En Sıcak Konular

İşte herkesin yanıt aradığı en can alıcı soru?

30 Temmuz 2010 18:01 tsi
İşte herkesin yanıt aradığı en can alıcı soru? ''Anayasa Mahkemesi iktidarın dümen suyuna girmeyecekse, neden yapısı değiştiriliyor?" diye sorabilirsiniz. Bozulan bir denge ancak kuruluyor... Nazlı Ilıcak yazıyor...

Nazlı Ilıcak / Sabah

Kuvvetler ayrılığı
Referanduma doğru (4)

Anayasa paketinde, en fazla, Anayasa Mahkemesi'yle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştiren düzenlemeler hedef alındı.
Meselâ denildi ki, "Kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı hareket ediliyor" ya da "Yargı, Yürütme'nin sultası altına giriyor." Oysa, ortada, bu iddiaları doğrulayacak gelişmeler yok.
Nedir "kuvvetler ayrığı"? Cumhurbaşkanının ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yargı organına hiç hâkim seçmemesi mi? Öyleyse, kuvvetler ayrılığının en keskin olduğu ABD gibi Başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülkede dahi, kuvvetler ayrılığından söz edilemez. Çünkü, Federal-Mahkeme'ye, Başkan'ın gösterdiği adayı ABD Senatosu seçiyor. Bunun yanı sıra, bir çok ülkede, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde TBMM etkili. İspanya, Avusturya gibi ülkelerde, hükûmet bile Anayasa Mahkemesi'ne üye gönderiyor. Fransa'da, cumhurbaşkanının yanı sıra, Senato ve Meclis Başkanlarıda, Anayasa Konseyi'ne üye atıyor.
Demek, "Kuvvetler ayrılığı elden gidiyor" feryadı, ya cehaletten kaynaklanıyor, ya da demagojiden.
Yeni düzenlemeden sonra, Anayasa Mahkemesi'nin 17 üyesi olacak. Bunun 3'ünü TBMM, 14'ünü ise cumhurbaşkanı seçecek.

Çankaya'nın yetkisi artıyor mu?
Cumhurbaşkanının yetkisinin arttırıldığı, Türkiye'nin, anayasa değişikliğinden sonra, Başkanlık sistemine doğru ilk adımı attığı da ileri sürülen iddialar arasında. Bunun gerçekle bir ilgisi yok.
Mevcut anayasaya göre, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 11'ini cumhurbaşkanı seçiyor. Bunların 8'ini, çeşitli kurumların gösterdiği adaylar arasından, 3'ünü re'sen seçiyor.
Değişiklik ne getiriyor? Mevcut 4 yedek üye, 11 asıl üyeyle birleşiyor. Mahkemenin üye sayısı 17'ye çıkarılıyor. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değişir değişmez, 2 üyeyi TBMM seçerek, rakamı 17'ye tamamlayacak. Cumhurbaşkanı, mevcut üyeler emekliye ayrıldıkça, sonra ancak devreye girebilir. Ama zaten, bu yetkisi vardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğuna göre, zaman içinde onun atadıkları Anayasa Mahkemesi bünyesinde çoğunluğu elde edecekti.
Kısacası cumhurbaşkanının yetkisi artmıyor. Mevcut durumda, 11'in tümünü seçerken, 17'ye çıkarılan Anayasa Mahkemesi üyelerinin sadece 14'ünü seçebilecek. Re'sen seçtiği üye sayısı 3'ken, yeni düzenlemede 5'e yükseldi.
Demek, "cumhurbaşkanının yetkileri artıyor" diyenler, bunu ya cehaletten, ya demagojiden söylüyorlar.

Anayasa Mahkemesi ve yeni dengeler
Elbette yeni düzenlemede eleştirilecek noktalar var.
TBMM'nin Anayasa Mahkemesi'ne üye seçiminde, önce 3'te 2 çoğunluk, sonra salt çoğunluk aranıyor. Üçüncü turda, yarış, en fazla oyu alan iki kişi arasında cereyan ediyor. Birinci gelen üçüncü turda seçiliyor. Bu noktada, çoğunluk partisine bir avantaj tanındığı söylenebilir. Ama unutmayalım ki, İspanya ve Avusturya'da Anayasa Mahkemesi'nin bazı üyelerini seçme yetkisi hükûmete verilmiş durumda. Fransa'da ise, Meclis ve Senato Başkanı'na. Başka ülkelerde de, iktidarın mahkemeler üzerinde etkisi görünüyor. Zaten bağımsızlık, atanma biçimiyle değil, daha ziyade görevden alınmamayla sağlanıyor. Anayasa Mahkemesi üyeleri, emekli oluncaya kadar vazifelerinde kalırken, bu süre 12 yıla indirilecek. Böylece, mahkeme, toplumdaki değişimlere daha kolay intibak edecek. "Millet adına karar veren" Yüksek Yargı, milletin nabzı istikametinde dönüşüm geçirecek. Sürenin 12 yılla sınırlanmasının böyle bir faydası var.
"Peki Anayasa Mahkemesi iktidarın dümen suyuna girmeyecekse, neden yapısı değiştiriliyor?" diye sorabilirsiniz. Bozulan bir denge ancak kuruluyor. Bugünkü haliyle, Anayasa Mahkemesi üyelerinin birini Özal, birini Demirel, 2'sini Abdullah Gül, 7'sini Sezer seçti. Yedek üyelerin de, asıl üye haline gelmesiyle birlikte, 5'ini Gül, 8'ini Sezer, 1'ini Özal, 1'ini Demirel seçmiş olacak. TBMM'nin çıkardığı 2 üyenin de, AK Parti eğilimini yansıttığını düşünürsek, durum şöyle özetlenebilir: 17 üyenin, 5'i Gül, 8'i Sezer, 2'si TBMM, 1'i Özal, 1'i Demirel tarafından seçilecek. Denge ancak kuruluyor. Unutmayalım, 2012 seçimlerinde bambaşka biri cumhurbaşkanı Çankaya'ya çıkar, gene yeni dengeler oluşur.

 



Bu haber 1,035 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,550 µs