En Sıcak Konular

Bakın CHP'nin başında kim olmalıydı!

29 Temmuz 2010 13:37 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemdeki çıkışlarına Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas'tan ilginiç bir yorum geldi

CHP'de genel başkan değişiminin sancılarını konu alan son yazısında Barlas CHP'nin başına ilginç bir isimi önerdi

CHP'ye Kılıçdaroğlu değil Ahmet Altan genel başkan olmalıydı...


Muhalefet etmek gerekçesiyle akla ziyan iddiaları seslendirmek ya da kabak tadı vermeye başlayan bir üslupla tüm siyasetin ortak sorunları olması gereken yaraları kaşımak, kimseyi bir yere götürmez.
Akla ziyan iddialara örnek olarakCHPGenel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 27 Nisan e-muhtırası için "e-muhtıra AKP'nin tekrar iktidara gelmesi için konulmuştur. Sayın Erdoğan'la Sayın Büyükanıt işbirliği yapmıştır"demesi gösterilebilir.
Bu mantıktan giderek "Baykal'ın ayıplı video kaseti Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olması için medyaya sızdırılmıştır. Kaseti sızdıranlarla Kılıçdaroğlu işbirliği yapmıştır" deseniz, bu akla ziyan bir yaklaşım olmaz mı?
"AKP hükümetiyle birlikte orduyu yok etmek için özel çaba harcanıyor... Benim bildiğim, emekli generaller darbe yapamaz. Bir dönem teşebbüs etmişlerse yargılarsınız" diyerek sosyal demokrat olduğu iddia edilen bir partinin lideri konumunda rejimin sivilleşmesi sancılarına yaklaşırsanız, size "Talat Aydemir ikinci darbe girişiminde muvazzaf mıydı" diye sorarlar.
Aslında CHP Kurultay delegelerinin "Değişiyoruz" diyerek Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nu seçmeleri "Değişim" kavramını da kargaşaya boğdu.

Değişimin yozlaşması
Neticede Baykal da28 Şubatpost-modern darbesine destek verirken "Silahlı kuvvetler de sivil toplum örgütüdür" benzeri sözler söylememiş miydi?
Cevabı bulunması gereken soru şu:
-CHP'nin gerçekten değişmesi için kimi veya nasıl bir kişiyi genel başkan seçmesi gerekirdi?
Bana göre mesela Taraf gazetesinin kurucusu ve başyazarı Ahmet Altan CHP'nin Genel Başkanı olsaydı, hemAK Partiiktidarı gerçek muhalefetin ne olduğunu görürdü, hem de CHP'liler gerçek sosyal demokrat bir partinin sivilleşme ve özgürlükler alanında nasıl davranması gerektiğini anlarlardı.
Kemal Kılıçdaroğlu derin devletin ve darbe girişimcilerinin sözcülüğünü bırakıp bir gün Ahmet Altan'ın son yazısında ele aldığı durumları aynı yüreklilikle seslendirebilirse, etro marka gömleğinden öteye bir kimlikle hatırlanacaktır.
Kılıçdaroğlu darbecilere destek vermek yerine bir konuşmasında şunları söyleyebildi mi?

Ahmet Altan'ın gözlemleri
- Orduyla PKK arasındaki savaş yirmi beş yıldır sürüyor. Savaş "askerî" açıdan hiçbir yere varmıyor. Ama "siyasi" açıdan ciddi sonuçlar yaratıyor... Türkiye asla "demokratik", "adil", "özgür" bir düzene kavuşamıyor, Türk tarafında da Kürt tarafında da "siviller" asla güçlenemiyor.
-Tam "barış" ilan edilecekken Türk subaylarının "yola çıkardığı" ve PKK'lıların öldürdüğü 33 asker konusunu bile gerektiği gibi sorgulamadı. Dağlıca baskınından sonra "baskında" yaşananların sorumluluğu "esir düşen" askerlerin üstüne yıkılmaya çalışıldığında bizim gazete işin üstüne gitti. Ve, Dağlıca gerçekleri açığa çıktı.

Barışa karşı şiddet artıyor
-MİT, "PKK'lıların zayiat vermemesi için Heron'un düşürülmesini isteyen iki subayın konuşmasını" kaydedip Genelkurmay'a bildirmişti ama Genelkurmay ciddi bir soruşturma yapmamıştı. Hantepe baskını on gün önceden istihbarat tarafından bildirilmişti, bu sürede PKK ağır silahları Hantepe bölgesine rahatça getirmişti ve gene hiçbir önlem alınmamıştı.
- Yirmi beş yıldır çocukların öldüğü "garip bir savaş" sürüyor... Bu baskınların sonrasında Kürtlerin arasında PKK, Türklerin arasında "ordu" iktidarını pekiştiriyor, iki tarafta da "silahsızların" hükmü kalmıyor, sivil siyaset imkânı ve barış yolu kapanıyor. Ne zaman "barış" ihtimali artsa "şiddet" de beraberinde artıyor.
 



Bu haber 596 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,913 µs