ödemesi gereken kâr payını ödemiyor. Kâr payını alamayan kişi de ana komisyoncu aleyhine dava açıyor. Mahkemenin, bu dava bağlamında bilgi istediği Savunma Sanayii Müsteşarlığı bir hayli şaşırıyor. Zira, dava açan alt komisyoncu, gerek müsteşarlık gerekse ilgili askerî kurumlardan yetkililerle salt randevu ayarlama karşılığı kâr alma sözü alıyor ana komisyoncudan. Olacak iş değil. Bunun üzerine müsteşarlık, silah ihaleleri ile ilgilenen firmalara, “Aracıları aradan çekin, komisyon vermeyin, doğrudan bizimle temasa geçin,” diyor.


Gönül’ün, silah alımlarında, “komisyon,” adı altındaki rüşvet çarkını önledikleri açıklamaları çok önemli. Ancak, alınan silahlara gerçekten ihtiyaç olup olmadığı ve askerî harcamalar siyasi otorite ve parlamento tarafından denetlenmediği sürece, komisyoncular, yazımın girişinde alıntı yaptığım kaynağımın dediği gibi cirit atmaya devam edecekler. Diğer yandan, sivil ihalelerdeki rüşvet iddialarının da üzerine aynı kararlılıkla gidilmesi gerekiyor.

Lale Kemal / Taraf



Bu haber 989 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,530 µs