En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu coştu: Büyükanıt'ı yargılarız

29 Temmuz 2010 17:02 tsi
Kılıçdaroğlu coştu: Büyükanıt'ı yargılarız CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Büyükanıt’ın e-muhtırayı vererek bir suç işlediğini, iktidara gelmeleri durumunda Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt yargılayacaklarını açıkladı.

Kılıçdaroğlu "E-muhtıra AKP’yi tekrar iktidar yapmak için verildi" sözlerine eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan gelen "Hayal mahsülü bir hakaret olarak görüyorum, bu ifadeleri şiddetle kınıyorum ve tekzip ediyorum" tepkisini değerlendirdi:

 "Neyi tekzip ediyor? Bildiriyi koymadığını mı tekzip ediyor? Görüşmediğini mi tekzip ediyor? AKP’nin mağduriyeti için rol almadığını mı tekzip ediyor? Dolmabahçe Sarayı’nda 2 buçuk saat görüştüğünü ve bu görüşmeyi mezara kadar saklayacağını mı tekzip ediyor? Neyi tekzip ediyor Büyükanıt?"

Kılıçdaroğlu, Kanal B canlı yayınında Metin Kayıhan’ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, "E-muhtıra AKP’yi tekrar iktidar yapmak için yazıldı" iddiasına ilişkin iktidardan gelen tepkileri değerlendirdi. 27 Nisan 2007’de CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu, aynı gece Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesine e-muhtıranın konulduğunu, 28 Nisan’da Hükümet’in toplandığını ve Genelkurmay’a karşı bir açıklama yaptığını, 1 Mayıs’ta da erken seçim kararının alındığını anımsatan Kılıçdaroğlu, 4 Mayıs 2007’de de Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Dolmabahçe’de görüştüğünü belirtti. Görüşmenin ardından Başbakan’ın görüşmeye ilişkin "Bu benimle mezara gider. İnanıyorum ki Sayın Büyükanıt da böyle düşünüyor. Sayın Büyükanıt açıklamaya kalkarsa o zaman ben de yaptığımız görüşmeyi, ilgili şeyleri açıklarım. Ama ben böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. İkili bir görüşmemizdir, özeldir" yönünde bir açıklama yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bir Genelkurmay Başkanı ile bir Başbakan neyi özel olarak görüşürler? Özeldir diyorsa devletin işi değil" dedi. AKP’den kendisine yanıt verenlerin hiçbirinin bu görüşmede yer almadığını, yanıt vermesi gerekenin Başbakan ya da Büyükanıt olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yaşar Büyükanıt’ın avukatlığını kim yapıyor? AKP ve Hüseyin Çelik. Gelinen tabloya bakın. Çıkıyorsunuz, 28 Nisan’da eleştiriyorsunuz, Temmuz’un sonunda da Yaşar Büyükanıt’ı savunuyorsunuz. Bu çıplak gerçeği halkın gözünün önüne getirmek istedik. Bir dönem Yaşar Büyükanıt darbe yapıyor diye bağıranlar, çağıranlar, bildiri yayınlayanlar, mağdur rolü oynayanlar bugün Yaşar Büyükanıt’ın avukatlığına soyundular" diye konuştu.

-"NEYİ TEKZİP EDİYOR BÜYÜKANIT?"-

27 Nisan muhtırasının AKP’nin çıkarına olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede bir Genelkurmay Başkanı ile bir Başbakan özel görüşüyorlarsa, bu özel görüşme tutanaklara girmiyorsa, ne Genelkurmay’ın, ne Başbakanlığın arşivine, ne de devlette herhangi bir kurumun arşivine girmiyorsa bu farklı bir görüşmesidir. Bu bir işbirliği görüşmesidir. Bu bir çıkar görüşmesidir. Çıksınlar, açıklıkla anlatsınlar orada ne görüşüldüğünü. Yoksa bunun çıkar görüşmesi olduğunu bütün tablo ortaya koyuyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, kendi iddiasına karşı Büyükanıt’ın yaptığı "Hayal mahsülü bir hakaret olarak görüyorum, bu ifadeleri şiddetle kınıyorum ve tekzip ediyorum" açıklamasını da değerlendirirken "Neyi tekzip ediyor? Bildiriyi koymadığını mı tekzip ediyor? Görüşmediğini mi tekzip ediyor, AKP’nin mağduriyeti için rol almadığını mı tekzip ediyor? Dolmabahçe Sarayı’nda 2 buçuk saat görüştüğünü ve bu görüşmeyi mezara kadar saklayacağını mı tekzip ediyor? Neyi tekzip ediyor Büyükanıt?" diye sordu. Başbakan’ın bu konuda hiç konuşmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Recep Bey’in konuşması gerekmiyor mu? Sen bu ülkenin Başbakanısın" dedi.

Yaşar Büyükanıt’ın e-muhtırayı vererek bir suç işlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda Büyükanıt’ı yargılayacaklarını açıkladı.

