En Sıcak Konular

'İlk pazarlığı Bahçeli yaptı'

23 Ağustos 2010 08:54 tsi
'İlk pazarlığı Bahçeli yaptı' MHP’nin “Hükümet pazarlık yaptı” iddiasına yanıt Fatih Çekirge'den geldi...

Fatih Çekirge / Hürriyet

PKK ile pazarlık


ŞU aralar muhalefetin ısrarla sürdürdüğü “Hükümet PKK ile pazarlık yapıyor” iddiasını izliyorum.

Sonra dönüyorum, Cumhurbaşkanı Gül’ün bize Bakü yolunda söylediği, “Terörle mücadele için devlet her türlü yöntemi dener” sözüne bakıyorum.
Ve bu sözün “İşte bu bir itiraftır. Devletle pazarlık yapılıyor ” diye nasıl kullanıldığını görüyorum.
Peki hangisi doğru?
İşte şimdi size bu sorunun bendeki cevabını aktarıyorum.
Son üç yıl içinde Ankara’da geliştirilen arayışlardan, projelerden haberim var.
Kimini birinci ağızlardan kimini kulislerden öğrendim.
Vatanseverliğinden zerre kadar kuşku duymayacağınız bürokratlardan. Ömrünü bu yolda harcamış profesyonellerden dinledim...
Sırayla gidelim...

İDAM CEZASI VE İLK PAZARLIK

Abdullah Öcalan’ın idam cezasının kaldırılmasındaki kritik kararda rol oynayan ve bugün yaşayan 6 tanık vardır.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan yardımcıları Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan. Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve yardımcısı Miktad Alpay...
Şimdi kritik soruyu soralım:
? İnsanların böylesine nefretini çekmiş, öfke sellerine kapılmasına neden olmuş Öcalan’ın affı anlamına gelecek olan idam cezasının kaldırılması için acaba Demirel nasıl ikna edildi?
? Ya da bugün en şiddetli açıklamaları yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kim hangi sözlerle ikna etti?
Genelkurmay Başkanı nasıl suskun kalabildi? Ve Ecevit. Ve Yılmaz. Ve Özkan nasıl evet dediler.
Çünkü MİT yönetimi şu öneriyi yapmıştı:
“Eğer yaşarsa bizim kontrolümüzde olur. Onu istediğimiz şekilde yönlendiririz. Bu bir fırsattır...”
Peki nedir o yönlendirme ve nasıl yapılacaktır? Elbette onunla konuşarak...
Evet beyler;
Eğer bir pazarlık söz konusuysa işte böyle başlamıştır (ki bana göre bu bir pazarlıktan çok, bir devletin stratejik refleksidir. Ve doğrudur).
O tarihten sonra devlet Öcalan’la doğrudan ve dolaylı temaslar yaparak değişik stratejiler yaratmıştır.
Hatta son olarak dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner’in çok emek harcadığı, “dağdan indirme projesi” geliştirilmiştir.
Bu kapsamda Kandil’den PKK’nın Avrupa merkezine, İmralı’dan Barzani’ye kadar değişik düzeyde temaslar olmuştur. Habur krizi olmasaydı belki de bu temaslar sonuç verecekti.

ATEŞKES FIRSATI

Şimdi ilan edilen ateşkes de bu anlamda yeni bir fırsattır.
MHP’nin “Hükümet pazarlık yaptı” eleştirilerine gelince.
İdam cezanın kaldırılmasının ilk pazarlık olduğunu ve altında MHP Genel Başkanı’nın imzası olduğunu biliyoruz.
Siyasetini Türklük ve milliyetçilik üzerine kuran Bahçeli, idam cezasının kaldırılmasının aslında bir pazarlık olduğunu bilmediğini söyleyebilir.
Ve hatta “yanlış yaptım” bile diyebilir. Bunu anlayabilirim.
Ama benim asıl anlamaya çalıştığım soru şudur:
Siyasetini sosyal demokrasi ve barış üzerine oturtan ve sosyalist enternasyonal üyesi olan CHP nasıl oluyor da çözüm konusunda MHP’yle aynı çizgiye yaklaşıyor?
Şöyle de sorabiliriz:
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, acaba MHP’nin geliştirdiği “Hükümet PKK ile pazarlık yapıyor. Bu ihanettir” çizgisine düşecek mi?
Eğer hâlâ sosyal demokrasiye inanıyorsa, benim tahminim düşmeyeceği doğrultusunda.

ÇÖZÜM İHTİMALİ NEDİR?

Bu yüzden günlerdir diyorum ki;
Yalnızca askerle, silahla çözüm üretemezsin...
Bu meseleyi, meseleye nişan alarak çözemezsin.
Tetik kafalı yaklaşımlarla bir yere varamazsın.
“İhanet”, “vatan hainliği” gibi kavramlarla siyaseti terörize edebilirsin. Ama siyaseti terörize ederek terörü çözemezsin.
Dünyaya yalnızca sinir uçlarından bakarsan gidebileceğin son yer kas gücü ve şiddettir. Ama mantığından bakarsan, insana yönelik başka yollar olabileceğini de görürsün.
Büyük devletler iç meselelerini, dışarıdaki hakemlere bırakmadan çözebilen devletlerdir.
Ve işte bütün bunlar için diyorum ki;
MHP’nin “PKK’yla pazarlık yapılıyor” eleştirisi aslında kendi içinde, idam cezasının kaldırılmasıyla başlayan takvimsel bir acıdır. Bu anlarım.
Ama bir sosyal demokrat partinin bu çizgiye düşmesini anlamam.
İşte bu yüzden bugünden başlayarak, referandum ve hatta genel seçim sonrası döneme kadar CHP’nin ne yapacağı, nasıl davranacağı çözüm için önemlidir.



Bu haber 1,522 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,845 µs