En Sıcak Konular

Newsweek'ten ilginç Abhazya analizi

22 Ağustos 2010 19:49 tsi
Newsweek'ten ilginç Abhazya analizi Rusların bölgedeki ekonomik etkinliklerine ve bu etkinliklerde KGB ve Federal Güvenlik Servisi’nin sahip olduğu pay üzerine odaklanması, çalışmayı ilgi çekici hale getiriyor.

Güneşli bir yaz akşamında, karşısında karadeniz manzarası ve yenilenmiş bahçesiyle, Rus güvenlik servisinden bir gruba ve İçişleri bakanlığı yetkililerine ev sahipliği yapıyor Abhazya’daki otel. Ruslar votka dolu kadehlerini, gelecekte Abhazya’da geçirecekleri güzel yazlara kaldırıyorlar. Abhazya... Bir zamanlar Stalin’in elitlerinin uğrak mekanı olan sahiller, Gürcistan’dan bağımsızlığını devr alarak Rus kolonisi haline geldi. 2008’deki savaşın ardından, Ruslar kendilerini, iyiden iyiye evlerinde hisseder oldular.

 Ev sahibi, Aleksander Tişba- Gagra şehri özelleştirme ve yatırım departmanının başkanı- memnun göünüyor. Gürcistan’ın emri altında geçen 15 yıl boyunca, Abhazya’da gerçekleşen yatırımlar yok denecek kadar azdı. Ekonomiyi güç bela ayakta tutan tek şey, Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin(FSB) kontrolünde gerçekleşen az sayıdaki işlerdi. 3.000 Rus askerinin de bölgeye yerleşmesiyle, FSB yetkililerin de manevra alanları genişledi. Tişba’nın neşeli bir ifadeyle söylediğine göre, FSB’den eski dostları, kendisi gibi Abhazya’nın yerli insanlarıyla, uzun süreden beri var olan iyi ilişkileri sayesinde, bugün ayrılıkçı cumhuriyetin, önde gelen mülklerini satın alıyorlar.
 
Rus özel servisinin, Abhazya ile olan özel ilişkileri bölgenin Gürcistan’dan ayrılmasının öncesine, KGB günlerine dayanıyor. Stalin döneminde, her Abhaz ailesinde, ailenin diğer üyelerini denetlemek amacıyla bir adet KGB ajanı ya da jurnalci bulunurdu. Eski bir ajanın NEWSWEEK’e söylediğine göre, Sukhumi’nin palmiyeli sahilinde, hoş görünümlü bir KGB merkez bürosu kurmak amacıyla, bu küçük güney kafkasya cumhuriyetine, Moskova tarafından özel statü verildi. Abhazya sınırında görev yapan Albay Lavrik Mikvabya’dan öğrendiğimize göre, yerel halk için, “kişi başına düşen ajan sayısında dünya birincisi olmak” büyük bir övünç kaynağı. Eski bir generalin sözleri de, albayı doğrular nitelikte: “Abhazya’ya tatile gelip bir bira içmek için dışarı çıktığınızda para ödemenize gerek yoktu. KGB kartlarınızı göstermeniz, hesap için yeterli oluyordu.”
 
Kafkas insanları için gelenekler önemlidir. Bu yüzden, 1991 yılında Sovyetlerin çökmesinin ardından, FSB’nin Mayak Senatoryumunu KGB’den devr alması ya da başkanı ve devletin önde gelen isimlerini korumakla görevli olan, Federal Koruma Servisi yetkilerinin, bir zamanlar Kruşçev’in kaldığı, Pitsunda’da 10 kilometre karelik alanı kapsayan villaya, ailelerini toplayıp tatile getirmeleri hiç şaşırtıcı bir durum değil. Artık, Abhazya’nın lüks otelleri ,villaları ve en değerli yerleri, belli bir rotasyon içinde FSB yetkililerini ağırlıyor.
 
Abhazya ve Güney Osetya’nın fiili olarak Gürcistan’dan ayrılmasının ardından geçen 2 yılda, bu bölgelerde yürütülen, “Rusyalılaştırma” politikası iyiden iyiye hız kazandı. Abhazya’nın tarihi değere sahip mimari eserlerinin, neredeyse tamamı Rus yatırımcıların eline geçti. Oldenburg Prensi’nin sarayı, Olga’nın Kulesi ve Gagra’nın tarihi en eskiye dayanan mekanı, Perslere ait Attaba kalesi. Ruslar, sadece tarihi eserlere yatırım yapmıyorlar. Geçtiğimiz Ocak ayında açılan, Dolfin oteli gibi lüks gayrimenkuller de yatırımlar arasında yerini alıyor. Ve Gagra’nın özelleştirme uzmanı Tişba, gururla, Gagra’nın en iyi FSB tatil mekanı olduğunu söylüyor.
 
Dolfin otelin müdür, Aleksander Chukbar da Tişba’ya katılıyor. Fakat çekinerek eklediği bir nokta daha var. Yeni patronların, yanlarına gidip havadan sudan sohbet edebileceğiniz tipte insanlar olmadığından bahsediyor. SSCB zamanlarında KGB devletin içinde ayrı bir devlet gibiydi. Bugünlerde de eski KGB ajanı olan Vladimir Putin ve çevresindekiler, ülkedeki bir çok şeyin kontrolünde söz sahibi. FSB’nin kolları neredeyse Rusya’nın bünyesinde yer alan her büyük işe uzanıyor. İş adamı haline gelen eski KGB ajanları, uğrak yerleri olan Abhaz topraklarında, çantalarında getirdikleri milyar dolarla beraber çok sıcak karşılandılar. Rusya
güvenlik kurumuyla olan bağlarıyla tanınan Rosneft (Devlete bağlı bir petrol şirketi) bu yıl Sukhumi’de ofis açarak, Karadeniz’de 32 milyon dolar tutarında petrol arama çalışması başlattı.
 
