Derin CHP ne kadar izin verirse...

3 Ağustos 2010 14:45 tsi
CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte statükodan uzaklaşmaya başladığını savunan Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, statükodan bu uzaklaşmanın ‘derin CHP’nin müsaade ettiği ölçüde gerçekleştiğini ifade etti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş internet medyası ile İstanbul’da bir araya geldi. Kurtulmuş sohbet toplantısında Saadet Partisi’ndeki son gelişmeler gündemde dair açıklamalarda bulundu.

Yaklaşık 1 senedir referandumun siyasi kamplaşma meselesi yapılmamasını söylediklerini ifade eden Kurtulmuş, “Bu konu ne muhalefet tarafından hükümeti yıpratmak için kullanılmalı, ne de hükümet tarafından da icraatın içinden şekline dönüştürülmelidir” dedi.

Kurtulmuş, olağanüstü bir şekilde hükümeti oylamaya dönüşmezse referandum sonucunun evet çıkacağını savundu.

411 milletvekilinin oylarıyla gerçekleşen anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından Türkiye’de yeni, bir sürecin başladığını vurgulayan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin artık bir Senato haline geldiğini savundu.

Anayasa değişikliğine halk oylamasında evet diyeceklerini söyleyen Kurtulmuş, “Biz anayasa değişikliklerine ‘SP olarak evet yetmez ama evet’ diyoruz” dedi.

“YAŞANILANLAR TERÖRÜN DÖRDÜNCÜ ADIMI”

Kurtulmuş, yaşanılan dönemde siyasi partilerin terör konusunda iyi bir görüntü veremediğini savunurken şöyle konuştu: “iktidar partisi ‘pusulası şaşırmış bir gemi’ gibi açılıma başladı ancak devamını getiremedi. Keşke Türkiye bu süreçleri makul ve diyalog kanalları açık şekilde geçirebilseydi.”

İnegöl ve Dörtyol olayları son derece vahim olduğunu kaydeden Kurtulmuş terörün bugün geldiği noktanın terörün dördüncü adımı olduğunu söyledi. Kurtulmuş şöyle devam etti: “Birinci adımda 12 Eylül işkencehaneleri PKK’yı ciddi bir örgüt haline getirdi. İkinci adımda, köylerin boşaltılması gibi olaylar PKK’nın sempatizan kitlesini geliştirdi. Üçüncü adımda PKK batıda siyasallaştı. Dörtyol ve İnegöl olayları daha önce denenmiş prova edilmiş olayların tekrarı gibi görülüyor. Taşıdığı potansiyel bakımından biz belki buna terörün dördüncü adımı diyebiliriz.”

SP KONGRESİ

Bir soru üzerine Saadet Partisi’nin olaylı kongresine değinen Kurtulmuş, “Bu süreçte böyle bir tavır içine neden girildiğini ben de anlamadım. Bu süreçte bana da ağır gelen sözler söylendi. Ben şunu söyledim, ‘Hayat sadece politikadan ibaret değil. Hiç kimse sonradan mahcup olacağı sözler söylemesin’ Bu süreçte herkes milletin önünde sınava tabi tutuluyor” dedi.

Delegenin iradesine saygı göstermek zorunda olduklarını kaydeden Kurtulmuş Genel İdare Kurulu’nun en makul zamanda kongre kararını almasını beklediğini söyledi.

SEÇİM İTTİFAKI

İnternet medyasının temsilcileriyle yaptığı toplantıda seçim ittifakı söylentilerine de değinen Kurtulmuş “Sayın Baykal Genel Başkan olduğu dönemde ‘SP ile koalisyon yapabiliriz’ demişti. Daha sonra Demokrat Parti ve diğer partilerle seçim ittifakı kuracağımız yazıldı çizildi. Bundan sonra SP olmadan Türkiye’de siyasi denklem kurulamayacaktır. SP Türkiye’nin kilit partisi konumuna gelmiştir. Ancak kimseyle hiçbir seçim ittifakını konuşmadık” dedi.

E-MUHTIRA TARTIŞMALARI

Son günlerde tekrar gündeme gelen 27 Nisan bildirisine değinen Kurtulmuş, AKP’nin şimdi e-muhtırayı alenen konuştuğunu ama esas o dönemde konuşması  gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, “Başbakan’ın o zaman dediği gibi oyları yüzde 26’ya düşmüş bir AKP varken e-muhtıra, cumhuriyet mitingleri, 367 garabeti derken seçimlerden yüzde 47’yi gören bir AKP çıktı” dedi.

27 Nisan bildirisinin hükümetin değinini aksine bir hassasiyet mesajı olmadığını tam anlamıyla bir muhtıra olduğunu ancak siyasi destek görmediğini kaydeden Kurtulmuş, “27 Nisan muhtırası siyasi destek görseydi neler olacağını hep beraber görürdük” dedi.

Dönemin Genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yargılanması ile ilgi soruya cevap vermekten kaçınan Kurtulmuş, “Hilmi Paşa demokrattı. Yaşar Paşa değildi demek yanlış,. Askerin vazifesi demokrat olmak değildir. Askerin vazifesi ülkeyi korumaktır olmaktır” dedi.

BAŞÖRTÜLÜ CİPLİLER

Yerel seçimler öncesinde sarf edilen Başörtülü cipliler ifadesine de açıklık getiren Kurtulmuş, “Biz ‘millet duraklarda otobüs beklerken bindiği ciple sakallı başörtülü kimseler önlerinden geçiyor’ dedik. Çevremizden bana sitem eden oldu. ‘Sadece laikler mi cipe binecek’ diyenler oldu. Bizim buradaki eleştirimiz, millet fukaralaşırken yeni zengin sınıflar afra tafrayla milletin önünde dolaşmasıydı” dedi.

Numan Kurtulmuş, daha önce yaptığı bir konuşmada kamunun, bir takım kişileri zengin etme yeri olarak görüldüğünü belirtmiş ve "Bu geçtiğimiz hükümet zamanında da böyleydi bu hükümet zamanında da böyle. Aradaki fark, ciplere şimdi başörtülüler, sakallılar biniyor önceden başkaları biniyordu" demişti.

"CHP STATÜKODAN UZAKLAŞIYOR"

CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte statükodan uzaklaşmaya başladığını savunan Kurtulmuş statükodan bu uzaklaşmanın ‘derin CHP’nin müsaade ettiği ölçüde gerçekleştiğini ifade etti.  Kılıçdaroğlu’nun “Cumhuriyet elden gidiyor, 6 milyon işsiz var sözüne değinen Kurtulmuş,  “Bu söz çok güzel. Normalde Cumhuriyet elden gidiyor, irtica var deniyordu” dedi.

Bu haber 764 defa okundu.