En Sıcak Konular

Evetin bana ne faydası olacak diyorsanız

6 Eylül 2010 09:42 tsi
Evetin bana ne faydası olacak diyorsanız "Türkiye’deki kurulu düzen yalan, iki yüzlülük ve çifte standart üzeride dönüyor" diyen Prof. Tarhan, referandumu toplumsal dinamizmin önü açılacak bastırılmış korkular ve duygular dağıtma şansı olarak görüyor.

Nevzat Tarhan / Haber7

Türkiye’deki kurulu düzen yalan, iki yüzlülük ve çifte standart üzeride dönüyor. Eğer “Hayır” oyları yüksek çıkarsa asker  tekrar kışladan çıkacak ve her şeye karışmaya başlayacaktır. Eğer “Evet” oyları fazla çıkarsa toplumsal dinamizmin önü açılacak bastırılmış korkular ve duygular dağılacaktır.

Böylece ortalama Türk insanını kaliteli yaşama kavuşturamayan, zenginliği sahil kentlerine ve yetkiyi zorbalar grubuna toplayan kurulu düzen deşifre olacaktır.

Kanıtlar...

1-Sistemin adı demokratik ama sistem kötü bir demokrasi rolü oynuyor. Çünkü 1960’dan beri siyaset “Asker ne der?” sorusunu sorarak çalışabildi. Ekonomi ve para getirme hariç her konuda son sözü asker söyledi.

Asker iç tehdit adı altında toplumun yarısını fişledi. Devlet içinde Anadolu çocuklarının önü kapatıldı. MGK da siviller fırçalandı. Faili meçhuller 17 bin kişiyi buldu. Güvensizlik ortamı sonucu terör ve kimlik savaşları ile enerjimizi boşa harcadık. Bütun bunlar demokrasi adı altında icra edildi.

2-Sistemde askeri vesayet o kadar ileri ki rejim hiçbir vatandaşına güvenmiyor. Militerleşme ve askeri vesayeti anlamak için MGK nın işleyişini bilmek gerekir.

Milli Güvenlik Kurulunda bazı masalar vardır. “Rektörlerden  ve öğretim üyelerinde sorumlu ve onları fişleyen kurmay yüzbaşı” veya “İş adamlarından sorumlu onları fişleyen kurmay yüzbaşı” veya “Vakıflardan sorumlu onları fişleyen kurmay yüzbaşı”.... gibi masalar vardı.

Şu anda resmen bu masalar başka kozmik alanlarda devam ediyor. Hazırda referandumun bitmesini bekliyorlar. Hayır oyları çıkarsa siyaset normalleşme yönünde değil vesayet yönünde gidecektir. Fişlemeler de kaldığı yerden devam edecektir.

3-Devlet evrensel kurallara uygun yaşamak isteyen vatandaşına güvenmiyor.Hukuka uygun yaşayan vatandaşına güvenmeyen bir devlet olurmu? Şu anda sistemimiz böyle. Adalet dağıtması gereken yüksek yargıçlar “Mücadelemiz sürecektir” diyor. Tarafsızlığı olgu olarak düşünmeyen askeri akılın yargıda varlığı hukuk cinayetidir.

4-Devlet vatandaşını adam yerine koymuyor. Bazı ebevenler vardır çocuklarına “Sana güveniyorum ama başkalarına güvenmiyorum” diyerek çocuğunu değersizleştirir. Şeklen çocuğunu seviyordur ama onun artık büyüdüğünü görmüyordur.

Bu durumda çocuğun “Anne Baba ben büyüdüm” demesi gerekir. Bu karşılığı vermezse korumacılık, tembellik ve kolaycılık devam eder. Fakat artık yetenekler gelişemez.

Hem “Hakimiyet kayıtsız şarttsız milletindir” de hemde “Sana güveniyorum ama çevremiz düşman dolu hem daha sen büyümedin ve cahilsin “ de. Bunun adı “Ebeveyn narsisizmidir”.

Anayasa değişikliği istemeyenler gerçekte “Bana vasi gerekir” diyorlar.

4-Devlet kendini kutsal görüyor. Böylece sorgulamadan itaat istiyor. Aslında kutsal olan kişiler ve kurumlar değil eylemler kutsaldır. Şehitlik, askerlik veya aile gibi işleyişler kutsaldır ordaki bireyler ve kurumlar kutsal olamaz. Askerlik kutsaldır ordu değil. Annelik kutsaldır anne değil. Anneni çocuğuna zulmetme özgürlüğü yoktur. Devletin vatandaşına zulmetme özgürlüğü yoktur.

Halk oylamasında “evet” oyları yüksek çıkarsa toplum devlete karşı “Ben büyüdüm” demiş olacaktır. Kendini büyümemiş görenlere bir diyeceğimiz yok ama Türkiye neden batının gerisinde kaldı da dememeleri gerekir bu durumda.

5- Sistem korkular üzerine kurulu. Şu anda Hayır oyu vereceklerde ciddi korkular var. “Eğer evetler çoğunlukta çıkarsa Kürdistan kurulur. Eğer evetler fazla çıkarsa hepimiz eşarp takmak zorunda kalırız” diyen o kadar çok insan varki.

Korkutarak toplumu yönetme biçimi olan faşizmin bu versiyonuna onay verecek “Hayır” cılar bir daha düşünmelilerdir. AB ye girme yolundaki Türkiye de bu korkular temelsizdir, vehimdir, yanılgıdır.

6-Ahmet Altan geçenlerde “Devlet psikanaliz divanına yatırılmalı” dedi. Aslında hiç divana gerek yok herşey o kadar açık ki.

Devlet ”Çevremiz düşman dolu, Türkün Türk’ten başka dostu yoktur, dış güçler kardeş kavgasının sebebidir, Ya sev ya terk et” gibi argümanları kullanıyor. Kanıt istendiğinde de sadece önyargılar ve kalıp düşüncelerden oluşan “üretilmiş ve yetiştirilmiş” korkular öne sürülüyor. Somut ve kanıt değeri  olan hiç bir bilgi  yok.

Paranoyak bir devlet anlayışı ile yönetilmeyi doğal kabul eden hayırcılar çok yanlış yapıyorlar.

7-Kontrgerilladan veya gizli komitelerden korkup nemelazım diyenlere bir sözüm var. Nemelazımcılık yalancılığın bir türüdür ve geleceğimizi çalar.

Mevlana’nanın dediği gibi “Fare huylulara kedi bey olur”. Kendine güveni olmayan vatandaşa da diktatörler bey olur.

Seni adam yerine koymayan kuyruk olarak gören sisteme  sessiz kalıp kalmama işte seçim bu.

 



Bu haber 808 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,248 µs