En Sıcak Konular

'Büyük tehlike’nin farkına varalım!'

25 Ağustos 2010 14:32 tsi
'Büyük tehlike’nin farkına varalım!' "Silah tüccarları, petrol rafinerisi sahipleri, hazine bonosu bankacıları ve bunların medyası… Tehlikenin farkına varın!"

Avrupa’nın büyüme rakamları geliyor. Almanya dışında bir hareket yok. Alman ekonomisi, avronun dolar karşısında ilk iki çeyrekte yüzde 15 gerilemesine bağlı olarak, AB ortalamasının üzerinde bir büyüme yakaladı. Geçen yıl yüzde 4,7 oranında daralan Almanya için, yüzde 3’e yaklaşan büyüme çok önemli bir gelişme. Fransa da pozitif büyümeyi yakalayacak, ama Almanya’nın yanına bile yaklaşması beklenmemeli. AB’nin sorunu, PIIGS ülkeleri; yani İspanya, İtalya, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz. Burada İrlanda ve Yunanistan çok önemli değil, ama İspanya, İtalya ve Portekiz, hem hacimleri hem de dünya ekonomisi ile ilgili bağlantıları nedeniyle çok önemli. İngiltere ise durumu anlamaya çalışıyor ve burada ekonominin yeni-öncü sektörler etrafında bütünleşmesi gerekir, ki bu uzun bir süreç. Sadece İngiltere, ABD gibi, yeni dönemin nasıl şekilleneceğinin farkında ve buna yön vermeye çalışıyor.

Şimdi tam burada duralım. Yukarıdaki paragraftan, Almanya’nın büyümeye başladığını, İngiltere ve kara Avrupa’sındaki diğer ülkelerin ise bir müddet daha krizden çıkmanın çarelerini arayacağını çıkartabiliriz. Ama bu, görünürde böyle; işin arka planı daha karmaşık ve bize başka bir paradigmayı anlatıyor. AB’den gelen büyüme rakamları çok aldatıcı bir kere, bunun altını çizelim. Bu kriz, sanayiye dayalı kalkınma paradigmasını da bitiren bir kriz. Sınaileşmecilik ekonomik büyümeye, yani çıktının maksimizasyonunu sağlamaya dönük bir olgudur. Şimdiye kadar, gelişme ve kalkınma denince, daha fazla ve devasa yatırımlar, kilometrelerce uzunluğunda fabrikalar, düzenli çalışma saatleri, sınırlı ve denetimli teknoloji ile sınırsız emek verimliliği (sömürüsü) anlaşılmıştır. Kapitalizmin modernitesi ve ideolojik yapısı da bu temel üretim ilişkisi üzerinden bina edilmiştir. Artık bunun sonuna geldik.

Sınaileşmecilik yerini enformasyonalizme bırakıyor. Bu da teknolojik gelişmeye, yani bilginin biriktirilmesine, bilginin işlenmesine ve işlenmiş bilginin yaygınlaşarak maddi güce dönüşmesine dayanıyor. Sınaileşme insanı metalaştırıp, sömürünün temel unsuru olarak değerlendirirken, enformasyonalizm insanı bilgi üretiminin temel öznesi yapıyor. İnsanın şimdiye kadar ortaya çıkardığı tüm öğretiler, dinî anlatılar, sanatsal yapıtlar maddi üretimin temel öznesi (bilgisi) durumuna dönüşüyor. Sanayi toplumunda üretim bandında gerekli bilgi endüstriyel, parçalanmış teknik bilgi iken, enformasyon toplumunda bilgi bütünüyle gerekli oluyor. Bilgiye ulaşmak yetmiyor, onu bütün olarak, neden ve sonuçlarıyla ele almak, yorumlamak da esas oluyor. Teknoloji üretimi ve inovasyon, çamaşır makinesi motorunun turunu arttırmak değil artık; insanlığın biriktirdiği bütün bilgi hazinesinden işine yarayacak olanları bulup, bunlardan yola çıkarak, hiç ortaya çıkmamış olanları yaratmak ve onunla da kalmayıp, bunu kullanım değeri olacak şekilde tüm insanlığın hizmetine yaygınlaştırmak. Bunun için, tarihten dinî anlatılara, müziğe, resme ve uzaya bile yazılmış olsa tüm insanlığın bilgilerine ihtiyacımız var. Kapitalizmin bunaltıcı sanayileşme paradigmasından çıkıyoruz artık.

Kapitalizmin artık, tarihler boyunca yaratılmış bütün bilgilere ihtiyacı olduğu gibi, yerkürenin en ücra köşelerine de ihtiyacı var. Tek karış toprak parçası bile bundan böyle “piyasa”nın gözünden kaçamayacak. Ağ toplumu ve ağ ekonomisi, bütünleşik ve her yere ulaşan bilgiyi öne çıkardığı gibi, piyasayı dünyanın her yeri kılıyor ve bu bilgiyi, kalbin kanı bütün hücrelere dağıtması gibi, istisnasız her yere dağıtıyor. Böyle olunca, üretim çıktılarını en çoklaştırmaya çalışan büyüme modelleri ve büyüme rakamlarının pek kıymetiharbiyesi yok.

Bugün borç batağında görünen İngiltere’nin geleceği, krize rağmen üretimini ve büyümesini arttıran Almanya’dan daha iyi bence. Çünkü bu paradigma ile, Almanların yüz yıl çalışarak elde edecekleri geliri, enformasyon toplumuna adım atmış bir İngiltere beş yılda elde edebilir. Yine ABD’de, ileri teknoloji ve enformasyon alanında yatırım yapan şirketler, 2009’dan başlayarak öne çıkmaya ve kârlarını arttırmaya başladılar. İngiltere, emek-yoğun sanayilerini Asya ve Afrika’ya kaydırırken hiç korkmadı. Çünkü 17. yüzyılda da, büyük burjuva devriminde, toprağa bağlı zenginlikten başka zenginlik bilmeyen asilzadeler tasfiye olurken, şimdikinden daha fazla kriz sesleri ve gürültü çıkmıştı. Ama o gürültü bir yüzyıl sonra bir dünya imparatorluğu yarattı.

O zamanlar Avrupa’da, sonra da Amerika’da olan büyük dönüşümler şimdi dünyanın her yerinde, içinde bulunduğumuz coğrafyadan başlamak üzere gerçekleşiyor. Şimdinin Türkiye’sinde bu değişime gözlerini kapayan, zenginliğin işçinin kafasına basarak ve yalnız emek sömürüsünden geleceğini sanan, inovasyonu çamaşır makinesinin motor turunu arttırmak zanneden, enformasyon deyince internet üzerinden reklamı ve fiyat teklifi vermeyi anlayan bir sermaye yapısı var. Türkiye, tam da buradan değişmeye başladı aslında.

Silah tüccarları, petrol rafinerisi sahipleri, hazine bonosu bankacıları ve bunların medyası… Tehlikenin farkına varın!

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 996 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,817 µs