Ölen Türklere karşı sorumluluğum var

16 Temmuz 2010 15:41 tsi
KNESSET’İN ayrıcalığını kaldırdığı İsrailli Arap milletvekili Hanin Zoabi Taraf ’a konuştu: Bunları bekliyordum. Çünkü nefret İsrail gerçekliğinin bir parçası. Ama ölen Türklere karşı sorumluluğum var.

“Hainsin” dendi. Üzerine yüründü. Diplomatik pasaportu elinden alındı. Facebook’ta idamını isteyenlerin oluşturduğu grup üyelerinin sayısı 500’ü aştı.

Gazze’ye yardım götürürken İsrail ordusunun saldırısıyla karşılaşan Mavi Marmara gemisinin yolcularından İsrailli Arap milletvekili Hanin Zoabi, tüm bunlar için “ Bekliyordum zaten, çünkü nefret İsrail gerçekliğinin bir parçası” diyor.

Taraf’ın sorularını yanıtlayan Zoabi, “yaşadıklarıyla ilgili ne hissettiği” sorusuna “Bu bir his meselesi değil, siyaset meselesi”yanıtını vererek, İsrail’deki siyaset mücadelesine ilişkin olarak şunları anlattı: İsrail bizim Filistinliler olarak kendi haklarımız için mücadele etme kabiliyetimizi yok etmek istiyor, özgürlük mücadelemizi engellemek istiyor. Şimdi yeni bir yöntem izlemeye başladı: Arap siyasetçilerin meşruiyetini yok etmek. Benim ve partimin meşruiyetini yok ederek bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bunu yapmakta ısrar ederlerse bizi çok zor bir duruma sürükleyecekler ama biz buna izin vermeyeceğiz.

Zoabi’ye göre “İsrail demokrasisinde konsensüsün biraz dışında olmak, çoğunluğun söylediğine katılmamak, antidemokratik siyasetlere karşı sesini yükseltmek gayrimeşru ilan edilmek için yeterli.”

Zoabi, İsrail parlamentosu Knesset’in aldığı karara karşı her zeminde mücadele edeceğini ve hatta dava açacağını söylüyor. Mavi Marmara gemisine bindiği için kesinlikle pişman olmadığını belirten Zoabi buna benzer ikinci bir girişim olsa ona da katılacak. Knesset üyesi Zoabi, “Bundan sonra da mücadelemi Knesset’te de, Knesset dışında da, uluslararası alanda da sürdüreceğim” diyor.

Bize karşı 19 yasa var

Zoabi, İsrail’de Arapların konumunu ise, “Arapların yüzde 50’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor, kendi tarihimizi okuyamıyoruz, bize karşı ayrımcılığı meşrulaştıran 19 yasa var” sözleriyle özetliyor. Zoabi’nin daha önce yaptığı açıklamalara göre çalışan kadın oranı Yahudiler arasında yüzde 65, Araplarda ise yüzde 19. Araplar toplumun yüzde 18’ini oluştururken, Arap bölgelerine yapılan yatırım toplamın yüzde 1. Arap okulları için yapılan harcama ise Yahudi okullarına yapılan harcamanın sekizde biri.

41 yaşındaki Zoabi, ülkenin kuzeyinde, İsrail’in Arap başkenti olarak nitelenen Nasıra şehrinin milletvekili. Zoabi, Nasıra’da 1975’te Arapların topraklarına el konup, buralara Yahudi yerleşimleri yapılmaya başlandığını anlatıyor: “Şimdi (yerleşimlerin olduğu) Yukarı Nasıra, Nasıra’yı çevreliyor. Nasıra’da yaşayan nüfus 70 bin kişi, Yukarı Nasıra ise 30 bin. (Yerleşim bölgesindeki Yahudiler) nüfus olarak Araplar’ın yarısından daha az, ama sahip oldukları toprak Arapların topraklarının üç katından daha fazla.”

Kaç yaşında bekar kadınsın, git Gazze’de yaşa

Bir Arap partisinin listesinden İsrail palamentosuna giren ilk kadın olan Zoabi, “Knesset’te bana yapılanlar büyük ölçüde benim Arap olmamla ilgili. Ama bana saldırırken cinsiyetçi ifadeler de kullandılar. Mesela ‘Kaç yaşında bekar bir kadınsın, Gazze’ye git de orada yaşamayı becer bakalım’ dediler” diyor.

Zoabi’nin Türkiye’yle ilgili olarak söyledikleri ise şöyle: “Cesur insanlarsınız. Filistinliler olarak sizinle gurur duyuyoruz. Bu eylemi mümkün kılan siz oldunuz. Türk halkı ve hükümeti olmadan bu inisiyatif çok daha küçük olurdu. Antalya’dan ayrılırken çok sıcaktınız, bize moral ve güç verdiniz.”

Türkiye hükümetinin bu olayda oynadığı önemli rolü bildiğini söyleyen Zoabi, “Türk yetkililer uluslararası komisyon konusundaki ısrarını sürdürmeli” diyor.

Ölen Türklere sorumluluğum var

Zoabi son olarak da Mavi Marmara’da ölen dokuz Türk için üzüntü duyduğunu belirterek şunları söylüyor: “Onlardan bazılarıyla biraz konuşma şansım olmuştu. Bu konuda çok üzgünüm. Ne zaman bunu hatırlasam, gemide ne olduğunu anlatmanın insan olarak sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Mesele sadece işgal hakkında konuşmak değil. Benim sorumluluğum aynı zamanda öldürülmüş 9 masum insana karşı. Bunu onlara borçluyuz.”

‘Arap başkenti’nde dünyaya geldi

İsrail’de “Arapların başkenti” diye nitelenen Nasıra’da doğan Hanin Zoabi, üniversitede felsefe ve psikoloji okudu, daha sonra Kudüs İbrani Üniversitesi medya bölümünde yüksek lisansını tamamlayan ilk Arap oldu. Bir müddet matematik öğretmenliği yaptı, Eğitim Bakanlığı’nda çalıştı. 2001’de Balad Partisi’ne katılan Zoabi, 2009’da Knesset’’e bir Arap partisinin listesinden giren ilk kadın milletvekili oldu. Önceki gün yapılan oylamada 34’e karşı 16 oyla, Mavi Marmara eylemine katıldığı için Zoabi’nin milletvekili olarak sahip olduğu üç önemli imtiyazı elinden alındı. Karara göre Zoabi artık diplomatik pasaport taşıyamayacak, yurtdışına çıkış yasağından muaf olmayacak ve mahkeme masrafları parlamento tarafından ödenmeyecek.

Taraf

Bu haber 785 defa okundu.