PKK ateşkesinin 3 gerçek nedeni

16 Ağustos 2010 08:58 tsi
PKK’nın aktiften daha pasif savunmaya geçişinin nedeni...

PKK’nın ilan ettiği ateşkesin arkasında Öcalan’la başlatıldığı ileri sürülen yeni diyalog süreci kadar Hasankeyf ve Dörtyol eylemindeki karanlık noktalara Kürtlerin gösterdiği tepki var.

PKK, 31 Mayıs’ta son verdiği ‘pasif savunma pozisyonu’na yeniden döndüğünü Kandil’de güvenlik gerekçesiyle ağaçlar arasına gizlenmiş portatif bir dekor önünde açıkladı. Toplantıyı AFP, AP, Reuters, El Cezire ve Kürt basınıyla birlikte izledim. PKK ambargo uyguladığı için Türk basınını çağırmamıştı.

PKK ATEŞKESLE NEYİ ÖNGÖRÜYOR

Açıklamayı Cemal kod adlı Murat Karayılan’ın yapması bekleniyordu. Ancak KCK İmralı’nın mesajlarını sıcağı sıcağına tartışmak üzere toplandığı için yeni süreci deklare etme görevi Murat Karayılan’ın yardımcısı Bozan Tekin’le birlikte 3 KCK yöneticisine verilmişti.

Orada bulunan gazeteciler yeni eylemsizlik ilanından haberdardı. Ancak herkesin merak ettiği şey bu kararın zamanlaması ve gerekçesiydi. Bozan Tekin bu soruların cevabını vermedi, sadece daha önceki 6 ateşkes ilanında öne sürülen pasif savunma şartlarını sıraladı.

VERİLEN MESAJ İZAHA MUHTAÇ

Türk basınına karşı sert tutumu ile bilinen Tekin’e, PKK’nın ateşkes şartlarının hiç kabul edilmediğini bu kez de aynı şeyin olacağını hatırlattarak gerçekten ne öngördüklerini sordum. Bildirinin satır aralarına gizlenen izaha muhtaç mesaj, bu soruyla ortaya çıktı. Tekin Öcalan’la yeni bir diyolog süreci başladığını ve KCK’nın bu yeni sürece şans vermek istediğini ancak ayrıntıya giremeyeceğini söyledi.

MÜZAKARE DENİLEMEZ DİYALOG

Oldukça muğlak bu açıklama üzerine “Öcalan’la  müzakereye mi başlanıldı” diye ısrar edince Tekin sürece tam bir müzakere denilemeyeceğini ancak bir yeni diyalogdan söz edilebileceğini söyledi. PKK’ye göre aktif savunmadan yeniden pasif savunmaya geçişin öncelikli gerekçesi buydu. Tekin ayrıca DTK ve BDP’nin özeklik talebini hatırlattı ve ‘Kürt sorununun barışçı çözümü için önerdikleri özerklik talebinin tartışılması için de fırsat vermek istediklerini belirtti.

PKK ateşkesinin 3 gerçek nedeni 

KCK üyeleriyle yaptığım görüşmelerden yeni eylemsizlik kararının başka bazı nedenleri olduğu izlenimi edindim. Hangi neden öncelikli olursa olsun, kararın bir PKK inisiyatifi olduğunu görmek gerek. Ve inisiyatifi elinde tuttuğu sürece ateşkeş bir taktik olarak hep gündemde olacak. Ta ki siyaset inisiyatif alana dek. 

1-) Dörtyol’da JİTEM iddiası

• Hasankeyf gibi Dörtyol saldırısı da örgüt içinde ciddi biçimde tartışılıyor. Dörtyol’da BDP’ye saldırının provakasyon olduğunu kabul eden PKK, eylemin en karanlık noktası MHP’li haber elemanının rolünü ise görmezden gelmeyi tercih ediyor. Tekin’e PKK eyleminde kullanılan aracın jandarma muhbirine ait olması ve muhbirin kaçırılmadan kısa süre önce istihbaratçılarla buluşmasını hatırlatarak “Bunlar sizce tesadüf mü?” diye sordum. Tekin, sert bir biçimde “gelişen sürecin bir tesadüf, eylemi Ergenekon benzeri odaklara bağlamanın ise saptırma” olduğunu söylemekle yetindi. Ben Ergenekon-PKK işbirliği iddialarını kast etmediğimi belirterek “PKK’nın bazı eylemleri istihbarat birimleri tarafından teşvik edilmiş olabilir mi?” diye sordum. Bu soruya ise şaşırtıcı biçimde “Ergenekon’la yıllarca biz mücadele ettik. Biz Denizlerin Mahirler’in davasını sürdürüyoruz” retoriğiyle karşılık verdi. Ancak başka bazı KCK kaynakları Şemdin Sakık dönemindekine benzer JİTEM bağlantılı eylemlerin artık imkansız olduğunu ancak yine de araştırılması gerektiğine inandığını söylediler, açık yüreklilikle. Hantepe baskınındaki “Heron istihbaratı gözardı edildi” iddialarını sorduğumda ise “Bunlar bilinçli saptırma” sözleriyle geçiştirmeyi tercih ettiler. 

2-) Batman’da dört Kürdün ölmesi

• PKK’nın 1 Haziran’dan sonrasındaki bazı eylemleri Kürtler arasında huzursuzluk yarattı. KCK bildirisindeki “STK’ların talepleri dikkate alındı” ifadesinden bunu anlamak lazım. Hasankeyf’de eski baro başkanı dahil 4 kişinin hayatını kaybettiği mayınlı saldırının örgüt tabanınını sarstığını söylemek mümkün. KCK kaynakları saldırının kesinlikle PKK eylemi olmadığını söyleseler de “yine de araştırdıklarını” belirterek kendilerine manevra alanı bırakıyor. 

3-) PKK’nın verdiği ağır kayıplar

• Son olarak bu son ateşkes kararına PKK kayıpları da ciddi biçimde etki etmiş gibi görünüyor. Nisan’dan bu yana 130’dan fazla PKK’lı öldü. Örgütün bazı eylemlerin moral motivasyon için yaptığı söylenebilir. Bir KCK üyesine “Dörtyol’da polisleri, ya da çarşı izninden dönen askerleri öldürmenin PKK’ya katkısı ne?” diye sordum. Samimi bir izah çabasıyla retorik arası gidip gelen bir kaç cümleden sonra “Ama bizim de kayıplarımız oldu. Onlar insan değil mi? Üstelik birçok arkadaşımız tanınmaz hale gelecek biçimde parçalanmıştı” karşılığı verdi ve BDP’nin  Başbakan Erdoğan’a sunduğu fotoğrafları hatırlattı. Anlaşılan eylem yeteneğini gösteren bir dizi saldırıya rağmen PKK verdiği kayıplar nedeniyle pasif savunmaya geçmeyi tercih ediyor. 

 

Doğan Ertuğrul - Star

Bu haber 1,826 defa okundu.