BM kartı | " /> BM kartı | "/>

En Sıcak Konular

PKK'nın BM kartı

20 Ağustos 2010 09:48 tsi
PKK'nın BM kartı Örgütün 'tek taraflı ateşkes' ve 'demokratik özerklik' söylemleri bir stratejinin parçası...

Adem Yavuz Arslan / Bugün

PKK'nın yeni stratejisi ve BM kartı

PKK'nın tek taraflı olarak silah bıraktığını açıklaması ve 'boykotu gevşetme' sinyali vermesi kamuoyunda hüsn-ü kabul görse de üzerinde düşünülmesi gereken karmaşık bir tablo ile karşı karşıyayız.

PKK'yı yakından takip eden uzmanlar 'ateşkes'in yıllardır sürdürülen bir planın parçası olduğu görüşündeler. Onlara göre de şu anda silahların susması sorunun çözüm yoluna giriyor olmasından değil, PKK'nın bir süreliğine elini tetikten çekmesinden kaynaklanıyor.

Örgütü ve örgütü yönlendiren çevrelerin ne yapmaya çalıştığını anlamak için biraz geçmişe bakmakta fayda var.

PKK'nın bugüne kadarki serüvenini incelersek karşımıza 6 dönem çıkıyor. 1984 ile 1991 arası silahlı eylemler ve PKK'lı vekillerin TBMM'ye taşınması dönemini kapsıyor. 7 yıl boyunca çok kanlı eylemler yapan PKK 'toplumun yeterince terörize olduğu' gerekçesiyle 1991'den sonra 'siyasal alana' geçmeyi planladı. Ya da senaryo ona göre yazıldı.

Fakat sosyolojik gerçekler 7 yıllık şiddet dalgasının bile Kürt-Türk ayrışmasına yetmediğini gösterdi. Ardından 1993-1997 yıllarını kapsayan ikinci dönem başladı. 'Faili meçhuller dönemi' olarak kabul edilen bu yıllarda kin ve nefret tohumları ekildi. Ergenekon ve birtakım derin yapılar seri cinayetlere girişti. Büyük oranda da başarılı oldular.

 Örgütün kırılma anlarından birisi de 'üçüncü dönem' olarak kabul edilen 1999-2005 dönemi. Öcalan'ın Türkiye'ye teslimi bu dönemin en önemli olayı. Örgüt daha çok 'sivil alana' ağırlık verdi. Gerekli ekonomik ve siyasal güce erişildi.

2005-2009 dönemi ise yeni bir evreye geçişi amaçlıyordu. Şemdinli ile birlikte 'uluslararası güç' söylemi başlatıldı. Senaryoya göre eğer bağımsız bir Kürt devleti ya da federasyona gidilecekse bu ancak uluslararası güçlerin himayesinde olacaktı. Fakat Şemdinli ile başlayan süreçte 'Filistin görüntüleri' istenilen etkiyi yapmadı.

Örgüt, 2009-2010 'açılım süreci' ile bir yandan KCK vasıtasıyla dağdaki terörü şehre indirdi bir yandan da BM müdahalesi için zemin oluşturmaya başladı.

Ardından 'demokratik özerklik' politikasını uygulamaya koydu.

Şimdi de boykotu sıkı uyguladığı halde, kamuoyuna 'evet diyebiliriz' mesajı vererek AK Parti'ye 'tersten çakmayı' düşünüyor.

Bu esnada Murat Karayılan İngiliz medyasına konuşarak 'BM kartını' açtı. Temmuz başında Kandil'de The Times'a konuştu. 20 Temmuz'da BBC'ye konuştu ve 'BM gözetiminde çözüme hazırız" dedi. 23 Temmuz'da yine İngiliz Economist 'Kürtler'le Türkler bir arada yaşamalı mı' tartışmasını tüm dünyaya taşıdı. Remzi Kartal da 'BM çözümün adresi olsun' diye AB başkentlerinde konuşmaya başladı.

Nitekim Cemil Bayık 24 Haziran'da 'yakında demokratik özerkliği ilan edeceğiz' dedi. BDP'li vekiller bu kavramı dolaşıma soktu. Öcalan da stratejinin bir parçası olarak 'tek taraflı ateşkes' talimatı verdi.

Edinilen bilgiye göre de, örgüte yakın STK'lar silah bırakma çağrılarını artıracak, BDP de demokratik özerklik ilanını yapacak.

Bu denklemin ayaklarından birisi de ilan edilen demokratik özerklik bölgelerinde oluşturulacak 'öz savunma birlikleri.' Bunun Türkçesi şu: Kurtarılmış, polisin askerin giremediği bölgelerde silahlı kişilerin olması. Hatta bu bölgelerde ayrı bayraklar bile asılacak. Böyle bir manzara karşısında şehirlerde çatışmaların yaşanması da kaçınılmaz. Kürtler'in can güvenliği yok şayiası yayılacak.

Bu noktada BM'nin sorunun çözümü için devreye girmesi daha çok dillendirilecek.

Özetle, örgütün 'tek taraflı ateşkes' ve 'demokratik özerklik' söylemleri bir stratejinin parçası.

 

 



Bu haber 1,018 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,143 µs