Diğer Rus elitleri de yavaş yavaş bölgeye gelmeye başladı. Moskova belediye başkanı Yuri Luşkov, hiç zaman kaybetmeyerek, Gagra’nın dışında “Moskova Projesi” olarak adlandırılan bir tatil köyü için devasa bir arsayı 70 milyon dolara satın aldı. Luşkov ayrıca, Moskova’dan  yatırımlarının kontrolünü sağlamak için, Sukhumi’ye büyük bir ofis yaptırıyor. Savunma, Tarım ve İçişleri bakanlıkları, Abhazya’da bulunan, tatil kamplarını yenileyerek, çalışanlarının hizmetine sundu. Yerel yönetimin veridği bilgiye göre, Rusya nükleer enerji ajansının başkanı Sergey Kiriyenko da bölgede bir şarap fabrikasına sahip.
 
İsmi burda anılmayan daha birçok Rus Abhazya’da yatırım yapıyor, para harcıyor. Ama içlerindeki en büyük yatırımcı, Başbakan Putin. Geçtiğimiz yıl savaşın yıl dönümünde bölgeyi ziyaret eden Putin, Abhazya savunma sistemlerinin geliştirilmesi için 500 milyon dolar taahhüt etti. Başbakan ayrıca Sovyetlerin ve yeni Rus elitlerinin gözde şehri Pitsunda’nın modernizasyonu için milyonlar harcamaya söz verdi. Hükümet bölgede ayrıca 2014 yılında gerçekleşecek Soçi Kış Olimpiyatlarını da göz önünde bulundurarak, bölgeye lüks bir otel yapılmasını planlıyor.
 
Abhazya Başkanı Sergey Bagapş, NEWSWEEK’e yaptığı açıklamada, Başbakan Putin ile Rus vatandaşlarının, Abhazya’da mülk edinmesini sağlayan bir anlaşma imzaladıklarını ayrıca, Rusya’nın Abhazya’ya taahhüt ettiği ) milyar rublenin, 300 milyonunu teslim ettiğini söyledi. Başkan’ın, önümüzdeki ay açılacak olan Sukhumi havalanını Soçi’dekinden daha iyi olduğunu söyleyerek övünmesi de dikkatlerden kaçmadı.
 
Gelin görün ki, Abhazların tümü Tişba gibi düşünmüyor. Rus parasının Abhazya’yı işgal etmesinden şikayetçi olan bir çok insan var. Halkın bu kesimi, yeni kazandıkları bağımsızlıklarının, saldırı altında olduğunu düşünüyor. Bu isimlerden bir tanesi, Gagra ve Pitsunda şehirlerinin en önde gelen mimarlarından Tomara Lakrba. Lakrba, devletin yapmayı planladığı ve “Putin’in Şehri” adı verilen otelin planlarını gördüğünde dehşete düştüğünü söylüyor. Otel için ortaya konuşan projenin çok çirkin olduğundan bahseden mimar: “Rus güvenlik güçlerinin, şehirlerimizde hangi binaları alıp, neleri inşa edeceklerine rahatça karar verebilmek için bize bağımsızlığımızı verdiğini şimdi anlıyorum.” diyor.
 
Abhaz gençler de, gururlarının Rus elitleri tarafından satın alındığını düşünerek, endişe duyuyor. Sukhumi’de konuştuğumuz Akira Simir adlı genç aktivist: “Rusların bizim farklı olduğumuzu anladıklarını sanmıyorum. Biz tekrardan KGB’nin ülkesi olmak istemiyoruz. Topraklarımızı Gürcistan’dan bağımsızlık için aldık. Rusya’ya geri verirsek hiç bir önemi kalmayacak.” diyerek rahatsızlığını dile getirdi.
 
FSB, tarafından kuşatıldığını hisseden bir diğer grup da, Abhazya ordusu. Gürcistan sınır noktalarınının bir çoğunda FSB var. Abhaz güvenlik güçlerine sadece iki adet kontrol noktası bırakılmış ve 120 Abhaz askeri yetkili işini kaybetmiş. 60’ı kovulmuş, 60’ı gümrük memuru olmuş. Albay Lavrik Mikvabia: “Biz özgürlük için kanımızı verdik. FSB’dekiler bizlere, onların kolonisiymişiz gibi davrandıkları zaman bunu hatırlamalı” dieyerek isyanını dile getiriyor.
 
Abhazya için, Rusya ile imzaladığı anlaşmayı tekrardan gözden geçirmenin vakti geçmiş gibi gözüküyor. Sınırlarda, sadece FSB’ye karşı sorumlu olan, Rus askerleri bekliyor, yollarda Rus yatırımlarına gerekli malzemeyi taşıyan,üzerinde çift başlı kartal logosu taşıyan kamyonlar yol alıyor.
 
ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton, Rus ordusuna, askerlerini geri çekmesi için beyhude çağrılarda bulunurken, Başkan Bagapş, Rusların henüz yeni geldiklerini söylüyor. Bagapş, konuşmasını, batılılara, Rusların yakın bir zamanda bu topraklardan çıkacağına dair gördükleri hayallere bir son vermeleri çağrısında bulunarak noktalıyor.

rusya.ru



Bu haber 1,961 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,991 µs