Değişim öncüsü Obama'nın ayakları yere bastı

4 Kasım 2010 17:44 tsi
Seçmenler ABD Başkanı Barack Obama ve partisini yavaş ekonomik toparlanma nedeniyle cezalandırdı ve Demokratların siyasi hırslarının peşinde koşmasının yarattığı tehlikeye dikkat çekti. Ancak Obama, derinleşen siyasi çıkmazdan küresel devlet adamı rolüyle

Salı günü, seçmenler Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü Cumhuriyetçilere verdi, Demokrat Parti'nin Senato’daki üstünlüğünü önemli ölçüde azalttı ve Cumhuriyetçi Partili vali sayısını ciddi oranda artırdı.

Seçmenler, Washington’daki tıkanıklığı çözmek için oy kullandı. Ancak elde edecekleri şey büyük olasılıkla bu olacak. Ara seçimler, çoktandır ekonominin yerinde saymasına neden olan belirsizliği büyütecek. Kısa vadede teşvikler üzerinde işbirliği oluşturmak ve uzun vadede bütçeyi kontrol altına almak, artık eskisinden de zor olacak.

İŞBİRLİĞİ OLASILIĞI DÜŞÜK

Yeni Cumhuriyetçi çoğunluk, sağa doğru harekete geçti. Birçok ılımlı Demokrat ise sandalyelerini kaybetti. Obama, 1994’te aynı sorunla karşılaşan eski Başkan Bill Clinton’a göre daha pratik ancak merkezci bir siyaset anlayışından yana değil. Dolayısıyla sorunlu iç siyaset meselelerinde bir toparlanma beklenmiyor.

Eğer Kongre’deki felç daha da kötüye giderse, sonuçları küresel boyutta olabilir. Örneğin, en azından iklim değişikliği konusunda önceden belirlenen çizgide ilerlemeyi unutun: Ekonomik teşviklerle hava kirliliğinin kontrol altına alınma şansı ABD için sıfır. Diğer yandan, uzun dönemli mali kontrol planı gerektiren, küresel ekonomik faaliyetlerin yeniden düzenlenmesi şansı da azalıyor.

Belki de Cumhuriyetçi çoğunluk yanlış kararlara yol açan korumacı anlayış riskini azaltabilir ve Doha görüşmelerinde alınan kararları bir sonuca bağlayabilir? Bu bir ihtimal ancak ortada yeni sorunlar bulunuyor. Çay Partisi’nin nüfuzu bugün ile 2012 seçimleri arasındaki dönemde çok büyük olacak.

KÜRESEL DEVLET ADAMI ROLÜ

Obama bu hafta Hindistan'ı ve diğer ülkeleri ziyaret edeceği Asya gezisine başlayacak. Obama’nın elleri iç politikada bağlanmışken, dünyanın açıkça ihtiyaç duyduğu küresel liderlik pozisyonun cazibesi artıyor. Dış politikada, Obama’nın üzerindeki kısıtlamalar daha az.

Eğer Obama G20’nin rolünü kuvvetlendirir, Uluslararası Para Fonu’na (IMF) yeni amaçlar getirir veküresel finansal reform için baskı kurarsa, iç politikadaki sıkıntılardan bir fayda sağlayabilir.

Obama küresel bir devlet adamı olmayı deneyebilir. Ancak liderlik yaklaşımı sığ bir görüntü sergileyebilir. Nihayetinde, Washington’daki tıkanıklık hiçbir şeyi çözmüyor. ABD’li seçmenler politikanın altın bir kuralını unuttu: “Ne dileyeceğinize dikkat edin.”

Financial Times

Bu haber 576 defa okundu.