Sarkozy'nin manevra alanı daralıyor

26 Ağustos 2010 17:41 tsi
Sarkozy, 2007’de büyük bir medyatik şovla Cumhurbaşkanlığına seçildi. Seçim kampanyası sırasında verdiği sözler ve enerjisi ile yarattığı “sihir”, seçilmesinin üzerinden fazla zaman geçmeden bozuldu.

Fransa’da skandallarla giderek zayıflayan Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, kaybettiği popülaritesini aşırı sağa saparak yeniden kazanmak istedi ancak bu hesap şimdilik tutmadı. Manevra alanı daralan ve “resmi ırkçılığı” geliştirmekle eleştirilen Sarkozy, anketlerde de dibe vurdu. Fransızların yüzde 62’si Sarkozy’nin 2012’de yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyor.

Sarkozy, 2007’de büyük bir medyatik şovla Cumhurbaşkanlığına seçildi. Seçim kampanyası sırasında verdiği sözler ve enerjisi ile yarattığı “sihir”, seçilmesinin üzerinden fazla zaman geçmeden bozuldu. İktidara geldiği gibi medyayı da tekeline almaya çalışan Sarkozy, bugünlerde “güvenlik” politikalarında kendi partisinden de yeterli desteği bulamıyor.

SKANDALLAR

Mayıs 2009 ile Mayıs 2010 arasında kozmetik devi L’Oreal’in milyarder varisi Liliane Bettencourt ve çevresi arasında yapılan görüşme kayıtlarının basına sızmasıyla başlayan skandallar dizisi özellikle Temmuz ayında gündemin birinci sırasında inmedi. Artan şüpheler, vergi kaçırma ve siyasi yaşamı illegal finanse etme iddiaları ülkede adı konulmayan siyasi krize yol açtı. Olaylara ilişkin bir dizi soruşturma açıldı.

AŞIRI SAĞ ÇIKIŞLA DEĞİŞEN GÜNDEM

Tam da bu sırada Temmuz sonunda Sarkozy aniden, göçmenleri hedef alan sert bir çıkış yaptı ve gündemi değiştirdi. İllegal Roman kamplarının boşaltılması ve kamu düzenini bozan Romanların derhal sınırdışı edilmesi kararı alındı. Hemen ardından suç işleyen yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarını ellerinden alma tehdidinde bulundu. Bu açıklamalar ardından hükümet harekete geçti, 28 Temmuz’da yapılan açıklamadan bu yana 681 Roman sınırdışı edildi. Bunların 132’sinin zorla, 549’unun gönüllü olarak geri gönderildiği belirtildi.

AVRUPA KOMİSYONU İNCELİYOR

Hükümetin bu politikaları muhalefet tarafından “resmi ırkçılığın geliştirilmesi”, “devlet ırkçılığının yerleştirilmesi” gibi tepkiler görürken, sivil toplum örgütleri “ırkçılık” ve “yabancı düşmanlığı” yapıldığını belirti. Bu politikalar Vatikan’dan BM ve Avrupa Komisyonu’na kadar eleştiriler aldı. Daha önceki uyarıları ardından Avrupa Komisyonu Çarşamba günü yaptığı açıklamada Fransa’nın Romanları sınırdışı etme tedbirlerinin topluluk hukukuna uygun olup olmadığını inceleyeceklerini bildirdi.

MANEVRA ALANI DARALIYOR

Artık sihri tutmayan Sarkozy’nin manevra alanı daralıyor. Cumhurbaşkanlığı görevinin üçüncü yılı dolduğunda yapılan anketlerde Sarkozy son 30 yılın en sevilmeyen Cumhurbaşkanı haline gelmişti. Zira büyük vaatlerle Cumhurbaşkanı seçilen Sarkozy geçen 3 yılda, bu sözlerini yerine getirmedi. Manipülasyonlarla bu süreci uzatmak istese de artık bunun mümkün olmadığı görülüyor. Etkileyici konuşmaları, “kopuş” stratejisi ve “Kusursuz Cumhuriyet” vaadi 3 yıl içinde uçup gitti. Hükümetine sol partiler ve sivil toplumdan aldığı isimlerle yürüttüğü açılım politikasından geriye bir Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner kaldı, onun da söyleyecek bir sözü yok. Sosyalist kökenli Göçmen Bakanı Eric Besson, Sarkozy’nin talimatlarını yerine getirmekten öteye bir rol oynamıyor. Banliyö planları çöktü, yabancıları güvenlik sorunu olarak ele alan politikaları da artık istediği desteği bulamıyor. Ekonomik büyüme tahminleri ise 2011 için yüzde 2,5 yerine yüzde 2’ye düştü. Sarkozy’nin elinde bir emeklilik reformu kaldı ancak sendikalar da Eylül ayından itibaren hükümetin reformlarına karşı büyük eylemlere hazırlanıyor.

FRANSIZLARIN YÜZDE 62’Sİ YENİDEN ADAY OLMASINI İSTEMİYOR

Sonuç tam bir başarısızlık ve oy kaybı oldu. Sarkozy 2012 seçimlerine yönelik olan son hamleleri ters tepti. Anketler Sarkozy’nin halk desteğinin erozyona uğradığını gösteriyor. Nouvel Observateur dergisinin Perşembe günkü sayısında yayınlanan TNS Sofres Logica anketine göre İMF’nin sosyalist başkanı Dominique Strauss-Kahn, 2012 seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 59’unu alarak birinci olacak. Sarkozy ise oyların yüzde 47’sini alacak. Aynı ankete göre Sosyalist Parti lideri Martine Aubry ile Sarkozy karşı karşıya gelirse sonuç şöyle olacak: Aubry yüzde 53, Sarkozy yüzde 47.

İpsos anketine göre ise net bir çoğunlukla Fransızların yüzde 62’si Sarkozy’nin 2012 seçimlerinde aday olmasını istemiyor. Ancak aday olması halinde ise ankete katılanların yüzde 57’si yeniden seçilmeyeceğini, yüzde 38’i ise seçileceğini düşünüyor. Le Monde gazetesine konuşan IFOP anket enstitüsünden Frederic Dabi, kamuoyunun güvenlik veya emeklilikte bir reform ihtiyacını inkar etmediğini ancak “zenginlere yarayan haksız bir politika” yürüten hükümet markajından çıktığına dikkat çekiyor. Dabi, “Sarkozy’nin az manevra marjı var” diyerek Sarkozy’nin popülaritesinin yılın başından bu yana yüzde 30 ile yüzde 35 arasında olduğuna dikkat çekti.

Sarkozy yeni bir çıkış için Ekim ayında hükümetinde bir değişikliğe gideceğini açıkladı. Danışma şirketi CAP Başkanı Stéphane Rozès’e göre hükümet kabinesinde değişiklik “gerekli ama yetersiz bir koşul.” Rozès, Sarkozy’nin “büyük krizlerde gerçek bir harekete geçirme kapasitesi” olduğunu söylerken, bir “yol haritası” ile ancak mevcut durumdan çıkabileceğine işaret ediyor.

Bu haber 1,008 defa okundu.