En Sıcak Konular

Batı'nın karanlık çağı Müslümanların altın çağıdır

27 Ağustos 2010 14:30 tsi
Batı'nın karanlık çağı Müslümanların altın çağıdır Bilim Teknoloji ve Medeniyet Vakfı Başkanı Prof. Salim Hassani, "Müslümanların elinde 5 milyon basılmamış buluş kitabı var" dedi.

Bilim Teknoloji ve Medeniyet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Salim Al-Hassani, bin yıllık karanlık çağın sadece Avrupa için geçerli olduğunu ifade ederek, "Avrupa dışına bakıldığında bir altın çağ var. Bu altın çağı yaşayan ülkelerin başında Türkiye, İspanya, Çin, İran, Mısır ve Kuzey Afrika geliyor" dedi.

Al-Hassani, batının İslam medeniyetini görmeyişinin bir çok önemli sebebinin olduğunu söyledi.

İcatlarla ilgili basılmamış 5 milyon, basılmış ise 50 bin eser bulunduğunu ve bunların değişik dillere tercüme edildiğini anlatan Al-Hassani, batının İslam medeniyetini görmeyişinin asıl nedeninin bu olduğunu vurguladı.

Avrupa'daki bazı tarihçilerin, karanlık çağın Roma İmparatorluğ u'nun çöküşü ve Rönesans'ın başlamasından sonra meydana geldiğini söylediklerini ifade eden Al-Hassani, "Bu bin yıllık karanlık çağ sadece Avrupa için geçerli. Avrupa dışına baktığımızda bir altın çağ var. Bu altın çağı yaşayan ülkelerin başında Türkiye, İspanya, Çin, İran, Mısır ve Kuzey Afrika geliyor" dedi.

"Bizim isteğimiz, unutulan bu eserlerde yer alan bilgilerin Avrupa, Amerika, Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerdeki eğitim müfredatına girmesi, özellikle fen ve matematik alanlarını zenginleştirmesidir" diye konuşan Al-Hassani, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1001 İcat Sergisi'nde olduğu gibi unutulan bu bilgileri yeniden gündeme çıkarmak, farklı kültürleri bir araya getiriyor ve insanların sosyalleşmesine katkıda bulunuyor. Değişik yaş gruplarından, dinlerden ve uluslardan insanlar bu sergide bir araya geliyor. Batı, İslam Medeniyetinin yaptığı buluşlardan da esinlenmiştir. İnsanlar Müslüman olsun olmasın, özellikle mucitler birbirlerinin yaptıkları buluşlardan esinlenirler. Zaten tarihe baktığınızda, Çin'den İ spanya'ya kadar Müslüman devletlerinin hükümranlığı söz konusuydu. Bin yıllık süreçte bir çok buluş oldu, dolayısıyla esinlenme de olmuştur. İcatların yapıldığı dönemlerde, Müslüman olan ve olmayan mucitler birbirleriyle diyalog halinde bu buluşları geliştirmişlerdir. Bu geliştirmeye çalıştıkları buluşlar, daha önceden temeli atılmış buluşlardır. Müslümanlar, bu buluşları tercüme etmişler ve üzerlerine ekleme yaparak geliştirmişlerdir."

"1001 İcat Sergisi"nde, buluşları ele alarak insanlara eğlenceli bir şekilde sunduklarını bildiren Al-Hassani, özellikle çocukların eğlenerek öğrenmelerini hedeflediklerini belirtti.

Al-Hassani, günümüzde kullandığımız birçok elektronik aletin, kökeninin aslında Avrupa'dan değil Müslüman ülkelerden geldiğini genç nesile anlatmak amacıyla sergiyi açtıklarını dile getirdi.

Al-Hassani, bin yıllık karanlık çağın sadece Avrupa için geçerli olduğunu ifade ederek, "Avrupa dışına bakıldığında bir altın çağ var. . Bu altı n çağı yaşayan ülkelerin başında Türkiye, İspanya, Çin, İran, Mısır ve Kuzey Afrika geliyor" dedi.

