Soylu: DP'nin CHP'ye baston yapılmasına müsaade etmeyeceğiz

1 Eylül 2010 19:24 tsi
Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, partisinden ihraç kararıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, çağın gerisinde kalmış, mesleğine uygun, yetersiz mühendislik projeleriyle DP'nin CHP'ye baston yapılmasına müsaade etmeyeceklerini söyled

Soylu, bu projenin arkasında yıllardır DP'yi bölen, küçülten ve zehirleyen aklın olduğunu, yoksa 'yetersiz emanetçisi'nin kendilerine karşı böyle bir hareketin içerisinde olacak kadar cesaretli olmadığını belirtti.

Soylu, Trabzon Evet Platformu tarafından düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, 12 Eylül'de yapılacak referandumun siyasetle en küçük bir alakası olmadığını vurguladı. Halkın, 'vatandaş mı, kapı kulu mu' olacağına karar vereceğini dile getiren Soylu, 12 Eylül'ün Türkiye'nin modernleşme, demokratikleşme, çağdaşlaşma yolunda tarihi bir adım atacağı ve kendi milletini iç tehdit olarak gören bir anlayışın toprağa gömüleceği bir gün olduğunun altını çizdi.

Anayasa değişikliğine ilişkin açıklamalarının ardından 'evet' çalışması yaptığı için partisinden ihraç edilmesine cevap veren Soylu, ihraçlarının DP misyonunu, paralel devletin ve derin yapının hizmetine sunanların ne kadar cüretkar olduklarının ispatı olduğunu kaydetti.

Genel başkan olduğunda Ergenekon örgütünün DP'yi ele geçirmeye hevesli olduğunu anlattığında kendisini anlamayanların olduğuna değinen Soylu, "Bizi o gün anlamayanlar DP'yi ele geçirenlerin Silivri'ye gönderdiği mesajlardan şüphelendi. Hele Silivri ile Yassıada'nın aynı yargı eşitliğine sahip olduğunu söylediklerinde, Yassıada'daki zulmü hafifleştirip, onu bir terör örgütü davasıyla aynı kefeye koyduklarında anlamışlardır sanırım." dedi.

Demokrat misyonun hakiki çizgisinin millet, hakiki sahibinin de millet olduğuna vurgu yapan Soylu, bundan vazgeçmenin tarihi unutmak ve gerçek misyonuna, davasına sırtını dönmek anlamına geldiğini, milletin de bunları affetmeyeceğini anlattı. Soylu, bugün Menderes, Bayar ve Özal çizgisine yüzlerini dönenlerin siyasi akibetleri, halk karşısındaki itibarları meçhul olmadığını, milletini oyalayanlar, aldatanlar ve kandıranların sadece milletin gönlünden değil, tarihin sinesinden de silineceğini söyledi.

DP Genel Merkezi'nin, referandum için aldığı 'hayır' kararının alınış biçimi ve içeriği açısından ülkenin menfaatine hizmet eden bir karar olmadığına dikkat çeken Soylu, buna sessiz kalmanın da demokrasi davalarının hayatiyetinin sona ermesi anlamına geleceğini belirtti. Soylu, alınan 'hayır' kararının nedenlerini içerir bildirinin demokratik bir dilin değil, olsa olsa tek parti dayatmacılığının ve statükonun, halka tepeden bakan bir anlayışın zihni takipçiliğini ifade edeceğine işaret etti.

"KARAR HUKUK VE VİCDAN DIŞI"

Sürekli darbelerin mağduru olmuş bur davanın bir kısım temsilcilerinin darbecilerle kol kola girmesinin akıl almaz bir davranış olduğuna vurgu yapan Soylu, şöyle devam etti: "Bu sebepledir ki Türkiye'nin 1960'tan bugüne darbelere son vermek ve normalleşmeyi sağlamak adına bir fırsat olarak gördüğümüz, misyonumuzun temel bütün değerleri ile örtüşen anayasa değişiklik talebine 'evet' demek, demokrat misyonun asli ve zorunlu gereğidir. İstanbul İl Disiplin Kurulu'nun aldığı karar hukuk dışı, vicdan dışı ve demokrasi dışı bir karardır. Parti hukuku, siyasi partiler hukuku, anayasa hukukunu çiğneyen ve en temel vatandaşlık hakkını ihlal eden bu karar, kamuoyu vicdanında yargılanacaktır. Bu kararda payı olanlar tarih önünde hesap vermekte zorlanacak, aynı 27 Mayısçıların uğradığı hazin son gibi millet tarafından zulümle anılacaklardır."

Soylu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü talebinin tek parti döneminde olduğu gibi baskıcı, despot ve otoriter bir anlayışın sonucu ihraç etme eylemine dönüşerek gerçekleştiğini dile getirdi. Soylu, bunun kabul etmenin de mümkün olmadığını söyledi.

Bugün DP'yi yönetenlerin ve kendisi hakkında ihraç kararı verenlerin 16 aydır partiyi idare ettiklerini hatırlatan Soylu, "28 Şubat'ta Türkiye'nin en ayıplı partisini kurarak partimizi bölen bugünkü emanetçinin Ankara'daki malum sokaktaki akıldanesi partiyi bilerek hareketsiz, vizyonsuz, misyonundan uzak tutarak Türkiye'nin vesayetçi sisteminin ve darbeci aklının emrinde olmaya zorlamaktadır. Çağın gerisinde kalmış, mesleğine uygun, yetersiz mühendislik projeleriyle DP'nin CHP'ye baston yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu projenin arkasında yıllardır DP'yi bölen, küçülten ve zehirleyen bu akıl vardır. Yoksa yetersiz emanetçisinin bize karşı böyle bir hareketin içinde olacak kadar cesareti yoktur." ifadelerini kullandı.

"MENDERES'İ VE DEMOKRASİYİ BİR DAHA ÇIKMAMAK ÜZERE GAYYA KUYUSUNA ATANLARA SES ÇIKARTMIYORSUNUZ"

DP'de görev yapmış olanlara da seslenen Soylu, "Bugünü kadar yapılan yanlışlıklara ses çıkartmadınız. Bugün Menderes'i ve demokrasiyi bir daha çıkmamak üzere gayya kuyusuna atanlara ses çıkartmıyorsunuz. Bu sadece partimize 2007'de olduğu gibi yeni bir hezimet değil, tarihi misyonuna ve sadakatle bağlı olduğu millet davasına ihanettir. Bu sorumluluğun altında bu dünyadada öteki dünyada da hesap veremezsiniz. Ya şimdi ses çıkartırsınız, davamızı peşkeş çekmeye çalışanlara dur dersiniz ya da sorumluluğu tarihsel bir bedel olarak edersiniz." uyarısında bulundu.

İhraçla ilgili 'hukuka müracaat edecek misizin?' sorularına muhatap olduğunu ifade eden Soylu, "Ben hukuk adamı değilim. Hukuka müracaat hukukçuların işidir. Onlar kendi işlerini yaparlar. Ben siyaset adamıyım. Benim müracaat edeceğim tek yer var, o da millettir. Bilin ki millet ve demokrasi sahipsiz kalmaz. Bir Süleyman gider, bin Süleyman gelir." dedi.

cihan

 

Bu haber 563 defa okundu.