En Sıcak Konular

Küresel ağırlığımızı arttırabilmek için...

21 Temmuz 2010 09:42 tsi
Küresel ağırlığımızı arttırabilmek için... Referandumun AB ve NATO bağı

Referanduma sunulan Anayasa değişiklik paketi, aslında Türkiye’nin küresel ağırlığının yanında hafif kalan bir içeriğe sahip. Buna rağmen karşı çıkmak üzerinden siyaset üretenler, belki bu küresel ağırlığın farkında değillerdir belki Türkiye içine kapansın istiyorlardır ya da belki bu küresel ağırlığın iktidar partisine avantaj sağlamasındansa hiç olmamasını yeğliyorlardır.

Neden ne olursa olsun, bazı gelişmelerin önüne geçmek o kadar kolay olmuyor. Artan terör olayları nedeniyle demokratikleşme süreçlerini harekete geçirmekten vazgeçip güvenlik önlemlerini artırma ihtimali taşıyan Türkiye, hızlı bir biçimde yeniden AB’nin gündemine gelmiş durumda. “Türkiye’yi kaybetme riski” olarak özetlenen telaş, bizzat AB Dışişleri bakanı tarafından dile getirildi ve burada kast edilen de “Doğu’ya kayma-Batı’dan uzaklaşma” anlamına gelen eksen kayması değildi. Kast edilen, demokratikleşme yoluyla hız alacak Türkiye ile AB arasındaki bağın daha güçlü hale getirilme olasılığının azalmasıydı. Terörle mücadelede askeri önlemlerin öne çıkması, insan ve azınlık hakları konusunda ihlallerin yaşanması, başta Irak olmak üzere komşularla ikili ilişkilerin bozulması ve bu ortamda daha otoriter, sert ve diyalog yoksunu bir Türkiye ortaya çıkması. İşte risk olarak işaret edilen konular bunlar. Zira böyle bir Türkiye’nin AB’ye üye olması söz konusu bile olamaz, üstelik AB’ye risk bile üretebilir.

AB’nin Türkiye’yi yeniden tartışmasının nedeni, dışarıda bırakılamayacak kadar önemli bir ülke olmasıyla ilgili. İçeri alamayacak kadar büyük ve sorunlu gibi gözükse de, anlaşılan o ki Türkiye’nin dışarıda bırakılmasının AB açısından maliyeti daha yüksek. Gazze destek ve Filistin’e bağımsızlık siyaseti üreten, Gürcistan’ı davet eden, Balkanlarda risk yönetimi öngören ve Orta Asya ile Ortadoğu’da yeniden ve daha güçlü bir yer arayan AB, bu işleri Türkiye ile birlikte olursa daha kolay, Türkiye’siz olursa daha zor yapacağını görüyor gibi. Dolayısıyla referandum konusu AB açısından istikrar önceliğiyle önemli ve bu  reformların desteklendiğinin açıklanması Türkiye’nin genel olarak desteklendiğinin ifadesi.

Türkiye’nin küresel dengelerin dengeleyicisine dönüştüğünün bir diğer göstergesi de NATO’da yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dış Politika Baş Danışmanı Büyükelçi Hüseyin Diriöz, NATO Genel Sekreter yardımcılığına getirildi. Eski Danimarka başbakanı ve karikatür krizinin baş oyuncusu NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in özellikle Afganistan gibi Müslüman çoğunluğun bulunduğu, yabancılara şüpheyle bakıldığı yerlerde faaliyet yapacak NATO için uygun bir isim olmadığı ileri sürülmüştü. Fransa ve Almanya’nın bastırması, ABD’nin de Avrupalıların ısrarını yeni bir pazarlığa çevirmesiyle Rasmussen Genel Sekreter olmuştu. ABD, muhtemelen NATO içinde fazla iş yapamayacak bir genel sekreteri kendi etkinliği açısından tercih etmiş, ancak diğer ortaklardan da bir söz almıştı. Bu söz, NATO faaliyetlerinin etkinliği açısından olmazsa olmaz Türkiye’nin genel sekreter yardımcılığı görevini almasıydı. Türkiye’nin de NATO’da sürdürdüğü diplomatik çabalar bu yöndeydi.

Eski yardımcının görev süresinin bitmesiyle göreve başlayacak olan Diriöz, Türkiye’nin NATO’daki pozisyonunu ortaya koyan ağır bir görev sürdürecek. Bu yükün hafiflemesi, muhtemelen Türkiye ne kadar barışçı, ne kadar demokratik ve şeffaf olursa o kadar mümkün olabilir. Zira AB gibi NATO’da da Türkiye’nin yeri, sadece askeri kapasitesiyle ölçülmüyor, kurduğu, işlettiği ve başka yerlerle taşıyabildiği evrensel değerlerinden gelen gücüyle değerlendiriliyor.

Beril Dedeoğlu / Star



Bu haber 994 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,599 µs