Yakalama kararları kaldırıldı

7 Ağustos 2010 10:16 tsi
101 Askerin yakalamaya itirazları oy çokluğuyla kabul edildi

Balyoz davası kapsamında aralarında 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 24’ü emekli 77’si muvazzaf 101 komutan hakkındaki yakalama kararı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy çokluğuyla kaldırıldı. Tutuklanan tek sanık emekli Albay Ahmet Türkcan hakkında işlem yapılmadı

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz davası kapsamında yakalama kararı verdiği 102 emekli ve muvazzaf asker 101’i hakkındaki yakalama kararı üst mahkeme tarafından kaldırıldı.

10. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Temmuz’da ‘Balyoz Darbe Planı’ davasında 102 komutan hakkında yakalama kararı verdi. Yakalama kararı çıkarılanlar arasında Hava Kuvvetleri eski Komutanı emekli Org. İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve 1. Ordu eski Komutanı emekli Org. Çetin Doğan’ın da bulunduğu 25 emekli subay ile 6. Kolordu Komutan Korgeneral Nejat Bek, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Kara Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, Kastamonu Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın ile Kurmay Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 77 muvazzaf komutan bulunuyor.

‘Reddi hakim’e ret

Karar üzerine 102 komutanın avukatları yakalama kararına itiraz etti, 31 komutanın avukatı ise kararı veren 10. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri Davut Bedir, Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü hakkında reddi hakim talebinde bulundu. Reddi hakim talebi önce 10. Ağır Ceza Mahkemesi ardından üst mahkeme 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirildi. Her iki mahkeme de talepleri reddetti. Sanık avukatları, bu kez İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Nihai kararı veren 12. Ağır Ceza Mahkemesi dün sanıkların itirazlarının reddine oy birliği ile karar verdi.

Savcıdan jet mütalaa

Bu kararın çıkmasının ardından 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyaları, yakalama kararlarına itirazı değerlendirmesi için 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Dosyalar ellerinde olmadığı için günlerdir karar veremeyen 11. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Celal Kara dosyalar kendisine ulaşır ulaşmaz, jet hızıyla mütalaasını hazırladı ve yakalama kararına yapılan itirazların reddini talep etti. 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi ise mütaalanın ardından yaptığı değendirmesi dün saat 21.30 sıralarında karara bağladı ve yakalama kararlarına itirazları kabul etti.

Albay Türkşen itiraz edecek

Mahkeme 102 sanıktan 101’i hakkında karar aldı ve haklarındaki yakalama kararlarını kaldırdı. Afyon’da yakalandıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen emekli Kurmay Albay Ahmet Türkşen hakkında ise herhangi bir karar verilmedi. Mahkemenin Şentürk hakkındaki yakalama emrinin konusuz kaldığını belirterek, karar verilmesine yer olmadığına hükmettiği bildirildi. Türşen’in avukatının pazartesi günü karara itiraz edeceği öğrenildi.

‘Sanıklar kaçak değil mahkeme usul yönünden yanlış yaptı’

BAŞKAN Şeref Akçay ile üye hakimler Oktay Açar ve Metin Özçelik’ten oluşan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, yakalama kararlarının kaldırılmasına oy çokluğuyla karar verdi. 14 sayfalık karara üye Hakim Metin Özçelik şerh koydu.
Mahkeme gerekçede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesindeki “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır” kuralına atıfta bulunuldu.

Yasa yanlış ve eksik uygulandı

“Sanıkların bir kısmı ifadeleri alındıktan sonra tutuklanmış ve daha sonra serbest bırakılmıştır, bir kısmı yine savcılık tarafından ifadeleri alınmış ve serbest bırakılmış, bir kısmı da talimat ile ifadeleri alınmıştır ve davada tutuksuz olarak açılmıştır” denilen kararda şu ifadeler kullanıldı: “CMK’nın 98/3. maddesi dava evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri resen veya savcının istemi üzerine hakim ve mahkeme tarafından düzenlenir demektedir. Bu durumda sanıklar yakalama kararı çıkarılabilmesi için kaçak olmaları gerekir. Sanıkların bu duruma uymadıkları açıkça görülmektedir. Mahkemenin yapması gereken önce bir kısım sanıklara olduğu gibi davetiye çıkarmak, sanıklar gelmediği takdirde zorla getirme kararı vermek, buna rağmen gelmedikleri veya bulunamadıkları takdirde haklarında yakalama kararı çıkartmaktır.”
Yakalama kararı çıkarılmasının hukuka uygun olmadığına dikkat çeken mahkeme karanıda “Uygulamada mahkememiz de dahil pek çok mahkeme İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı gibi tutuklamak amacıyla yakalama kararları da çıkarmıştır. Ancak bunların hiçbirisi itiraz konusu olmamıştır. Kaldı ki, yasaların yanlış ve eksik uygulanması, o işlemin sürekli yapılmış olması, onu hukuka uygun hale getirmez, uygulama bu şekilde diyerek hakimler ve mahkemelere hukuksuz ve kanun iş yapma hakkı doğurur ki bu da kabul edilemez. Bu nedenlerle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanıklar hakkında çıkarılan yakalama kararlarını usulen çıkarma imkanının bulunmadığı anlaşıldığından işin esasına girmeden belirtilen usuli yanlışlık nedeniyle hakkında yakalama kararı olan sanıkların itirazlarının kabulüne karar verilmiştir.”

Üye hakim karara şerh koydu

Hakim Özçelik ise karara şerh koydu. Özçelik, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıkların tümünün kaçma tehlikesinin bulunduğunun anlaşıldığı, sanıklar hakkındaki kaçma şüphelerinin devam ettiği, bu aşamada adli kontrol hükümlerinin yetersiz olduğunu belirterek, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Şentürk dışındaki 101 sanık hakkında verilen yakalama emrinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirtti. Hakim Özçelik, 101 sanığın avukatları tarafından verilen yakalama emrinin kaldırılması yönündeki itirazların reddedilmesini isteyerek, mahkeme heyeti tarafından verilen karara muhalif kaldı.

Bu haber 798 defa okundu.