En Sıcak Konular

Baykal'dan YAŞ ve fezleke çıkışı

6 Ağustos 2010 12:46 tsi
Baykal'dan YAŞ ve fezleke çıkışı

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün ‘yargıyı etkileme’ iddiasıyla hakkında başlattığı inceleme ve YAŞ'a ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte Baykal’ın açıklamasından satır başları:

Fezleke konusu yanlış bir konu. Benim hukuka büyük saygım vardır. Yargı sürecini etkilemeyi hiçbir zaman aklımdan geçirmem. Siyasi amaçlı yönlendirildiğini gördüğüm hukuki süreçte susmam.

"İDDİA SAÇMA SAPAN"

Ortaya atılan iddianın ciddi tarafı yok. Saçma sapan bir iştir. Bir telefon konuşmasında ben hukukçu bir arkadaşımdan teknik bir konuyu aydınlatmasını istedim. Aldığım cevap beni tatmin etmedi. ‘Ben emin değilim. Soruştur bana güvenilir bir şekilde cevap ver’ dedim.

Arkadaşım da aradı ‘Haklıymışsın. Anayasa Mahkemesi karar alırken 7 üyenin oyuna ihtiyaç var’’ dedi. Bu da Anayasa Mahkemesi’ne ‘şu kararı al’ anlamında bir telkine gelmez. Konuyu anlamak adına sordum. Arkadaşım da bana cevabı bildirdi. Konunun Ergenekon’la ilgisi yoktur.

Ortaya atılan iddianın hiçbir hukuki temeli yoktur. Başsavcı’nın yaptığı açıklama da bu çerçevede bir incelemenin de hukuken geçerli olmadığını ortaya koydu.  Yetkisiz bir inceleme söylemi çıktı.

Bu söylem neden ortaya çıktı? Yetki olmadığı halde neden böyle bir söylem birdenbire gündeme taşınıyor?

Telefon dinlemeyle ilgili kim kime, ne fısıldıyor? Türkiye’de adli görev yapan bazı mercilerin siyasi etkileme, yönlendirme amacıyla faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Yanlış olan budur. Düşündürücü olan budur.

Bir süreden beri CHP’yi ve beni bu tartışmaların içine çekme konusunda bir gayretin sergilenmekte olduğunu sağır sultan bile duydu. Türkiye’de siyasi mücadele böyle olayları önümüze getiriyor.

YAŞ KRİZİ

YAŞ konusunda bir defa olayın ne olup olmadığını doğru saptayalım.

Zaman zaman bir komutanın bir göreve gelip gelmemesi ile ilgili olarak Silahlı Kuvvetler ile siyasi otorite arasında tartışma yaşanabilir.

Ama şimdi Türkiye’de yaşanmakta olan olayın bu nitelikte bir olay olduğunu düşünmek yanıltıcıdır. Buradaki olay bir kişisel olay değil.

Olay kurumsal bir nitelik taşıyor. Silahlı Kuvvetler’in tümüyle ilgili bir derin tartışmanın içinden geçiyoruz.  Uzun bir süreden beri Türkiye’de kurumlar arasında yaşanmakta olan gerginliğin çatışmaya dönüştüğüne tanık olmaktayız.

Konu kişisel tartışma noktasını çok aşmıştır. Silahlı Kuvvetler’in temelleriyle ilgili ciddi bir çekişme kendisini ortaya koymuştur.

Silahlı Kuvvetler’den kaynaklanan geleceği yönelik bir tehlike söz konusu olduğu için ortaya çıkmış değil bu çekişme.

“BEDELİ AĞIR OLUR”

Tam tersine darbe tehlikesi artık tümüyle ortadan kalktığı için yaşananlar Silahlı Kuvvetler’i siyasal hegemonya alanının kapsamı içine tümüyle sokmayı amaçlayan bir hesaplaşmadır. Böyle bir çatışmanın Türkiye’ye ağır bir bedeli vardır.

Türkiye’de Silahlı Kuvvetler’in morali sarsılmıştır. Silahlı Kuvvetler’in İç dayanışması, hiyerarşik otoritesi ciddi bir biçimde sarsılmıştır.

Balkan Savaşları’nda o çatışmanın, siyasetin ordu içine derin biçimde sokulması acı biçimde yaşanmıştır.
Türkiye terörle mücadeleyi uzun bir süreden beri götürmeye çalışıyor.

Bu kritik aşamada böylesine sorunların Silahlı Kuvvetler’in kendi iç bütünlüğünü sarsacak bir tablonun ortaya çıkmış olması kaygı vericidir.

“SİVİL DARBE DÜZENİ KÖKLEŞİYOR”

Bunlar kendiliğinden olmamıştır. Ülkenin yönetiliş biçimiyle doğrudan ilgilidir. Türkiye’de sivil bir darbe düzeninin kökleştirilmekte olduğu söyleniyordu.

Açık, resmi ilan edilmiş bir askeri darbe söz konusu olmadan da ancak doğrudan bir askeri darbeyle ortaya çıkacak durumun yaratılabileceğini görüyoruz.

Türkiye’de bir sivil darbe sürecinin yıllardan beri şekillenmekte olduğu görülüyordu, geldiğimiz noktada sivil darbe sürecinin askeri boyutu da yaşama geçirilmek isteniyor bu son olaylarla.

Bugün gelinen noktaya bir günde gelinmemiştir. Bu bir süreçtir. KKK’ya getirilmesi gereken bir orgeneralin bu şartlarda ‘’Ben bu göreve gelmeyi reddediyorum’’ anlamında bir istifa dilekçesi vermiş olması uzun süredir görmek istediğimiz onurlu, şerefli bir davranıştır.

Türkiye’de herkesin baskıyla kullanılamayacağı ortaya konulmuştur. Bundan büyük mutluluk duydum
Bu süreçte yargı maalesef kullanılmış durumda. Askeri Şura’da gelecekleri kararlaştırılacak olan insanların itirazlarının sonuçlandırılmamış olmasının izahı güçtür.

Bunlar acı tablolardır. Yani bu süreç tabi böyle gitmez. Nasıl bir kırılma ortaya çıkacak göreceğiz
Halkın, ülkenin temel siyasi gücünün bu tablo karşısında takınacağı tavır önemlidir.

İlk fırsatta önümüzdeki dönemde yapılacak bir seçimde Türkiye’yi bu duruma düşüren bu siyaset anlayışının ülkede etkisizleştirilmesi için halk gerekeni yapacaktır.

hurriyet



Bu haber 588 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,053 µs