Cumhurbaşkanı'nı kim seçecek?

0 0 0000 00:00 tsi
Cumhurbaşkanlığı seçimleri artık kapıda... Peki, Cumhurbaşkanını kim seçecek? Gazeteci Nuh Gönültaş'a göre artık "o odaklar" değil... Gönültaş'a göre o günler geride kaldı.

Nuh Gönültaş
Ve ilk defa, (Rahmetli Özal hariç) sistemin istemediği bir kişi cumhurbaşkanı seçilecek. Sorun bu, dert bu, keder bu! Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nı ilk defa, derin devlet kırıntıları, çeteler, sahte cumhuriyetçiler, sahte ulusalcılar, sahte Atatürkçüler değil, TBMM seçecek! Belki de ilk defa, TBMM Genel Kurulu, duvarındaki "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ibaresine uygun bir karara imza atacak!

Cumhurbaşkanlığı için geri sayım sürüyor! Sayılı gündür çabuk geçer! Dile kolay, tam yedi sene geçti, Ahmet Necdet Sezer ile... Türkiye için altın değerinde olan yedi senenin Ahmet Necdet Sezer gibi bir cumhurbaşkanı ile geçirilmesi Türkiye için büyük kayıp sayılır diyenler çoğunlukta.

Öyle veya böyle geçti gitti seneler. Ama... Ama Türkiye de demokratik açıdan iyi bir noktaya da geldi. İçeriden ve dışarıdan sürdürülen provokasyon ve kampanyalara itibar etmeyen, yıllar yılı oynanan benzer oyunlarla yönlendirilmeye çalışılan bu millet artık yemiyor. Yemediğini de gösteriyor. Türkiye bugüne kadar (Özal hariç) cumhurbaşkanı seçmedi. "Atanan bir kişi" cumhurbaşkanı oldu. Bu sürecin müteharrik gücü ise "Devlet için millet" oldu.

Oysa olması gereken "Millet için devlet"ti. Değil, köylü milletin efendisi, milletin çoğunluğu hiçbir zaman devletin efendisi olamadı. Ülkenin bir numaralı koltuğuna oturacak kişiyi halk değil, bir avuç seçkin, asker sivil bürokrat belirleyegeldi. Bu yüzden de seçim süreçleri hep problemli oldu.

Atatürk'ün seçiminde bile, -ki Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı seçimidir- Meclis ve devlet kurumları aylarca bir birine girmiş. TBMM'ye cumhurbaşkanı seçtirilmemesi bu ülkede askeri darbe nedenleri arasında sayılmıştır. Bir tek rahmetli Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sistem tarafından kabul edilmemiş, ama onu da sivil, demokrat ve dindar olması dolayısıyla halk kabullenmiştir.

Bugün araran cumhurbaşkanı da Özal gibi bir cumhurbaşkanıdır! Statükocu çevreler yıllardır sürdürdükleri saltanatlarını kaybettikçe hırçınlaşıyorlar. Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü kaybedilecek son kale olarak görüyorlar ve seçimi TBMM iradesi dışına çekip meclis dışında kotarmak istiyorlar.

Bunun için de ülkenin kurulduğu günden beri uygulanan "gerilim çıkarma taktiği" uyguluyorlar. Rahmetli Başbakan Adnan Menderes'in dediği gibi deme vaktidir: "Yeter söz milletin." Bu konuda AKP, DYP, MHP, ANAP, SP, hatta ve hatta CHP dahi meclis dışı odaklara prim vermeme konusunda oldukça dikkatli davranıyorlar.

İşte bu durum gerilime oynayan odakların belini kırıyor! Evet o odakların beli kırıldı. Etkileri zayıfladı, gittikçe de zayıflıyorlar.

Bu defa kimi seçerse seçsin Cumhurbaşkanı'nı TBMM seçiyor!

Bugün

Bu haber 609 defa okundu.