-"1 MİLYAR DOLARLIK HİBEDEN NİYE VAZGEÇTİNİZ?"-

Bir süredir tartışılan ABD ile Türkiye arasında yapılan Dubai Anlaşması’na ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, anlaşmanın imzalandığı tarihte "Ekonomik anlaşmanın içine siyasi şart koymak ihanettir" dediklerini, iktidarın önce bu anlaşmayı yalanladığını, daha sonra inkar etmekten vazgeçtiğini anımsattı. Anlaşmada 1 milyar dolar hibe veya 8.5 milyon dolarlık düşük faizli kredi öngörüldüğünü, daha sonra bu anlaşmadan vazgeçildiğini belirten Kılıçdaroğlu, anlaşmadan vazgeçilmesinin nedenini sordu. Sözleşmeyi bilgi edinme yasasına göre istediğini ancak kendisine "Sözleşme gizlidir, size veremeyiz" yanıtı verildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi Sayın Başbakan dava açtı ve o sözleşmeyi mahkeme kararıyla isteyeceğiz. Mahkemeye gelecek. O sözleşmeyi ve içeriği Başbakan’ın yakasına iliştireceğim. Sayın Başbakan şimdiden düşünsün. Siz 1 milyar dolarlık hibeyi hangi gerekçeyle almaktan vazgeçtiniz?" diye konuştu.

-"35. MADDE TEKLİFİMİZİ BEĞENMEYENLERİN TEKLİFLERİNİ VERSİN"-

TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin değiştirilmesi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, yapılan darbeler sonrası hep bu maddenin gerekçe olarak gösterildiğini ifade etti. Darbelere karşı olduklarını ancak bunun orduya karşı olmak anlamına gelmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, 35. maddenin değiştirilmesi için CHP’nin vereceği teklife AKP’den gelecek yanıtı merak ettiğini bildirdi. Bazı AKP’lilerin, CHP’nin değişiklik teklifini yetersiz gördüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, "O zaman siz verin, bakalım nasıl vereceksiniz" dedi.

AKP’nin, darbecilerle hesaplaşmak gibi bir gündeminin olmadığını, Yaşar Büyükanıt’a karşı tavırlarının, bunun göstergesi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, darbecilerin yargılanması önündeki zamanaşımı engelini kaldırmak için CHP’nin verdiği önergenin AKP tarafından reddedildiğini anımsatarak "Bunlar sahte demokrat, bunlar halkı aldatanlar" dedi. Kıılçdaroğlu, CHP’nin ataklarıyla AKP’nin maskesinin indirildiğini dile getirerek "AKP’nin amacı şu: Ben yargıyı nasıl ele geçiririm. Yargıyı ele geçirirken halkı kandırmam lazım benim. Neyle kandıracağım? Unutmayın bir güzel söz var. Cehenneme giden yollar iyiniyet taşlarıyla döşelidir, AKP bunu yapıyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik söylediği "Hani sen emekli dostuydun, neden bu düzenlemeye hayır diyorsun?" sözlerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Emeklilerle ilgili bir cümle ya da emeklilerin yaşam standardını yükseltecek bir cümle var mı Anayasa’da? Yok, yine halkı kandırıyor" dedi.

-"BİR DAVA SİYASALLAŞMIŞSA ORADA TESADÜFTEN SÖZ EDİLEMEZ"-

Kılıçdaroğlu, Balyoz davasındaki yakalama kararlarını değerlendirirken, davada her şeyin AKP’nin güdümünde gittiğini söyledi. Hoyratlıkla, kamu vicdanını rahatsız ederek hesap sorulamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın teslim olmaya giderken yolda yakalandığına dikkat çekti. "Yüksek Askeri Şura öncesi Balyoz operasyonunda verilen yakalama emirlerini tesadüf olarak mı değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Eğer bir dava siyasallaşmışsa, siyasetin güdümünde yol alıyorsa orada tesadüflerden söz etmek doğru değildir" dedi. Kılıçdaroğlu, gelinen süreçte siyasetin doğrudan orduya müdahale ettiğini bunun da sağlıklı bir gelişme olmadığını ifade etti. "Genelkurmay’ın yeniden açıklama yapması ve bu açıklama kullanılarak iktidarın tekrar mağdur rolü oynamak istediği" yönünde iddiaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Bildiri yayınlamak bana göre doğru bir olay değil. Eğer bir şikayet varsa Sayın Genelkurmay Başkanı Başbakan’dan randevu alır, elinde şikayeti dellillendiren bilgi ve belgeler mutlaka vardır, onunla gider Sayın Başbakan’a aktarır. Ve Sayın Başbakan’ın sorunu çözmesi istenir. Bana göre olması gereken budur. Yeni bir bildiri yayınlamak, yeni bir hamlede bulunmak sadece AKP’nin ekmeğine yağ sürer" diye konuştu.

