114 sivil toplum kuruluşu: Demokratik açılım sürdürülmeli

29 Temmuz 2010 13:32 tsi
Ankara Sivil Toplum Platformu'nu oluşturan 114 sivil toplum kuruluşu (STK), terörün sonlandırılması için demokratik açılımın somut adımlarla daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.

Ayrımcılığı körükleyen anayasaya kökten son verilmesini isteyen STK'lar, iktidar başta olmak üzere muhalefet partilerinin birbirlerini ve milleti incitici söylemlerden kaçınmaları gerektiğini belirtti.
 
Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Merkezi'nde platform adına "Terör ve çözüm önerileri" başlıklı bildiriyi okuyan Mustafa Kır, Osmanlı'nın parçalanmasına sebep olan, terörist hareketlerle sağ-sol, laik- anti laik kavgasını, Türk-Kürt çatışmasını körükleyen terörist hareketlerin aynı mihraklar tarafından beslendiğini ifade etti. Gittikçe tırmanan terör bölgesinin dışında provokatif hareketlerle bazı il ve ilçelere de yayılma istidadı gösteren terör olaylarının kaygı verici boyut kazandığını dile getiren Kır, bir ülke için terör saldırılarından ziyade teröre birlikte karşı durma iradesindeki zafiyetin en büyük tehdit ve tehlike oluşturduğunu savunan Kır, terörün birlik ve beraberliğin, devlet ve millet kaynaşmasının sağlanamadığı, halk-devlet, iktidar-muhalefet çatışmalarının olduğu dönemlerde baş gösterdiğini hatırlattı. Terör ve insan hakları gibi konuların sadece iktidarın ve güvenlik kuvvetlerinin sorunu olmadığına dikkat çeken Kır, başta terör olmak üzere ülkeyi ilgilendiren konularda ortak çözüm üretilmesi çağrısında bulundu.

Demokratik açılımın içinin doldurularak somut adamlarla daha güçlü bir şekilde sürdürülmesinden yana olduklarını vurgulayan Kır, "Terörle mücadeleyi sonlandırmak amacıyla bir umut olarak uygulamaya konulan demokratik açılımın içinin tam olarak doldurulamadığı ya da topluma iyi anlatılmadığı açıktır. Çeyrek asırdır çözmek için uğraş verdiğimiz terör felaketinin militarist yöntemlerle çözülemediği de herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu gerçek ortada iken tekrar geçmişte uygulanan sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi örfi idari yöntemlerine dönülmesi ve terörün kökünün bununla kurutulabileceğinin önerilmesi, art niyetli bir yaklaşım değilse en azından gerçekleri görememek ve olayları iyi tahlil edememektir. Bilindiği gibi terör sıkıyönetimin gölgesinde doğmuş, olağanüstü hal uygulamalarıyla neşvü nema bulmuştur. Artık halk OHAL, sıkıyönetim, baskı, dayatma, dipçik istememekte; iş, aş daha fazla huzur ve refah, daha fazla eğitim, daha fazla insan hakkı ve daha fazla özgürlük istemektedir." dedi.

"TERÖR SORUNU MİLLİ BİR FELAKETTİR"

Terör sorununun milli bir felaket olduğunu vurgulayan Kır, sorunun milletin bütün temsilcilerinin desteklediği milli bir proje ile çözülebileceğini söyledi. Kötülüklerin ancak kötülüklere giden yolların tıkanmasıyla önlenebileceğini dile getiren Kır, ayrımcılığı körükleyen anayasaya kökten son verilmesi gerektiğini kaydetti. Kır, "Ülke bütünlüğünü koruyacak, ötekileştirmeye son verecek, herkesi ırkıyla, rengiyle, diliyle, diniyle, cinsiyetiyle birinci sınıf vatandaş sayacak toplumsal mutabakata dayanan yasal ve anayasal düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır." diye konuştu.

Eğitim sisteminin gözden geçirilmesini, dinin gözardı edilmemesini isteyen Kır, bazı devletlerin terörü dolaylı yöntemlerle desteklemelerinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Terörist İsrail'in uluslararası arenada Hamas'la PKK'yı birbirine benzeterek terörist hareketi masum gibi göstermesinin kasıtlı ve gerçekleri saptırmaya yönelik olduğunu vurgulayan Kır, terör örgütünün saldırıları tek başına yapmadığını ve arkasında gizli güçlerin bulunduğunu savundu.

Hiçbir sorunun haksız yere kan dökmeyi meşru sayamayacağını belirten Kır, can alarak hak alınamayacağını, öldürerek terörün sonlandırılamayacağının altını çizdi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKSIN"

Terör örgütünün ateşkes değil silah bırakmasını isteyen Kır, barış ve kardeşliğin tesis edilmesi için herkesin öfkesini, önyargılarını ve duygularını bir kenara bırakması gerektiğini de vurguladı.

Kır, çözümün silahlı eylemlerde değil demokratik zeminlerde aranması gerektiğini ifade etti. Yaraların savaşarak değil anlaşarak sarılabileceğine dikkat çeken Kır, terörün son bulmasını ve kaynağının kurutulmasını istedi.

Ankara Sivil Toplum Platformu'nu oluşturan 114 sivil toplum kuruluşu (STK) adına konuşan Mustafa Kır, 114 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan bu ortak metnin başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere yetkililere gönderileceğini dile getirdi.

Kır, 'referandum ile terör saldırıları arasındaki bağa' ilişkin bir soruya da terörün her türlü ortamı değerlendireceğini belirterek, referandum ile terör saldırıları arasında direkt bir bağ kurulamayacağını, çünkü terörün öncesinin de olduğunu kaydetti.

cihan

Bu haber 500 defa okundu.