Şaka gibi: ABD'ye hangi elçiyi atayacağını söyleyeceğiz

18 Ağustos 2010 13:07 tsi
'Size ne kardeşim' derler mi?.. Cık! iyibilgi Ankara

Herşeyden önce Türk basının manşet cesaretini tebrik etmek gerekiyor. Çünkü sadece başlığa bakıldığında, “Ankara’dan ABD’yi Ricciardone uyarısı” bir başka ülkeye-hem de bir süpergüce-Türkiye’ye atayacağı Büyükelçi için mealen “biraz hızlanalım, hadi bakalım” denirken, bizatihi isim üzerinde de ikaz da bulunuluyor; “Ricciardone olsun, iyidir” deniyor.

Fakat haberin içeriği okunduğunda, (Sabah, “Ankara’dan ABD’yi Ricciardone uyarısı”, Duygu Güvenç.) bu başlığın içeriğin hakkını kesinlikle verdiğini görüyorsunuz. Tek eksik; bunun garipsenmemesi! iyibilgi’nin haberi de işte bunun üzerine zaten.

Atanmamasının nedeni önemli…

Bilindiği gibi ABD’nin Türkiye büyükelçisi James Jeffrey Bağdat’a atandı yarın da görevine başlayacak. Onun yerine ise Francis Ricciardone Ankara’ya atandı. (Bir tür çaprazlama! Bağdat’tan buraya.) Daha doğrusu atanmaya çalışıldı.

Fakat bu atama Amerikan Senatosu’nda Cumhuriyetçiler engellendi. İlk bakışta vaka ABD iç politikası ile ilgili göründe ama şimdi okuyacaklarınızda göreceğiniz gibi sadece bununla sınırlı değil!

Atama şu ana kadar gerçekleşmiş değil. Bu yüzden Ankara, “Obama yönetimine ‘onay için Senato'daki etkinizi kullanın’ mesajı verecek.”

“Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, 23 Ağustos'ta Washington'da ABD Dışişleri Müsteşarı William Burns'e yapacağı ziyaret sırasında, Obama yönetiminin Ricciardone'nin yerine yeni bir isim atamamasını isteyecek.”

Yani şimdi bir gazetecinin böyle bir cümle kurup veya okuyup şaşırmaması mümkün mü? (İnşallan biri çıkıp, “Size ne oluyor kardeşim” demez.)

Peki sebep? Şu; Büyükelçi Ricciardone için Agreman (Atanan kişinin atandığı ülke tarafından da uygun görülme yazısı) verilmiş durumda. E, yani?

İki, Eğer Ricciardone olmazsa bir boşluk doğacak. Bu biraz daha önemli çünkü iki ülke arasında sürekli iletişim şart. Fakat o ülkeyes gidip, “bu adam atansın” deme hakkı verir mi, ayrı konu?

Sorun ABD'deki muhalefet değil, Türkiye'deki muhalefet!

Cumhuriyetçiler’in bu atamayı durdurmasının ve direnecekleri işaretlerinin sebebi sadece muhalefet etmek, Kasım seçimleri yaklaşırken Demokrat-Cumhuriyeçi rekabetini kızıştırmak değil.

Ama konu açık biçimde “muhalefetle” ilgili.. Türkiye’deki muhalefetle! Atamayı durduran Cumhuriyetçi Senatör, Dışişleri Bakanı Clinton’a nedenlerini gönderdiği mektupta bakın nasıl anlatıyor;

“Kahire ve Bağdat’taki görevleri sırasında bu ülkedeki muhalefet gruplarıyla ilişkileri geliştirmeyip, mevcut yönetimlere fazla yakın durmuştu. Laik köklerinden uzaklaşan Türk hükümetine seçim öncesinde destek vermemeliyiz.

Gelecek yıl yapılacak kilit öneme sahip seçimler, laiklerin güçlerini göstermeleri için bir fırsat sunuyor. Güçlü ilişkiler kurma yönündeki arzumuzun iktidar partisine “fiili” bir desteğe dönüşmesine izin veremeyiz. Özellikle de muhalefet partilerinin marjinalize olma riskiyle karşı karşıya olduğuna inanacak nedenlerimiz varken.

Türkiye’deki laik muhalefet partileri, iktidar partisine kıyasla ABD Büyükelçisi’ne daha zor ulaşabildiklerinden şikayetçi. Ricciardone’nin muhalif gruplara da eşit mesafede olacağına dair sizden garanti istiyorum.” (Hürriyet, 18.08.2010)

İlginç değil mi?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,943 defa okundu.