-"İNEGÖL VE DÖRTYOL’DAKİ OLAYLAR CİDDİ"-

Kılıçdaroğlu, Bursa İnegöl ve Hatay Dörtyol’daki olayların sorumlusunun AKP olduğunu, Türkiye’yi bu noktaya AKP’nin açılım politikasının getirdiğini dile getirerek "Olaylar ciddidir. Ciddi köşe yazarları ilk kez korktuklarını dile getiriyorlar. 35 yıllık terör olgusunda bir ayrışma yaşanmamıştı Türkiye’de. 8 yıllık sorumsuz yönetim Türkiye’yi bu noktaya getirdi. Ama halkımıza şunu söylüyorum: Sakın ola ki bunların politikalarına prim vermeyin. AKP’ye oy veren yurttaşlarıma da sesleniyorum: Sakın ola ki ayrışma sürecini tetikleyecek olayların hiçbirisine girmeyin. Bu güzel ülkede CHP geleceğin, güvencenin, birliğin teminatıdır. Bunu unutmasın hiç kimse" diye konuştu. Kendilerinin yola etnik temelde değil vatandaşlık temelinde çıktıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede işsizlik varsa, bu ülkede yoksulluk varsa doğal olarak öfke de olacaktır. O öfkenin getirdiği olaydır bu. Ve siz kötü yönetirseniz, burnundan soluyan bir toplum ortaya çıkarırsanız bu toplum bir yerde patlayacaktır. İki üç yerde patladı, umarım başka yerde patlamaz" dedi.

Kılıçdaroğlu, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş öncülüğünde 20 araçlık konvoyun Hatay Dörtyol’a girişine izin verilmemesini ise "Bütün siyasetçilerin bu gibi olaylar karşısında duyarlı olmaları, olayları kaşımamaları, olayları tahrik etmemeleri lazım. Davranışlarıyla, hareketleriyle, söylemleriyle sorumluluk hissetmeleri lazım. Sorumsuzluk olayları büyütür. Ülkemizi, insanımızı seviyorsak son derece dikkatli olmak zorundayız, hangi parti olursa olsun" sözleriyle değerlendirdi.

-"GETİRİN HERKESİN DOKUNULMAZLIKLARINI KALDIRALIM"-

Dokunulmazlıkların kaldırılması önerisine karşı Başbakan’ın söylediği "657’ye tabi, yargı, silahlı kuvvetler, tüm memurlar aynı şekilde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına varız" sözlerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Getirsinler, Anayasa’da memurların dokunulmazlığı var mı? Yok. Hiçbir kamu görevlisinin dokunulmazlığı yok Anayasa’da. Anayasa’da milletvekili dokunulmazlığı var. Diğerleri yasa. Sizin çoğunluğunuz var mı? AKP olarak var. Siz getirdiniz de biz itiraz ettik mi? Hayır. Bir dönem darbe söylemlerinin arkasına saklanıyorlardı, şimdi aynı AKP Başbakan’ın bu söylemiyle memurların arkasına saklanıyor. Memurun dokunulmazlığı var, benim de olsun diyor. İnsan biraz sıkılır. İnsanda biraz... Ne diyeyim bir şey söyleyeceğim ama neyse. İnsan gerçekten de söylediği sözün arkasında durabilmeli" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, Başbakan olmadan önce dokunulmazlıkları kaldırma sözünü verdiğini ancak sözünü yerine getirmediğini söyledi.

-GÜRSEL TEKİN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLACAK-

Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’in, Berhan Şimşek’ten boşalan Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesinin ardından Genel Başkan Yardımcısı da olacağının işaretini verdi.

Kılıçdaroğlu, yurt gezilerinde "bindirme kıtalar" dönemine son verdiklerini, il merkezinde büyük bir miting yapmak yerine ilçe merkezlerini de dolaştıklarını, önemli olanın vatandaşla güven ilişkisi kurmak olduğunu belirtti.

-"YAZAR KASA ATMA DÖNEMİ BİTTİ, İNTİHARLAR DÖNEMİ BAŞLADI"-

Türkiye’nin siyaseten de ekonomik olarak da iyi yönetilemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin her tarafındaki çiftçi, esnaf, emekli, sanayici gibi kesimlerin büyük sorunlar içinde olduğunu kaydederek "Ecevit Hükümeti döneminde ekonomik kriz yaşanmıştı, orada yazar kasa atılması bu işin sembolü oldu. Denizli’de bir sanayicinin intiharı da bu ekonomik krizin sembolüdür. Artık yazar kasa atmanın dönemi de bitti, intiharlar dönemi başladı. İnsanlar böbreklerini satmaya başladılar. Bir gazi evinde açlıktan öldü. Bu tablolar iç karartan tablolar ama bu tablolar var diye hiçbir yurttaşımın umutsuz olmasını istemem. Bunların hepsi düzelir. Nasıl düzelir, kendisini değil halkı düşünen siyasetçiyle" diye konuştu.

Milliyet



Bu haber 840 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,581 µs