En Sıcak Konular

'Herkes EVET oyu vermeli!'

26 Ağustos 2010 16:13 tsi
Süleyman Soylu: 'Türkiye'nin demokratikleşmesini isteyen herkes 'evet' oyu vermeli...'

Manisa'da 70 sivil toplum kuruluşunun biraraya gelmesiyle kurulan İnsan Hakları ve Demokrasi Platformu tarafından davet edilen eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Manisa Öğretmenevi'nde düzenlenen konferansa katıldı. Anayasa değişikliğine neden 'evet' denmesi gerektiğini anlatan Soylu, Türkiye'nin demokrasileşmesini isteyen herkesin 'evet' oyu vermesi gerektiğini savundu.
Manisa'ya siyaset yapmak için gelmediğini ifade eden Soylu, "Sizden bir istirhamım olacak. Lütfen beni siyasetçi kimliğine bürümeyin. Karşınızda bir politikacı olarak görmeyin. Ülkenin çok önemli bir kader anında, son 50 yılındaki en önemli dönemlerinden birisinde aklıyla, vicdanıyla, bugüne kadar aldığı öğretileriyle birlikte size sadece ve sadece doğru paylaşmak için gelen bu ülkenin bir evladı, bir kardeşiniz, bir arkadaşınız, bir dostunuz olarak görün. Söylediklerimin hiçbirisinde siyaseti değil, ülkemin gerçeklerini, ihtiyaçlarını paylaşmaya çalışacağım," dedi.

1960 yılından bu yana millî iradenin hapsedilmek istendiğini söyleyen Süleyman Soylu, "1960'tan bu yana ülkemizde bir ara rejim vardır. Millî irade sürekli hapsedilmek istenmektedir. Benim bu güzel ülkemde 1960 yılından beri sistemli, istikrarlı ve psikolojik bir harekâtla insanlarımız sindirilmeye, korkutulmaya ve ürkütülmeye çalışılmaktadır. Ne bulunursa bulunsun, bir şekilde ayrıştırılmaya çalışılmaktadır. Güçleri azaltılmak istenmektedir, çünkü 1950-1960 arasında millî iradeden çok korkmuşlardır. 'Bu demokrasi dediğimiz şey, acaba iktidarımızı elimizden alacak mı?' deyip büyük bir ürküntüye kapılmışlardır. 1960 askeri darbesi yapılmış, sonra 1961 Anayasası gelmiştir. Yaptıkları, halka karşı tedbir almaktı aslında. Adnan Menderes'in idamı altında imzası bulunan hâkimlerini, bugün çok tartışılan Anayasa Mahkemesi başkanlık ve üyeliklerine getirmişlerdir. Millî iradenin üzerine bir vesayet düzeni koydular. Yetmedi Millî Güvenlik Kurulu'nu, TBMM'nin kararlarını denetleyen senatoyu kurdular." şeklinde konuştu.

"Senin partin 'hayır' diyor, sen niye 'evet' diyorsun?" şeklinde sorular sorulduğunu belirten Soylu, " Ben 1982 yılında henüz 13 yaşındaydım. Babam elimden tuttu, beni sandığa götürdü. Orada yaşlı bir nineye refakat ettim. Eskiden öyleydi, bana oy kullandırdılar. 1982 Anayasası'na, darbe anayasasına orada ailem de 'hayır' dedi, o yaşlı ninenin oyunu kullanarak, 13 yaşında henüz bir sabiyken ben de 'hayır' deme şerefine eriştim. Ayrıca 1987 yılında, yasaksız bir Türkiye olsun, konuşan bir Türkiye olsun, Türkiye'de yasaklar kalksın diye, henüz 17 yaşındayken otobüsün üzerinde Demirel'i beklemek ve anons etmek için saatlerce konuştum. 'Türkiye'de yasakların kalkması lazım.' dedim, mavi bir gömlek giydim. O gün maviydi yasakların kalkması için gerekli rengin adı. Sonra 1997'de 28 Şubat'ta aynen, milletin elinden millî iradeyi alanlara karşı bir büyük direniş ortaya koyduk." dedi.

Yargıtay'da 1 milyon 600 bin, Danıştay'da 235 bin dosyanın bir sonraki yıla devrettiğini vurgulayan Süleyman Soylu, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bugüne kadar Türkiye aleyhinde 2 bin 295 dava açıldı. Bunların 2 bin 17'si kaybedildi. İki yıl önce 411 milletvekilinin oyuyla anayasa değişikliği yapıldı ancak Anayasa Mahkemesi iptal etti. Millî irade gaspedildi, ters yüz edildi, yok edildi. Türkiye'nin en çok özen gösterilmesi gereken kızları, başörtülü başörtüsüz denilerek ayrıma tâbi tutuldu.'' diye konuştu.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)'na benzeten Soylu, "TFF yönetimini, üç büyükler dediğimiz Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe seçse haksızlık olmaz mı? Federasyon üyelerini Süper Lig'in diğer takımları, 1. ve 2. Lig, hattâ amatör ligler ve hakemler, bunların yanında sporcular seçiyor. HSYK üyelerini ise Türkiye'de bulunan 12 bin hakim ve savcı değil de Yargıtay ve Danıştay'daki bulunan 300 hakim ve savcı seçiyor. Böyle olunca HSYK, Yargıtay ve Danıştay'ı, Yargıtay ve Danıştay HSYK'yı seçecek, al gülüm ver gülüm şeklinde bir adalet mekanizması oluşturulacak. İşte 12 Eylül referandumu buna son verecek." dedi.

Bütün vatandaşları 'evet' demeye çağıran Soylu, "1982 Anayasası'nda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ının, çiftçisinin, memurunun nasıl yargılanacağı var ama Genelkurmay Başkanı'nın nasıl yargılanacağı yoktur. Anayasa değişikliği paketine 'hayır' diyenlerin aklına yanıyorum. İmtiyazlı bir cumhuriyetten imtiyazsız bir cumhuriyete, askeri bir demokrasiden tam ve olgun bir demokrasiye, devletin milletinden milletin devletine, devletin hukukundan hukukun devletine, üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçilsin istiyoruz." şeklinde konuştu. (CİHAN)




Bu haber 617 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,782 µs