Şahinler sonradan bombalar!

10 Kasım 2010 11:28 tsi
Irak'ta uyguladıkları taktiğin aynısı İran için...iyibilgi özel

Resimdeki kadın, ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin Ocak ayından itibaren başkanlığını yapacak Cumhuriyetçi vekil, Ileana Ros-Lehtinen. Cumhuriyetçi şahinlerin başında gelen isim. Küba göçmeni Ros-Lehtinen'in şahinlik derecesini anlamak istiyorsanız tek bir örnek vermemiz yeterli. Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro'yu "suikast ile ortadan kaldıracak herhangi bir fırsata her zaman evet derim." (İlginç bir detay. Wikipedia'daki biyografisine göre büyük anne tarafı Türkiye'deki Sefaradlar'danmış.)

Aynı zamanda Kongredeki en sıkı İsrail destekçilerinden biri olan Ros-Lehtinen, ara seçimlerde güç kazanan Cumhuriyetçiler'i en geniş perspektifde temsil eden örneklerden biri. Lehtinen hakkında bizi ilgilendiren politik duruşu, İran konusundaki tavrı. İran'a karşı askeri "çözümün" kullanılması görüşünü savunanların başında geliyor. Dün yayınladığımız Prof. Hasan Köni söyleşisinde de dikkat çektiğimiz üzere, Ocak ayından itibaren ABD siyasi çarklarında özellikle dış politika konusunda anahtar pozisyonlar Cumhuriyetçiler'in eline geçmeye başlıyor. Lehtinen de bunlardan sadece biri.

Ve bu değişiklikler, Türkiye ve Ortadoğu açısından pek de hayırlı olmayacak. Örnek mi?

Cumhuriyetçilerin somut olarak yapabileceklerine öngörmek için falcı olmaya gerek yok. Geçmişte ABD siyasetinde buna benzer durumlara bakmak yeterli. Yani Demokrat bir başkan ve Cumhuriyetçilerin ağırlıkta olduğu bir kongre. 1994 yılında ABD Başkan'ı Bill Clinton'un ilk dönemindeki ara seçimlerde Cumhuriyetçiler, tıpkı geçtiğimiz hafta olduğu gibi demokratları ağır bir yenilgiye uğratmışlar, kongre ve senatoda nicel ve nitelik bakımından önemli pozisyonları ele geçirmişlerdi.

Bundan tam dört sen sonra, 1998 yılında, ABD kongresi Irak Özgürleştirme Yasası'nı kabul edecekti. Başkan Bill Clinton'un onayladığı bu yasa, Irak'ta Saddam Hüseyin rejiminin değişmesi gerektiğini savunuyordu. Keza 2003'teki Irak savaşının ABD iç politikası açısından meşru zemini, bu yasaya dayandırılmıştı. Cumhuriyetçiler'in baskısıyla çıkan bu yasaya, Demokrat Clinton ara seçimler sonrası aldığı mağlubiyeti daha fazla pekiştirmemek için evet demek zorunda kalmıştı.

Tıpkı bugün Demokratlar'ın durumu gibi...Prof. Köni de dün yayınladığımız analizde aynı noktaya dikkat çekiyordu.

Cumhuriyetçilerin güdümünde bir Başkan...

Irak'ta yaşanan durumun aynısı şimdi İran için (ya da Suriye, Yemen, Lübnan...) yaşanabilir.

National Security Network adlı düşünce kuruluşundan Joel Rubin adlı uzman, bu paralleliğe dikkat çekiyor ve şu uyarıda bulunuyor: Irak için planlanan oyunun aynısı, İran için tekrarlanabilir. Yani önümüzdeki aylarda Kongre'den başkanın imzasıyla geçmiş bir 'İran'ı Özgürleştirme Yasası' görebiliriz.

Ara seçimler sonrasında "şahin" Cumhuriyetçiler'in sesi daha çok duyulmaya başlandı. Örneğin Senatör Lindsey Graham (Cumhuriyetçiler'den) Kanada'da yaptığı konuşmada İran'a topyekün saldırıdan söz etti. Sadece nükleer reaktörleri değil, İran ordusunu yok etmekten bahsetti. Konuşmasının sonunda ise tam da dikkat çektiğimiz noktaya değindi: Eğer Başkan Obama, İran konusunda ekonomik ambargonun ötesine (yani askeri opsiyon) geçmeye karar verirse, Cumhuriyetçilerin desteğini alabilir.

Özetle, Başkan Obama, Cumhuriyetçiler'in (Neo-Con diye okuyabilirsiniz) güdümüne girebilir. Ve bu ihtimal gerçekleşirse, Ortadoğu yeni bir savaşa ev sahipliği yapabilir.

www.iyibilgi.com özel

Hasan Köni ile yapılan söyleşi için buraya tıklayınız

Bu haber 1,830 defa okundu.