En Sıcak Konular

31 Ekim saldırısının amacı

1 Kasım 2010 08:54 tsi
31 Ekim saldırısının amacı Kanlı saldırının ardındaki güçler...

İstanbul Taksim’deki kanlı saldırı, üzerinde ciddiyetle durulması gereken provokatif bir eylemdir. Olay henüz çok yeni, perde gerisine ilişkin ipuçları sağlıklı analiz için yeterli değildir. Canlı bombanın üzerinde kimlik çıkmadı, örgüt bağlantısı tespit edilmeye çalışılıyor. Polis, PKK ve DHKP-C üzerinde yoğunlaşıyor.

Saldırıdan hemen sonra gün boyunca ekrana çıkan yorumcuların analizlerine baktığımda, Taksim saldırısının gerisinde PKK içindeki çözüm karşıtı grupları görenlerin sayısı hayli fazla. Bu tezi savunanlar, Kandil ve İmralı’nın oyuna getirildiği kanısındalar. Temel referans, 31 Ekim tarihinin eylemsizlik sürecinde son gün olması.

PKK içindeki derin görüş ayrılıklarının ciddi iç çatışmalara yol açtığı, merkezi iradeye rağmen bazı eylemlerin yapıldığı iddiası yabana atılamaz. Ancak şunu bilmemiz gerek, Kandil ve İmralı, oyun kurucu hüviyete sahip değildir, sadece araçtır. İmralı ve Kandil tümden istese bile barış için yeterli değildir.

Zira, PKK ulusal değil uluslar arası bir sorundur. Genel anlamda PKK’nın içinde parmağı bulunan her ülke ve sermaye grubu, sürecin bir parçasıdır. Dar anlamda karşımıza ABD ve İsrail çıkar.

O zaman denklemi oyun kurucularla çözmek zorundasınız. Peki, alanı daraltarak soracak olursak ABD, sürecin neresinde? MİT Müsteşarı Amerika’ya gitti geldi, fakat arzu ettiği sonucu alamadı. Şu anda Amerika, Kürt meselesinin çözümü konusunda elini taşın altına sokmuş değil.

Neden? Beklentileri var...

Mesela; İran ve Suriye’ye karşı Türkiye’de konuşlandırılması düşünülen Füze Kalkanı Projesi...

Mesela; Ortadoğu’nun yeniden inşası...

Bu konuda aşırı istekliler. Türkiye’nin ise çekinceleri sözkonusu. Tabi İsrail unutulmasın. Türkiye-İsrail ilişkileri düzelmeden, Türkiye-ABD ilişkilerinin düzeleceğini hiç kimse beklemesin.

Onların çaresizliği ise masada müzakereyi “başına buyruk” gördükleri ve yönetilir olmaktan çıkan AK Parti ile yapmak zorunda olmalarıdır. 12 Eylül referandumu, onlara geleceğe dair umut vermedi.

Bu denklem nasıl çözüme kavuşturulacak? Kritik soru budur. İşte bu evrede terör, en önemli diplomatik enstrümandır. Zira, şu aşamada kullanabilecekleri daha güçlü bir silah yok. “Sıcak Para” enstrümanı ellerinde patladı. Çözümsüzlük arttıkça teröre ivme kazandırma girişimleri yoğunlaşabilir. Burada önemli olan Türkiye’nin karşı hamlesidir.

Onun için dış dinamikleri hesaba katmadan PKK veya başka bir örgüt mensubu fark etmez sadece tetikçiler üzerinden yapılacak analizler, bizi doğru yola çıkarmaz.

Şamil Tayyar / Star



Bu haber 1,314 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,792 µs