Geçmiş zamanlarda Müslüman mucitlerin, Müslüman olmayan mucitlerle beraber galaksinin oluşumu konusunda çok detaylı araştırmalar yaptıklarını ifade eden Al-Hassani, dünyanın yuvarlak olduğunu, güneşin etrafında döndüğün ü ve galaksilerin olduğunu birlikte keşfettiklerini söyledi.

Karanlık çağda bir çok icadın yapıldığını belirten Al-Hassani, "Saat ve otomatik makine kavramının babası sayılan ünlü mucit El-Cezire, yaşadığı dönemin Diyarbakır'ında hüküm süren Artuklu hanedanının sultanları için çok sayıda saat üretmiş. El-Cezire'nin en etkileyici eserlerinden biri olan 'Fil Saati', Arşimet'in ilkelerini ve Hintlilerin su saati mekanizmasını harmanlayan bir tasarımdı" dedi.

Batının İslam medeniyetine karşı bir ayrımcılığının olmadığını, buluşların eskiden beri hem Müslüman, hem de Müslüman olmayan mucitlerin bir araya gelerek oluşturulduğunu anlatan Al-Hassani, "Fas'ın en iyi üniversitesi olan yapı, Fatıma El-Fihr adındaki genç bir kadın tarafından yaptırılmıştı r. Bu gerçekten de harika bir olaymış ve bu örnekle geçmiş zamanlarda ayrımcılığın söz konusu olmadığını da anlamış oluyoruz. Bu tür insanlığa faydalı buluşları, Müslüman ya da Müslüman olmayan biri, yapsın bundan mutluluk duymalıyız" dedi.

Al-Hassani, Müslüman gençlerin iyi bir mucit, mühendis ve fenci olabilmek için batıya yöneldiklerini ve bu gençlerin tarihte yaşayan mucitlerin dayanışmasından örnek alması gerektiğini ifade ederek, gençlerin, inançlarıyla bilime daha çok sarılmaları gerektiğini kaydetti.

Al-Hassani, İslam medeniyetinin altın çağını yaşadığı 7 ile 17. yüzyı l arasındaki bin yıllık tarihi süreçte bilim ve teknolojik gelişmelerin aktarıldığı "1001 İcat" sergisini Türkiye'ye getirmişti. Londra'dan sonra Sultanahmet Meydanı'nda 1000 metrekarelik kapalı alanda açılan sergide bilim tarihine ışık tutacak birçok eserin yanısıra teknolojinin yardımıyla geçmişe uzanan sanal tarihi yolculuklar da yapılabiliyor.  Sergide, 1000 yıllık tarihi süreçte İslam Medeniyetinin dünya bilim ve teknolojisine yaptığı katkı interaktif olarak aktarılıyor.

17'nci yüzyıla uzanan bilimsel mirası gözler önüne seriyor

1001 İcat- Bilim ve Teknolojinin 1000 Yıllık Serüveni sergisi 7'nci yüzyıldan başlayarak 17'nci yüzyıla uzanan bilimsel mirası gözler önüne seriyor. Sergi alanı Ev, Alışveriş, Okul, Hastane, Şehir, Dünya ve Evren'in temsil edildiği 7 ayrı bölümden oluşuyor.

Sergiyi gerçekleştiren Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı (FSTC) Başkanı Prof. Dr. Salim Al-Hassani, İslam Medeniyetinin bilim ve teknolojiye yaptığı katkıyı kuşaklara aktarmak için serginin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek "Lagari'nin roket gücüne dayanan uçuşları, El-Cezeri'nin filli su saati, Hezarfen'ın yaptığı kanatlar ile uçuşu, Mimar Sinan'ın mimari dehası ve birçok bilimsel eser sergide yer alıyor" dedi.



Bu haber 2,303 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,492 µs