'Saltanatının elinden alındığını hissedenler, yaygarayı kopartıyor'

20 Ağustos 2010 20:12 tsi
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, anayasa değişikliği ile en güvenilir hale getirilecek olan yargı kurumu ile ilgili maddelerin engellenmeye çalışıldığını söyledi.

 Elitaş, "Anayasa değişikliğinde saltanatı elinden alındığını hisseden ve düşünenler şu anda yaygarayı kopartıyor." dedi.

Mustafa Elitaş, Kayseri'de ziyaret programı çerçevesinde Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret ederek, Cemiyet Başkanı Veli Altınkaya ve gazetecilerle sohbet etti. Veli Altınkaya, Türkiye genelinde gazetecilerin yaşadığı sıkıntılardan birisinin suçsuz olduğunu iddia etmesine karşın cezaevinde tutulması, cezaevinde tahliyesinin mümkün olmaması ve bu süreçte ciddi sorunlar yaşaması olarak gösterdi. Altınkaya, gazetecilerin yaşadığı bu sorunun ortadan kaldırılması adına yargıya müdahale etmemek şartıyla çözüm bulunmasını gerektiğini dile getirdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, kişilik ahlaki değerler ve aile sırları hariç olmak üzere özellikle toplumda belli bir noktaya gelmiş insanların her davranışının haber olabileceğine dikkat çekti.

Milletvekili, sanatçı, gazeteci ve topluma mal olan herkesin davranışlarına dikkat etmesi ve iyi örnek olacak davranışlar sergilemesi gerektiğini kaydeden Elitaş şöyle devam etti: "Basın hürdür. Fikir ve vicdan hürriyeti hiçbir şekilde engellenmemelidir. Köşe yazarları, gazeteler baskı altında kalmadan istediklerini özgürce ifade etmeli. Ama bu demokrasi, parlamenter demokratik sistemleri engelleyici tavır ve eylemler içerisinde alt yapısını oluşturacak şekilde olmamalı. Mitingler toplanarak seçilmiş bir iktidara karşı olumsuz hava oluşturarak, eldeki pankartlarla, birilerini idareye el koymaya çağırmak, yapılan işler, basın faaliyetleri paralele olan işler değil. Basın, vatandaşı sadece bilgilendirme, uyarma ve halk ile idareciler arasında irtibat kuracak en önemli unsurdur."

"YARGIDA EKSİK OLAN TEMEL UNSUN ŞUANDA TARAFSIZLIKTIR"

Mustafa Elitaş, yargının tarafsız olmadığına dikkat çekerek, "Anayasamızda yargının bağımsızlığı yazılıdır. Hâkimler, mahkemeler anayasaya ve kanunlara göre kendi vicdanını ön plana alarak hiç kimsenin etkisi altında kalmadan karar verirler. Yargı bağımsızlığı olarak ifade edilen budur. Ama yargıda şu anda eksik olan temel unsurlardan biriside tarafsızlığıdır. Herkes bir siyasi partiyi, takımı tutabilir. Ama mahkeme olarak oraya oturduğu zaman herkesten daha objektif olmak zorundadır. Hiçbir zaman ideolojisini kararlarına yansıtmamalıdır. Yargının bağımsızlığının yanında tarafsızlığı da olmazsa olmaz ilkelerinin başında gelir." dedi.

Elitaş, "Bizim 26 maddelik anayasa değişikliği ile ilgili paketin en önemli temel unsurlarından birisi yargının ideolojik yapısından arındırılıp, tarafsızlığını ve bağımsızlığını daha üst seviyeye getirilmesi içeren maddeler var." diye konuştu.

"BİR MAHKEME BİZİM, DİĞERİ SİZİN MAHKEME DİYE ANILIYORSA BURADA TUZ KOKMUŞ DEMEKTİR"

Gazetecilerin durumu ile ilgili değerlendirme yapan Mustafa Elitaş, şi bilgileri verdi: "Meslektaşlarınızla ilgili kısma gelince, bir mahkeme 11 numaralı mahkeme bizim diye anılırken, 20 numaralı mahkeme sizin mahkeme diye anılıyorsa; burada tuz kokmuş, sistemin çivisi çıkmış demektir. O anlamda anayasa değişikliğinde saltanatı elinden alındığını hisseden ve düşünenler şu anda yaygarayı kopartıyorlar. Tuzun kokmasını önleyecek anayasa değişikliklerin sanki yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına engel olacakmış gibi ifade ederek, adalet kurumunun güvenilir hale gelmesini sağlayacak maddelerin değişmesine engel olmaya çalışıyorlar. Yargının bağımsızlığından dem vuranlar, yargının objektif olmadığını, ideolojik olduğunu ifade eden siyaset adamları da maalesef saltanatını sürdürmek isteyenlere alet olup, onların piyonu gibi davranıyor."

"TÜRKİYE 5–10 SEÇİLMİŞ ELİTİN TÜRKİYE'Sİ DEĞİL ARTIK"

Elitaş, Türkiye'de kendilerini seçilmiş, elit gibi görenlerin kendilerini bu ülkenin sahibi gibi gördüklerini anlatarak, "Köşe yazarlarından birisinin ifadesi şu; 'Bizim elimizde silahlı gücümüz olmadığı için mi bizi burada bırakıyorsunuz' Çok önemli bir nokta. Yani birilerinin muhafaza altına alınacakları mekânları, dört duvarları yok mu diye Silivri'de tutuluyor. Eğer onların muhafaza altına alındıkları dört duvarları varsa 'bizi de dört duvarla ilgili koruma altına alın' diye ifade etmeleri çok doğru söylemdir. İşte o dört duvar arasında koruyanlar millete karşı sorumludur." açıklamasında bulundu.

"Eğer yargılama varsa bu herkese eşit ve adil olmalıdır." diyen Elitaş, şunları kaydetti: "Birileri anayasada yazmayan eşitlik ilkesi olan 10. maddeye aykırı şekilde, eşitsiz bir şekilde seçilmiş ve elit sınıf olarak kendilerini bu ülkenin sahibi olarak görüyorlar. Artık Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye 5–10 seçilmişin elitin değil 73 milyonun Türkiye'sidir. Bunu herkes iyi bilmelidir. Hiç kimsenin elinde altın hisse yok. Herkesinki eşit. Dipçik korkusu ve namlu korkusu ile hiç kimseyi yönlendirmek mümkün değil. 30 yıl önce dipçik korkusu ve tank sesleriyle milleti huzursuz edip, evine tıkayan, 30 yıl önce 5 bin gencin hayatını katledip, ölmesine fırsat vererek iktidarı ele geçirenlerin 12 Eylül tarihinde sembolik de olsa hesaplaşma günü. Artık bundan sonra birilerinin darbe yapma hevesi ve isteği olmadan, bunu düşünmeye imkan vermeden, demokratik ülkelerde olduğu gibi ordular sivil idaresinin emrinde ise, Türkiye Cumhuriyeti devletinde de çağdaş medeniyet olma, bölgesinde güçlü devletler sınıfına giren ve adım atan devlet olmasını hiç kimse durumdan vazife çıkartarak engelleyemeyecektir. Halk buna müsaade etmeyecektir."

cihan

Bu haber 690 defa okundu.