En Sıcak Konular

Başbakan Erdoğan gözyaşlarını tutamadı

20 Temmuz 2010 12:13 tsi
Başbakan Erdoğan gözyaşlarını tutamadı Başbakan Erdoğan, Meclis grup toplantısında 12 Eylül'de yapılacak referandumda anayasa değişiklik paketine neden 'evet' denmesi gerektiğini anlatmak için 12 Eylül döneminde idam edilen gençlerin mektuplarını okudu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de idam edilen solcu ve ülkücülerin idam edilmesini anlatırken göz yaşlarına tutamadı. Bu sırada AK Parti sıralarında oturan vekillerden bazıları başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere ağladı.
 

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Neymiş, bu paket işsizliğe çare bulmuyormuş. Neredeyse her çözümü bu paketten bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar söylediğiniz bir proje var mı? Dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD’de, Japonya’da Rusya’da işsizliğin olmadığı bir ülke var mı? Şu kriz süresi içerisinde ABD nereden nereye çıktı, AB ülkeleri nereye tırmandı, Türkiye ise şu anda nerede?

Bir çok konuyu hep çarpıttılar. Aldatarak bunu söylediler. Bu anayasa değişikliği belki her şey değildir. Ama çok önemli bir şeydir.  CHP’ye MHP’ye BDP’ye oy vermiş kitlelerde bizi anlıyor.

Bu Anayasa değişikliği, yalan yanlış ifadelerle bu Anayasa değişikliği bir Ak Parti projesi değildir. Bir kişinin bir partinin projesi asla değildir. Bu paket Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir projenin milletimizin yıllardır özlem duyduğu bir Türkiye projesidir, bir millet projesidir.

Referandum demokratik bir haktır. Referandum bir demokratik tercih yönetmidir. 12 Eylül’de millet hükümetin icraatlarını değil, muhalefet performansını değil, kendi geleceğini oylayacaktır. Milletimin Evet’i tercih edeceklerine ben tüm kalbimle inanıyorum.

Necdet Adalı idam edildi

Belki şu anda anlatacaklarım biraz farklı olacak. Yakın siyasi tarihi, ama trajik bir siyasi tarihi önünüze getireceğim. Bakınız Necdet Adalı daha 19 yşaında bir lise öğrencisiyken, cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Bende o zaman bir siyasi partinin İstanbul Gençlik Kolları Başkanıyım. Suçsuzluğundan, serbest bırakılacağından o kadar emindi ki, cezaevinde arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. Kendisini yargılayan hakim Necdet Adalı’nın masum olduğunu iddia etti. Necdet Adalı 22 yaşındayken, 8 Ekim 1980’de asılarak idam edildi.

Şair Nevzat Çelik’in Adalı için yazdığı o ünlü şiir aslında bu zamansız ölümü en güzel şekilde resmediyor. Gerçekten çok duygusal: ''Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma, saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama.''

Necdet Adalı 12 Eylül cundasının idamı.

Bu ara bir televizyon kanalında, o günlerde idam kararlarının nasıl verildiğini izliyorsunuz değil mi? Bir bu yandan bir o yandan. Sonradan suçlular yakalandı ama Necdet Adalı geri gelmedi. 12 Eylülcüler, kendi ifadeleriyle asılan bir solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Necdet Adalı’dan birkaç saat sonra ‘Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Ailesi 3 gün sonra ziyarete geldi

Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı son mektup

Mustafa’dan geriye şu satırlar kaldı. O da gerçekten çok anlamlı satırlar.

''Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakk'ın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.

Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkim varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.

Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim.

Oğlunuz Mustafa''

 
Erdal Eren 17'sinde tutuklandı

Bir başka isim Erdal Eren. Daha 17 yaşındayken tutuklandı. 13 Aralık 1980’de, 18 yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Mamakta çektiği işkenceyi ve yazdığı dizeleri özellikle dinledik ve unutmadık.

Huzur dolu içimde ben sonsuzluğu düşünüyorum, ey sonsuzluğun sahibi sana ulaşmak istiyorum. Durun kapanmayın pencerelerim, güneşimi kapatmayın, beton çok soğuk üşüoyurm.

14 Mayıs 1987’de Hüseyin Karamahmutoğlu, sabah namazını kılarken başına vurulan dipçik darbesiyle gencecik yaşında yaşama veda etti.

Bu insanlık dışı uygulamaların mağdurlarında bir tanesi de Ertuğrul Günay. 12 Eylül’de hapiste bulunan bakanımız, babasının cenazesine bile katılamadı. Burada rahmetli Türkeş’in 12 Eylül sonrası yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum.

