En Sıcak Konular

Gazze'yi kendi kaderine mi terk etti?

8 Eylül 2010 08:55 tsi
Gazze'yi kendi kaderine mi terk etti? Obama'nın Filistin'le imtihanı

Filistin lideri Abbas ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasında 20 ay sonra yeniden doğrudan görüşmeler başladı. Obama yönetiminin ısrarı ve ikna çabaları sonuç vermiş olmalı ki, taraflar aynı masa etrafında yeniden toplanabildiler.

Hem Filistin hem de İsrail için sürdürülemez hale gelen koşulların değiştirilmesi ve yarım asırdan fazla zamandır çözülemeyen sorunların çözülmesi için önlerinde bir yıl var; Obama böyle bir sınır koydu. Bir yıl içinde kalıcı barış konusunda bir sonuca ulaşılamaz ise ABD ne tür bir tavır alacak, bir cezalandırma sürecine girecek mi, taraflara bu konuda ne söylendi bu soruların yanıtları şimdilik bilinmiyor. Bilinen, Obama’nın üzerine aldığı riski sadece bir yıl taşıyacağı.

Filistin ile İsrail arasında başlayan görüşmelerden bu kez de sonuç çıkmaz ise, bunun siyasi faturasını ödeyecek olanın Obama olacağını tahmin etmek zor değil, zaten tam da bu nedenle sürecin her on beş günde bir toplanma yöntemiyle işlemesi öngörülüyor. Bu yolla ABD, görüşmelerin kesilme ihtimalini yakından takip etme olanağı kazanıyor. Taraflara çözüm önerisi getirmeyeceğini, uzlaşma yollarını kendilerinin bulmalarına yardımcı olacağını açıklayan Obama, bu tutumuyla da taraflara eşit uzaklıkta durmayı garanti ediyor.

Sonuçları şimdiden öngörülemeyen bir süreç başlamış durumda. Sonuçların belirsizliğinin en önemli nedeni İsrail’de Filistin varlığını tümüyle reddeden kesimlerin varlığı ile Hamas’ın Abbas’ın attığı adımları tanımaması. Dolayısıyla süreç, bir yandan Netanyahu ile Abbas’ın aralarındaki sorunları, diğer yandan da her liderin kendi toplumları içindeki farklılaşmaları çözme süreci. Üstelik görüşmeleri sabote edebilecek faaliyetler, provokasyonlar, çatışmalar yaşanma ihtimali oldukça yüksek ve bu ortamda liderlerin “barış” masasında kalmaları onların toplumsal meşruiyetleri bakımından daha da zor bir durum yaratabilir.

Muhtemelen bu olasılıklar önceden görüşülmüştür. Zira her iki taraf da ABD’den ilk olarak “güvenlik” yardımı talep etmişlerdi. Güvenlikten kast edilen, Hamas’ın saldırı yapması ve İsrail askerlerinin de bu saldırılara cevap vermesiyle gelişecek olayların bertaraf edilmesi. ABD’nin bu tür gelişmeleri nasıl önleyebileceği belli değil, üstelik de Filistin tarafı olarak sadece Abbas’ı muhatap almışken.

Filistin-İsrail sorunu olarak dile getirilen sorunun tarafları iki değil üç tane, bir tarafta İsrail var, diğer tarafta iki Filistin. Eğer “Gazze’de yaşayanlar kurulacak bir Filistin devletine dahil olmamanın bedelini ödemeye razılarsa kendileri bilir” anlayışı yoksa, Hamas’ın dikkate alınmadığı bir barış süreci zor olur gibi gözüküyor. Ancak Obama yönetiminin Hamas’ı da muhatap almasının hem Abbas, hem İsrail hem de Amerikan kamuoyu açısından büyük bir risk oluşturduğu gerçek. Kısacası Hamas masada olmadıkça barış süresi yürüyemez, Hamas masaya otursa İsrail kalkar ve Obama da seçimleri kaybedebilir.

Bu çıkmazın Obama açısından ağırlığı büyük. Anlaşılan o ki Hamas’ı masaya çağırmak yerine onu yok varsaymak tercih edilmiş. Bu yaklaşım, kurulan Filistin devletinin Gazze’de yaşayanlar için de bir çekim merkezi olmasını ummak anlamına gelebilir. Gazze’deki Filistinlilerin aş-iş kaygısıyla merkeze yaklaşacakları ve Hamas’tan uzaklaşacakları varsayılıyor olabilir. Bu yöntem Irak ve özellikle Afganistan’da tutmadı, belki burada tutar. Ancak “Gazzelileri kazanma” sürecindeki Filistin lideri Abbas olmaya devam ederse, bunun şimdiden işe yaramayacağı söylenebilir. Kimbilir belki de Hamas konusunda risk almak istemeyen Obama, Gazze’yi kendi kaderine de terk etmeye karar vermiş olabilir.

Beril Dedeoğlu / Star



Bu haber 743 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,725 µs