1992 yılında verdiği bir röportajda, DHP-SHP koalisyonuna neden destek verdiğini söylüyor. 12 Eylül Anayası’nı değiştireceklerine söz verdiler.


12 Eylül'de işkencelerle hesaplaşacağız

Keşke bazı parti liderleri vicdanlarına destek vererek dürüstçe konuşsa. Tam 30 gün sonra yine bir 12 Eylül günü bu işkencelerle, milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle hesaplaşacağız, 17 yaşındaki çocukları yağlı urgana götürenlerle hesaplaşacağız. Mustafa’nın Allah’ından bulurlar dediği gün işte 12 Eylül 2010 günüdür.

Yıllarca 12 Eylül ülkücülerin sesine kulak vermeyen MHP, siz hesaplaşamasanız da biz hesaplaşacağız.

İşte onun için ben MHP’li kardeşlerimden, halkımdan evet bekliyorum. İşte onun için ben CHP’nin şu anda içinde olup, CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimden evet bekliyorum.

İşte onun için ben BDP’ye gönül vermiş kardeşlerimden evet bekliyorum. Sadece 12 Eylül için değil, bir daha 12 Eylül yaşanmasın diye evet bekliyoruz. Geçmişi kurtaramasak bile çocuklarımızın geleceğini kurtarabiliriz. Arkadaşlar iade-i itibar olamaz mı?

İnanıyorum ki ülkemin tüm kadınları. Kendi haklarının anayasal güvenceye katılması için bu değişikliğe evet diyecekler. Sadece kadınlar değil erkekler de evet diyecekler. Gençlerimiz, çocuklarımız evet diyecekler. Özürlü yavrularımız için, yaşlılarımız, şehitlerimiz için gazilerimiz için evet diyecekler.

Fişleme gibi, insanlık dışı hukuk dışı demokrasi dışı uygulamanın tarihe kavuşması için milletim evet diyecektir. Burada aklın yolu birdir, mantığın yolu birdir ve o yol evettir.

 
Kılıçdaroğlu'na cevap

CHP, MHP ve BDP kendi tabanlarına hayırı izah edemezken, biz en samimi şekilde neden evet denmesi gerektiğini anlatacağız. Günlerdir 'Hayır' naraları atıyorlar. Şuraya bakın Allah aşkına Yalova’da şunları söylüyor: 12  Eylül sonrasında idam sehpaları kuruldu. İnsanın vicdanı sızlamıyor mu diye soruyor. Evet biz de aynı şeyi söylüyoruz. 16 yaşındaki çocuğun idam sehpasına götürülmesinden rahatsız oluyorsun da neden bu pakete hayır diyorsun.

Şu hale bak. Şecaat arz ederken bunlar böyle sirkatinleri söylüyor. Bunlar neden hayır demek gerektiğini anlatırken, neden evet denemsi gerektiğini anlatıyor. Bizim Anayasa Mahkemesi’nin yanında yöresinde bahçesinde ev tutmamıza gerek yok.

CHP Genel Başkanı diyor ki, bu ara emlakçılığa soyundu. Bize Anayasa Mahkemesi’nin yakınından ev, önce kendisi Anayasa Mahkemesi’nin bahçesine kurduğu gece kondudan bir çıksın. CHP geçen dönemde 113 kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Bu dönem 44 kez. Hadi oraya gece kondu yaptınız, bari arsa sahibini rahat bırakın.

MHP hayır demekle, kendisiyle tarihiyle çelişiyor. Kendisini inkar ediyor.  CHP hayır demekle, kendi tezleriyle raporlarına kendisini inkar ediyor.

BDP, beş kere benim partim kapatıldı diyor. Eeee? Parti kapatmayı zorlayacak bir yasası engellemek için elinden geleni yapıyor. Milletvekillerini oylamaya sokmuyor. Barıştan yanaymış gibi yaparak gerilimi körüklüyor. Demokratik gelişmenin önüne set çekiyor. Soruyorum. Diyorlar ki bu pakette, Kürtlerin lehine olabilecek hiçbir madde yok. Orada kürt adı geçmiyor. Hangi etnik unsurun adı geçiyor? O 27 maddenin hepsinde de benim Kürt kökenli vatandaşlarımın lehine olabilecek her şey var. Yani 73 milyonun hepsi için eşit her şey var.

hurriyet

 



Bu haber 1,063 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,646 µs